Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuklu müteahhitler Mehmet Ali Korkut ve Mehmet Meşe ile arsa sahipleri Nurettin Özcan ve Ahmet Özcan tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) hazır edildi.

Faciadan dönüldü: Yolcu otobüsü kül oldu! Faciadan dönüldü: Yolcu otobüsü kül oldu!

Duruşmada, müştekiler depremde binanın enkazında yakınlarını kaybettiklerini belirterek, şikayetçi oldukları sanıkların cezalandırılmalarını istediklerini belirtti.

Cumhuriyet savcısı esas hakkında hazırladığı mütalaasında, sanıkların cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi.

Sanık Korkut, daha önceki savunmalarını tekrarladığını ve suçsuz olduğunu ileri sürerek, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Meşe de, binayı eksiksiz şekilde yaptığını, daha sonra yapılan müdahale sonucu binanın zarar gördüğünü ileri sürerek, "Depremde de enkaz altında kaldım. Tek başıma cezaevinde hayatımı idame ettiremiyorum. Sağ elimi kullanamıyorum. Tedavimin dışarıda yapılması gerekiyor. Uzun süredir tutuklu bulunuyorum. Tahliyemi ve beraatini talep ediyorum” dedi.

Sanık Nurettin Özcan ise arsa sahibi olduğunu, inşaatın herhangi bir kısmına müdahale etmediğini öne sürerek, tahliye ve beraatini talep etti.

Ahmet Özcan da binaya yük olacak bir şey yapmadığını savunarak, tahliye ve beraati yönünde karar verilmesini istedi.

Savunmaların ardından mahkeme, sanıkların "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma" suçundan 17 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.

Mahkeme, 3 sanığın tutukluluk halinin devamına, sanık Meşe'nin ise sağlık sorunları nedeniyle tahliyesini kararlaştırdı.