Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara’da bir otelde gerçekleştirilen Uzlaştırma Ödül Töreni'ne katıldı. Törende konuşan Bakan Tunç, İsrail-Filistin arasında yaşanan olaylara değinerek, “Filistin'de maalesef İsrail'in katliamları devam ediyor. Gazze'de bir insanlık suçu işlenmeye devam ediyor. Gazze'de bir vahşet dünyanın gözü önünde işlenmeye devam ediyor. Gazze'de uluslararası hukuk ihlal ediyor, uluslararası sözleşmeler ihlal ediliyor. Başta Cenevre sözleşmesi olmak üzere Cenevre Sözleşmesi ve savaş hukuku ile ilgili bütün uluslararası hukuk ayaklar altına alınıyor ve maalesef bu bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor. 18 günden bu yana Filistin’de ve Gazze’ye yönelik saldırılar devam ederken tabii ki Türkiye'nin yoğun diplomasi çalışması da devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bugüne kadar 25 fazla devlet ve hükümet başkanıyla görüşerek bölgedeki ateşin söndürülmesi noktasındaki yoğun gayretlerini sürdürürken, diğer yandan da Dışişleri Bakanımız bölgeye yaptığı ziyaretler ve çeşitli toplantılarla ve girişimlerle bölge liderleriyle yaptığı temaslarla Filistin’deki katliamın önüne geçmek için büyük bir gayret gösteriliyor. Gazze'de bir an önce ateşkesin tesis edilmesi, bölgede kalıcı istikrar ve barış ortamının sağlanması için Türkiye olarak adımlarımıza atmaya devam ediyoruz. Türkiye bu gayreti gösterirken maalesef uluslararası kuruluşlar yine sessizliğe devam ediyor. Hatta bırakın sessizliği üzülerek söylüyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, dünyanın milletlerin güvenliğini sağlamak için kurulmuş olan bu uluslararası kuruluşa ateşkes önerileri sunulduğunda maalesef Amerika Birleşik Devletleri’nin vetosuyla karşılaşılarak reddediliyor. Ateşkesin bile reddedildiği bir dünyayı yaşıyoruz. İnsani yardım noktasındaki insani yardımlar engellenmesin şeklindeki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin huzuruna getirilen önergeler de reddediliyor. Dünyanın içerisinde bulunduğu adaletsiz durum maalesef bütün insanlığın gözü önünde bunlar gerçekleşiyor” diye konuştu.
“Uluslararası sözleşmelerin yeniden gözden geçirilmesine yönelik ihtiyaç açık”
“İnsani yardım yapılması önergesi veto edilebilir mi?” diyen Adalet Bakanı Tunç, “Onun için uluslararası sistemin yeni bir revizyona, uluslararası sözleşmelerin yeniden gözden geçirilmesine yönelik ihtiyaç açık. Cumhurbaşkanımız da Birleşmiş Milletler kürsüsünden de ve her platformda bunu söyleyerek dünyada adaletin, hakkaniyetin, barışın, huzurun sağlanması için gayret gösteriyor ve inşallah Filistin’deki akan kanın durması noktasındaki gayretlerimizi sürdüreceğiz. Orada özellikle savaş suçunun bütün unsurları gerçekleşiyor. Soykırım tanımının tamamı gerçekleşiyor. Bu soykırım suçunu işleyenler bu katliamlar eninde sonunda duracak ve sonunda dünyanın gözü önünde insanlık önünde hesap verecek. Biz buna inanıyoruz” ifadesini kullandı.
“Bugüne kadar çok sayıda yargı reformu kanun tekliflerini meclisimizden yasalaştırdık”
Adalete güveni daha da artırmak ve adil, etkin bir yargı sistemi için kesintisiz bir şekilde çalıştıkları ifade eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, şunları kaydetti:
“Yargı hizmetlerinin kalitesini artırmak için gerçekleştirdiğimiz planlı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle yargı reformu, strateji belgelerimiz, insan hakları, eylem planlarımız kamuoyuyla paylaştığımız ve uzun bir çalışmada neticesinde ortaya koyduğumuz hedefler ve bu hedeflerin Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanmasının hemen akabinde ve uzun süren bir çalışma neticesinde gerek yasama sürecinde gerek idari işleyişteki hedefleri yakalayabilmenin gayreti içerisinde oldu. Bugüne kadar yargıda kalitenin artırılması, adaletin daha etkin, daha güvenilir hale getirilmesiyle ilgili olarak planlı çalışmalar 2009 yılından bu yana başladı. Bugüne kadar çok sayıda yargı reformu kanun tekliflerini meclisimizden yasalaştırdık. En son yargı reformu strateji belgemizde toplamda 7 yargı reformu paketini meclisten yasalaştırarak hayata geçirdik. Bunun içerisinde çok önemli düzenlemeler vardı. Bugün törenle yaptığımız uzlaştırma müessesesinin daha da geliştirilmesi, ceza hukukunda ön ödeme, basit yargılama, seri muhakeme gibi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini ceza adalet sistemine uyarlanması gibi yine alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri dediğimiz hukukta arabuluculuğumuz kapsamının daha da genişletilmesine yönelik çok önemli mevzuat değişiklikleri ve uygulamaları hep beraber gerçekleştirdik.”
“Türkiye Yüzyılı'nın insan hakları eylem planının hazırlıklarına da başladık”
Türkiye Yüzyılı'nın 2024-2028 yıllarını kapsayacak hedefleri için ortaya konulan strateji belgesinin önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından paylaşılacağını açıklayan, Bakan Tunç, “Yine insan hakları eylem planı ile ilgili çalışmalarımızda başladı. Orada da önceki insan hakları eylem planında tutturduğumuz hedef yüzde 66, geriye kalan hedeflerimizden vazgeçmiş değiliz. Temel hak ve özgürlükleri güçlendirmeye, genişletmeye, demokrasinin standartlarına daha da yükseltmeye devam edeceğiz. Bu anlamda yeni hedeflerimizi ortaya koyacak Türkiye Yüzyılı'nın insan hakları eylem planının hazırlıklarına da başladık. Bu anlamda yargı dünyamızdan, akademisyenlerimizden ve vatandaşlarımızdan, barolarımızdan, sivil toplum kuruluşlarımızdan görüşler gelmeye devam ediyor ve biz bu görüşleri toplayarak ve bir neticeye vararak inşallah milletimizin hak ettiği bir insan hakları eylem planında ortaya koyarak o hedefler doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
“Temel kanunlarımızın tamamını son 21 yılda yeniledik”
Ceza hukukunda uzlaştırma müessesesine önem verdiklerini ifade eden Bakan Tunç, “Dostane bir çözüm yöntemi, barışçıl bir çözüm yöntemi ve bizim geleneklerimizde bizim medeniyet anlayışımızda olan bir çözüm yöntemi. Dolayısıyla toplumsal barışa hizmet eden uzlaştırma müessesesini daha da geliştirmenin gayreti içerisinde olacağız ve bu ceza hukukunda da kaliteyi artıracak önemli bir husus. Şu anda geçen yıl ceza ve hukuk mahkemelerimizde 4 milyon 605 bin 232 karar verildi. Geçen yıldan devreden dosya sayısıyla birlikte şu anda ceza ve hukuk mahkemelerimizde derdest dosya sayımız 3 milyon 680 bin 760 Yargıtay hariç tabii bu ilk derece mahkemelerimizde ve istinafta görülen dava sayımız. Cumhuriyet başsavcılıklarımızda geçen yıldan devredilenlerle birlikte soruşturma dosya sayısı şu anda 5 milyon 750 bin 424. Toplamda savcılık ve mahkemelerimizdeki dosya sayısı yaklaşık 9 milyonu buluyor. Tabii son yıllarda hem nüfusun artması, ticaretteki çeşitliliğin artması, yeni suç tiplerinin ortaya çıkması, bilişim sistemlerinin teknolojinin artması, tüm bunların etkisiyle elbette ki çeşitli uyuşmazlıklar hem hukuk alanında hem ceza alanında daha da artıyor ve bu da yargıdaki iş yükünü artıran sebeplerden. Yargımızın iş yükü bu rakamlarla açık ve net ortada. Yargının iş yükünü azaltmak, adaletin hızlı şekilde tecellisini sağlamak amacıyla son 21 yılda da sessiz devrim niteliğinde çok önemli adımlar attık. Temel kanunlarımızın tamamını son 21 yılda yeniledik” diye konuştu.
“2002 yılında 6 bin 113 olan hakim sayımızı 2023 16 bin 217’ye yükselttik”
Temel mevzuatı ve kanunları yenilerken bunları uygulayan hakim ve savcıların güçlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken Bakan Tunç, şunları söyledi:
“Hem sayıca güçlendirilmesi lazım hem de nitelik olarak güçlendirilmesi lazım. Bu anlamda da 2002 yılında 6 bin 113 olan hakim sayımızı 2023 16 bin 217’ye yükselttik. Artış oranı hakimlerde yüzde 165 olarak gerçekleşti. Aynı şekilde 2002 yılında 3 bin 236 olan savcı sayımızı 2023 7 bin 597’ye yediye yükselttik. Artış oranımız yüzde 135 olarak gerçekleşti. 2002 yılında 9 bin 349 olan toplam hakim ve savcı sayımızı 2023’e geldiğimizde yüzde 155 artışla 23 bin 814’e çıkardık. Bunun yanı sıra kadın, hakim ve savcılarımızın da sayısını artırdık. 2002’de kadın hakim sayımız bin 725 iken 2023’te bu sayı 7 bin 567’ye yükseldi. Artış oranı yüzde 339, önemli bir oran kadın hakimlerimizin sayısının arttığını memnuniyetle görüyoruz. Ayrıca 2002’de kadın savcı sayımız 122 iken 2023’te bu rakam bin 301’e ulaştı. Artış oranı yüzde 966. Bu da kadınların yargıdaki yerinin güçlendiğini gösteriyor bize.”
“Hakim ve savcı yardımcılığı yargıda kaliteyi yükseltecek”
Hakim ve savcıların niceliğini artırırken, niteliğini de yükseltmenin gayreti içerisinde olduklarını söyleyen Tunç, “Yine geçtiğimiz yasama döneminde yargı reformu paketlerinden birinde yasalaştırdığımız hukuk mesleklerine giriş sınavını yargıda kaliteyi artıracak önemli bir husus olarak görüyoruz. Avukatlarımızın yıllarca konuşulan avukatlık sınavı artık 2024 yılından itibaren gelmiş oluyor. Avukatlık stajına başlayabilmek için öncelikle hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanmak gerekiyor. Yine artık hakim ve savcı adayı yok, hakim ve savcı yardımcılığı var. Hakim ve savcı yardımcılığı sınavına girebilmek için de öncelikle hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanmak gerekecek. Bu da bir hukuk fakültesi sonrası bu sınavlara girerken ya da avukatlık stajına başlarken ön eleme olmuş olacak. Bunun da kaliteyi arttıracağını düşünüyoruz” ifadesini kullandı.
“Arabuluculukta başarı oranı yüzde 70”
Kira uyuşmazlıklarında anlaşma oranının anlaşmamadan daha fazla olduğunu gördüklerini belirten Tunç, “Toplumsal barış açısından önemli olduğunu ifade etmek istiyoruz. Tabii 2013’ten üçten bu yana hukukta alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinde başarı oranımız ihtiyari de yüzde 99. Zorunlu arabuluculukta da yüzde 49. Bu da önemli bir rakam. Zorunlu arabuluculuk kapsamındaki davaların yarısının yargının iş yükünü artırmamasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Yargıya intikal etmiş olsaydı bu davalar diğer davalarında gecikmesine neden olacaktı ve yargıda kalitenin düşmesine neden olacaktı. Ortalama olarak baktığımız zaman yüzde 70 gibi bir başarı arabuluculukta söz konusu. Tabi bunu daha da geliştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamalarının ardından hakim ve savcılara plaket takdim edildi.