Saldırıyla ilgili açıklama yapan Arınç, "Fikir ayrılıklarını körüklemek veya tarafları farklılıkları üzerinden birbirine hasım durumuna getirmek birilerinin planı olabilir, işlerine yarayabilir" dedi.
Maçta yaşanacakların daha önceden ayan beyan olduğunun altını çizen Arınç, "Devlet aklının gereği, olabilecekler ayan beyan ortada iken maçın oynanmasına izin vermek ve ardından sorumlular ve ihmali olanlar hakkında soruşturma başlatmak değil, bu olayların yaşanmasına imkan dahi verilmemesini gerektirir" dedi.
Bülent Arınç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“'Geçtiğimiz Pazar Günü Bursa'da yaşanan ve holiganizimin sınırlarını zorlayan gelişmeler hakkında fikrimi ifade etmek için olayın biraz olsun soğumasını ve yaşananlar üzerine devlet aklının nasıl çalıştığını görmek üzere birkaç gün beklemek istedim. Devlet aklının gereği, olabilecekler ayan beyan ortada iken maçın oynamasına izin vermek ve ardından sorumlular ve ihmali olanlar hakkında soruşturma başlatmak değil; bu olayların yaşanmasına imkan dahi verilmemesini gerektirir. Söz konusu taraflar arasında geçmişte yaşananlar herkesin malumudur. İki tarafın da sporun ruhuna aykırı yaklaşımları kabul edilemez. Tribünler de sokaklar ve meydanlar gibi hukuki sınırlar dahilinde her türlü eleştri ve protestoya sahne olabilir. Ancak Pazar günü ve geçmişte yaşananları bu kapsamda değerlendirmek mümkün değildir.
Taraftarın birbirleri ile oynadıkları müsabakaların eşit ve adil şartlar altında olmadığı açıktır. Ne Bursaspor'un ne de ligin ilk yarısında Amed Sportif'in galibiyeti haklı bir galibiyet değildir. Sporu bu çatışma alanının dışına çıkarmak ve süküneti sağlamak adına tarafların birbirleri ile olan maçları tarafsız bir sahada tekrar edilmelidir. Ülkemiz seçime giderken din, dil, ırk ve siyasi görüş temelinde ayrımcılık, fikir ayrılıklarını körüklemek veya tarafları farklılıkları üzerinden birbirine hasım durumuna getirmek birbirinin planı olabilir, işlerine yarayabilir. Bu provoktif eylemlere ve bu eylemlerin toplumda yaratacağı muhtemel çatışmalara izin vermemek için yetkilillerin daha sorumlu olması gerekir.”