DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye'nin üçüncü çeyrek büyüme verilerine ilişkin, "Türkiye'deki en önemli sorun büyümenin kalitesi. Enflasyon konusunda açıkladığı rakamlara güvenilmeyen TÜİK'in büyüme rakamlarına ne kadar itibar ederiz ayrı konu. Vatandaş 'alışveriş torbam küçüldü' diyor." değerlendirmesinde bulundu.
Babacan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, iktidarın, seçimlerin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen vatandaşın gerçek derdi olan geçim sorununa çözüm bulmadığını söyledi.
Açlık sınırının, son aylarda asgari ücretin çok üzerinde seyrettiğine işaret eden Babacan, hükümetin, bu duruma rağmen maaşların hedef enflasyona göre artırılması yönünde söylemleri dile getirdiğini belirtti. Babacan, "Kimse kimseyi aldatmasın. Çarşıya pazara çıkan herkes bu ülkenin gerçeklerini görüyor. 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 45 bin liraya çıktı. Türkiye'de kaç aile 45 bin liranın üzerinde bir gelirle yaşamını sağlamaya çalışıyor. Artık karın doyurmak yaşam savaşına döndü. Bu ülke bir survivor setine döndü." ifadesini kullandı.
Ekonomi yönetiminin iyi niyetle çabaladığını ancak boşuna uğraştığını savunan Babacan, Türkiye'de hukuk güvenliği sağlanmadan ekonomik düzelmenin görülemeyeceğini anlattı. Babacan, "İstediğiniz kadar ABD turlarına, Körfez ülkelerine gidin, para isteyin. Dökme suyla değirmen dönmez." diye konuştu.
Ali Babacan, ülkede yaşayanların, enflasyonun düşeceğine yönelik inanca sahip olması halinde enflasyonun düşebileceğini dile getirdi. Ekonomi yönetiminin bir şeyler yapmaya çalıştığını aktaran Babacan, "Ama ayakları hukuksuzluk zincirleriyle bağlı. Oradaki iyi niyetli arkadaşlara sesleniyorum. Sahiden enflasyonu düşürmek istiyorsanız öyle Amerikalara kadar zahmet edip gitmeyin. Sizin ilk görüşeceğiniz adresi vereyim, Beştepe." dedi.
"Hükümet slogan atmak dışında icraat üretemiyor"
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifinde gerekli düzenlemelerin yer alması gibi yanlışların devamını getiren bazı düzenlemelerin de olduğunu ifade etti. Teklifle Kur Korumalı Mevduat hesabı sahiplerine yönelik vergi istisnasının süresinin uzatıldığını belirten Babacan, bu şekilde serveti olanların vergi ödemediğini kaydetti.
"Yüksek karlı gizli fon" vaadiyle yaşanan dolandırıcılık olayına da değinen Babacan, "Bu tür hadiseler iktidarın ekonomi, hukuk ve şeffaflık alanlarında yarattığı yozlaşmanın birer tezahürüdür." görüşünü savundu.
İsrail'in, Filistin'e yönelik saldırılarının yaklaşık 16 bin masum insanın ölümüne sebep olduğuna dikkati çeken Babacan, bu olayda, Batı'nın kendi inşa ettiği değerlerin altında kalmasına şahit olunduğunu, bütün bunların, insanlığın ayaklar altına alındığını gösterdiğini ifade etti.
Kalıcı barış için konunun kökünde yer alan sorunların çözülmesi gerektiğini vurgulayan Babacan, "Tarafların Türkiye'yi garantör bir devlet olarak kabul etmemesi ülkemiz adına hicap duyulacak bir konudur. Türkiye ne yapıyor? Kuru hamaset, sokak eylemleri, sloganlar, 'Ey' nidaları Filistin'deki kardeşlerimizin canlarını kurtarmıyor. İç kamuoyuna dönük propagandaya malzeme edilen Filistin davası, Filistin'deki bebekleri bombalardan kurtarmıyor." sözlerini sarf etti.
Yerel seçimlere kısa bir zaman kaldığını hatırlatan Babacan, partisinin seçimlere kendi adı ve adaylarıyla gireceğini, 3 Aralık Pazar günü ilk 50 adaylarını açıklayacaklarını bildirdi. Tüm adaylarıyla etik kurallarına ilişkin bir sözleşme imzalayacaklarını belirten Babacan, partisinin belediyelerinin hem temiz hem de etkin yönetim anlayışıyla hareket edeceğini dile getirdi.
Babacan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik sözlerine, Bahçeli yerine bir temsilcisinin yanıt verdiğini anımsatarak, "Sayın Bahçeli'ye sesleniyorum. Yardımcılarınızın ardına saklanmayın, çıkın bana kendiniz cevap verin. Bugüne kadar bu ülkenin hayrına ne yaptınız, kriz üretmek dışında hangi icraatınız oldu?" sorusunu yöneltti.
"DEVA Partisinden 50 artı 1'e asla destek gelmez"
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Babacan, 50 artı 1 tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine, şu düşünceleri paylaştı: "Çözüm, güçlendirilmiş parlamenter sistemde. 50 artı 1 zorunluluğu yok. Tam demokrasi var. Parlamentonun güçlü olduğu, seçimler sonucunda bir hükümet oluşturup güvenoyu ile çıkması söz konusu. Asıl parlamento, bu işin gerçek çözümü. Sayın Cumhurbaşkanı eğer ortağından memnun değilse, şikayet ediyorsa bunu incelesin. Bilenlere, iyi niyetlilere okutsun."
Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin bu konuda anlaşması durumunda dahi Meclis aritmetiği gereği 50 artı 1 kuralının değiştirilemeyeceğini vurgulayarak, "Muhalefette de otoriter eğilimi olanlar var ama DEVA Partisinden 50 artı 1'e asla destek gelmez." diye konuştu.
Türkiye'nin bu yılın üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme verilerinin açıklandığı hatırlatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine de Babacan, "Ekonomik büyüme önemlidir ama vatandaşlarımızın bu büyümeden aldığı pay, refah payı başka bir önemli konudur. Bazı ülkeler büyür, o refah payı belli bir kesimin elinde toplanır. Türkiye'deki en önemli sorun büyümenin kalitesi. Enflasyon konusunda açıkladığı rakamlara güvenilmeyen TÜİK'in büyüme rakamlarına ne kadar itibar ederiz ayrı konu. Vatandaş 'alışveriş torbam küçüldü' diyor." ifadesini kullandı.