15 TEMMUZ

FETÖ terör örgütü ile mücadele, hukukun üstünlüğü ve temel hak ve özgürlüklerin korunması prensipleri gözetilerek, devletin içindeki terör örgütü yapılanması deşifre edilip, mensupları hakkında adil yargılama zemininde kararlılıkla ve titizlikle üzerinden 8 yıl geçse de titizlikle devam etmektedir. 

Bağımsız mahkemeler önünde hesap sorulmaya ve ceza alanların cezalarını çektirmeye bağımsız Türk mahkemelerince devam edilmesi herkesin bilgisi dahilindedir.

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü

15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye'nin demokrasisini ve özgürlüğünü yok etmek için yapılan fakat Türk milletinin bu darbe girişimine müsaade etmeyerek Türk demokrasisini korumak için tam bir kararlılık içinde terör örgütüne karşı koyduğu bir tepkidir.

Emperyalist güçlerin taşeronluğuna soyunan din ve eğitim kisvesi altındaki hain FETÖ terör örgütünün darbe girişimi amaçlarına ulaşamadan bastırılarak, Türk milletinin bu mücadeleden güçlenerek çıkmıştır. 

Türkiye'nin başına bir daha bu ve bunun benzeri böyle bir musibetlerin gelmemesi için birlik ve beraberlik içinde olmanın önemi çok büyüktür.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) içerisine bir şekilde girerek yuvalanmış FETÖ terör örgütü iltisaklı bir grubun başlatmış olduğu darbe girişimi esnasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve birçok kurum ile vatan toprağının topyekun bir saldırı ve işgal girişimine uğradığı hala zihinlerimizdedir.

Hain darbecilerin aynı gece Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesini hedef alan bir suikast girişiminde de bulunmuştur.

O karanlık günde Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile halkımız darbe kalkışmasını ve terör örgütünü engellemek için sivil iradesini kullanarak sokaklara çıkmış, üzerilerine havadan F-16'lar, Helikopter’ler tanklar ve ağır silahlarla ateş açılmasına rağmen eşi benzeri görülmemiş bir direniş ve kahramanlık örneği sergileyerek, Türk milleti canları pahasına bu kanlı darbeyi püskürtmeyi ve bastırmayı başarmıştır. 

O gece 251 masum kahraman vatandaşımız darbecilerin hain kurşunlarıyla şehit edilmiş, 2 bin 194 kahraman vatandaşımız da gazi olmuştur. Bunları asla unutmamalıyız, unutturmamalıyız.

Kendilerini demokrasi havarisi ilan eden birçok Batılı ülkeler bu konuda iyi bir sınav veremediği gibi bazıları da bunlara kol kanat germişlerdir.

Amerika bu terör örgütü liderini, ekibini ve avenelerini hala korumakta kollamakta ülkesinde barındırmaktadır.

Kamu kurum kuruluşları ile, din, tarikat, eğitim ve sivil toplum, medya gibi birçok alanda farklı kisveler altında kendilerini gizleyerek yıllarca insanların kalplerine ve zihinlerine pranga vuran adeta robot insanlar üreten FETÖ terör örgütü gerçek amacının ve yüzünün 15 Temmuz ve sonrası artık tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarak maskesi düşmüştür.

Demokratik yönetimi cebren ele geçirmeyi hedefleyen ve gayrimeşru yöntemlerle sinsi emellerine ulaşmak isteyen bu ve benzeri eli kanlı terör örgütlerinin tüm planları, Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği ve milletimizin desteğiyle 15 Temmuz'da tarihin çöplüğüne gömülmüştür. 

FETÖ terör örgütü ile mücadele, hukukun üstünlüğü ve temel hak ve özgürlüklerin korunması prensipleri gözetilerek, devletin içindeki örgütsel yapılanması deşifre edilip, mensupları hakkında adil yargılama zemininde kararlılıkla ve titizlikle devam eden bağımsız Türk adaleti, bağımsız mahkemeler önünde bu ipleri başka devletlerin elinde olan terör örgütünden hesap sormaktadır. 

Bununla da yetinmeyen Türk devleti FETÖ terör örgütünün devlet kurumları dışında kalıp eğitimden medyaya, ticaretten sivil topluma kadar uzanan tüm paravan oluşumları olan bu yapının adeta ahtapot gibi kolları da etkisiz hale getirilmiştir.

FETÖ'nün yurt dışında Türkiye aleyhine yürüttüğü faaliyetleri sonlandırmak için de girişimlerinin son sürat devam ettiği bilinmektedir. 

15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ mensuplarının başta ABD ve Avrupa olmak üzere dünyanın farklı ülkelerine kaçarak, işledikleri ağır suçların cezasını çekmeden yaşamalarına müsaade edilmesi bu ülkelerle olan ikili ilişkilerimize zarar vermektedir. 

Türkiye, sadece kendisi için değil tüm terör tehdidi altındaki ülkelerin ulusal güvenliğini esas alan bir duruş sergilerken özellikle Batılı ülkeler bu konuda iyi bir sınav verememiştir. 

FETÖ elebaşının halen ülkemize iade edilmemesi ve ABD'de ikamet etmesine müsaade edilmesi, Türkiye ile ABD arasındaki müttefiklik ruhuna gölge düşürmektedir. 

Hain FETÖ terör örgütünün demokrasimize yönelik oluşturduğu tehdidi görmezden gelen bazı Batılı ülkelerin siyasi saiklerle 15 Temmuz realitesine kayıtsız kalması kendi değerleriyle çeliştiklerini ortaya koymaktadır. 

Bütün bunlara rağmen onurlu ve dik bir duruş sergileyen Türkiye bu duruşundan hiçbir şekilde taviz vermiyeceğini dünya kamuoyuna ilan etmiştir.

Başta Fetö terör örgütü olmak üzere birçok kurgulu  irili ufaklı tehditlerin bertaraf edilmesiyle ülkemiz her alanda yükselişe geçmiştir.

15 Temmuz'da FETÖ terör örgütünün ve benzerlerinin ulusal güvenliğe her türlü Türkiye’nin gelişmesi ve büyümesine yönelik varoluşsal bir tehdit oluşturmuştur.

Bu tehdidin bertaraf edilmesiyle birlikte içeride olduğu kadar, dış politikada, özellikle de güvenlik alanında ülkemiz yükselişe geçmiştir. 

Sınırlarımız içinden ve dışından gelen terör tehditleri karşısında mukavemet kapasitemiz artmıştır. 

Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçleri bu hainlerden temizlendikten sonra asli görevini tam bir azim ve başarıyla Ege denizinde, Akdeniz de, Suriye, Irak, KKTC ve birçok uluslararası platformda yürütmeye başlamıştır.

Şundan zerre kadar şüphemiz yoktur, Türkiye FETÖ, PKK, DEAŞ, DKPC diğer tüm terör örgütlerine ve bunları organize eden arka projeksiyonda ki ülkelere karşı kararlılıkla mücadeleye devam edecek, demokrasisini, özgürlüğünü ve bağımsızlığını her tür tehdit ve tehlikeye karşı koruyacak ruha, güce ve ekonomiye sahiptir. 

Vatanı için kahramanca canlarını feda eden 15 Temmuz şehitlerimizi hürmetle, minnetle ve rahmetle yad ediyorum. 

Milli birlik ve beraberliğimizin ayrıca emperyalizme ve onların piyonlarına karşı bir baş kaldırışın nişanesi olan Türk milletinin 15 Temmuz ruhunun nesiller boyu daim olmasını temenni ediyorum. 

Ezanımız, bayrağımız ve vatanımız milletimizle birlikte sonsuza kadar payidar olsun, düşmanlarımız kahrolsun…