Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Düzce'ye gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Valilik ziyaretinde gazetecilere açıklamalarda bulunarak, gündemi değerlendirdi.
28 Şubat davasının 14 hükümlüsünün kalan cezalarının sürekli hastalık ve kocama hali nedeniyle kaldırılmasına ilişkin kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasına ilişkin Bakan Tunç, "Sayın Cumhurbaşkanımız Anayasa'nın 104. maddesinin 16. fıkrası gereğince bu konuda af yetkisini kullandı. Bu yetki çerçevesi içerisinde bugün tahliyeler gerçekleşir. Ülkemiz, demokrasi tarihimiz darbelerin, kara lekeleriyle dolu. 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat demokrasiye kara bir leke olarak tarihe geçti. Bundan sonra bu ülkede darbeler olmasın diye demokrasinin standartlarını yükselttik. Darbecilerin yargılanması anayasa değişikleriyle sağlanmış oldu. Darbeciler yargı huzuruna çıktı. İşledikleri suçlar karşılığında da bağımsız ve tarafsız yargı cezalarını verdi. Büyük mağduriyetlerin yaşandığı 28 Şubat sürecini yaşatan kişiler de yargı önüne çıkıp, yargımız tarafından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına çarptırılmıştı. 12 Eylül darbecilerinin de anayasa değişikliğiyle yargılanmaları sağlanmıştı. Ülkemizde demokrasinin standartlarının yükselmesi noktasındaki mücadelemizi hız kesmeden sürdüreceğiz. Demokratik, yeni anayasaya kavuşuncaya kadar bu mücadelemiz Türkiye Büyük Millet Meclisimizin öncülüğünde sürecek. 28 Şubat sanıkları tabii yaşları ilerlemişti, yaşlılık, hastalık ve sürekli sakatlık halleri nedeniyle Anayasa'nın 104. maddesinde Cumhurbaşkanımıza verilen yetki çerçevesinde af yetkisi kullanılmış oldu ve bugün itibariyle de tahliyeleri gerçekleştirilecektir" dedi.
Kobani davası kararlarıyla ilgili soruları da yanıtlayan Bakan Tunç, "Orada tahliye olacak olanlar var, mahkumiyetler var, beraat edenler var. 6-7-8 Ekim olayları biliyorsunuz 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde büyük bir tahribata neden oldu. 37 vatandaşımız, Yasin Börü ve onun arkadaşları kurban eti dağıtırken maalesef katledildiler. Suriye'deki iç karışıklıklar bahane edilerek sokak hareketleri, şiddet hareketleri başlatılmıştı. Bu süre içerisinde 37 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, okulların, iş yerlerinin, evlerin taşlandığı ve saldırılarla karşı karşıya kaldığı bir ortamı hep birlikte hatırlıyoruz. Sonrasında Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince 41 sanığın yargılanmasına başlanmıştı. Bunlardan 25'i çeşitli sürelerde hapis cezalarına çarptırıldı, 15'i de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası çarptırılmıştı. Dün karara bağlanan davayla ilgili olarak da Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi kararı açıkladı. HDP'nin o dönemde halkı sokağa çağırmasıyla ilgili olarak başlatılan adli soruşturma ve sonrasında açılan davada da 108 sanık yargılandı. Bunlardan 72 tanesi firari. Dosyaları tefrik edildi. 36 sanıktan 18'i tutuklu, 18'i de adli kontrollü olarak yargılanıyordu. Dün açıklanan kararla beraber 24 kişi hakkında TCK'nın 302. maddesindeki devletin birliğini, bütünlüğünü bozmak suçuna yardım etmeden cezaları açıklanmış oldu. 12 sanık hakkında da beraat kararı verildi. Beraat eden sanıklarla ilgili olarak da dün akşam itibariyle tahliyeler gerçekleşmiş oldu. Tabii bu tür terör olaylarının, şiddet olaylarının bir daha meydana gelmemesi için ülke olarak birlik, beraberliğimizi korumamız en önemli unsur" şeklinde konuştu.
"Operasyonlar devam ediyor"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen Ayhan Bora Kaplan soruşturmasına ilişkin ise "Operasyonlar devam ediyor. Bu konuda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızın başlattığı bir soruşturma var. O soruşturmada gözaltına alınan sivil ya da resmi görevliler var. Hep beraber bekleyeceğiz. Soruşturmanın sonucunu hep birlikte göreceğiz" ifadelerini kullandı.