Kirby, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Orta Amerika ülkeleri ziyareti kapsamında bugün ABD'ye uğrayacak olan Tayvan lideri Tsai'nin ziyaretinin "resmi" değil, "transit, kişisel ve gayriresmi" bir ziyaret olduğunu vurgulayan Kirby, ABD'nin bu hususta tutarlı bir politika yürüttüğünü söyledi.
Kirby, Tayvan liderlerinin geçmişte de ABD'ye geldiklerini anımsatarak, "Çin Halk Cumhuriyeti bu ziyareti Tayvan Boğazı çevresinde herhangi bir saldırgan faaliyeti hızlandırmak için bahane olarak kullanmamalı." ifadesini kullandı.
Tayvan konusunda farklı düşünseler de ABD ve Çin'in, bunu 40 yıldır yönetebildiğini belirten Kirby, Çin ile iletişim hatlarının açık tutulduğuna işaret etti. Kirby, ziyarete ilişkin Pekin'in sert bir tepki vermesi için bir neden olmadığını ve ziyaretin olaysız geçmesini umduklarını bildirdi.
Kirby, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın, 24 Mart'ta Çin'in en kıdemli diplomatı, Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkezi Dış İlişkiler Komisyonu Direktörü Vang Yi ile konuştuğuna ilişkin basında yer alan haberleri ise doğrulamadı. Diğer yandan Kirby, bu tür görüşmelerin normal olduğunu kaydetti.
- Netanyahu'nun tepkisi
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ülkesindeki tartışmalı yargı düzenlemesini eleştiren ABD Başkanı Joe Biden'a tepki göstermesiyle ilgili bir soruya Kirby, Netanyahu'nun açıklamasında uzlaşı arayışından, ABD-İsrail ilişkilerine verdiği önemden ve Biden'a duyduğu saygıdan bahsettiğine dikkati çekti.
Kirby, Biden ile Netanyahu'nun 40 yıldır birbirlerini tanıdığını ve "arkadaşların her zaman aynı görüşte olmayabileceğini" söyledi.
- Demokrasi Zirvesi'ne yöneltilen eleştiriler
Kirby'ye 2. Demokrasi Zirvesi'ne demokrasi sicili iyi olmayan bazı ülkelerin davet edilmesine ilişkin eleştirilerle ilgili sorular da yönetildi.
Zirvenin amacının herhangi bir ülkeye itibar kazandırmak değil, demokrasiyle ilgili anlamlı müzakereler yürütmek olduğunu söyleyen Kirby, bu anlamda zirvenin iyi işlediğini savundu.
- Temsilciler Meclisine Irak yasa tasarısını geçirmesi çağrısı
Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre ise, ABD Başkanı'na 1991 ve 2002'de Irak'a yönelik askeri güç kullanma imkanı veren "Irak'ta Askeri Güç Kullanımı için Yetki (AUMF)"nin resmi olarak iptal edilmesine yönelik yasa tasarısının geçmesini desteklediklerini bildirdi.
Yasa tasarısının hızlıca geçirilmesi için Temsilciler Meclisini de harekete geçmeye çağıran Jean-Pierre, Başkan Biden'ın yetkinin iptal edilmesini desteklediğini ifade etti.
Jean-Pierre, yetkinin yürürlükten kaldırılmasının Irak ile güçlü bir ilişki sürdürmek için önemli olduğunu belirterek, diğer yandan bu yetkinin kaldırılmasının halihazırda bölgede yürütülen askeri ve terör karşıtı operasyonları etkilemeyeceğini söyledi.