Park yenileme çalışmaları esnasında ağaçların kesilmesine karşı çıktığı için darbedildiği öne sürülen ve olay anını anlatan Hıdır Işık, darp raporu aldıktan sonra emniyete giderek Koçer hakkında şikayetçi oldu.
Olay dün Çiğli Uğur Mumcu Mahallesi Muhtarlığı bitişiğinde bulunan parkta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Çiğli Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Koçer, belediye ekipleriyle birlikte yenilenmesi planlanan parka giderek, ağaçların kesilmesi ve oyun parkının kaldırılması talimatı verdi. Ekiplerin bölgede bulunduğu esnada park yakınında bulunan kahvehanede bulunan mahalle halkı, duruma tepki gösterdi ve olanları Uğur Mumcu Mahallesi Muhtarı Hıdır Işık'a bildirdi. Muhtar Işık ise telefonla Koçer ile konuşurken gerginlik yaşarken daha sonra parka gitti.
Korumasına 'Alın bunları' demiş
Muhtar Hıdır Işık'ın parka gitmesinin ardından vatandaşlar Koçer'e tepki gösterirken bu esnada Koçer'in korumasına vatandaşları göstererek 'Alın bunları' demesi gerginliği tırmandırdı. Vatandaşı korumanın elinden almaya çalışan Hıdır Işık, iddiaya göre Ali Rıza Koçer'in yumruk darbesiyle yere yığıldı. Yerde fenalık geçiren Hıdır Işık'a tekme atan Koçer, bir yandan da kendisine küfür ve hakaret etti. Vatandaşların yaşanan arbedeye tepki göstermesi sonrası belediye ekipleri ve Koçer’in arabaya binerek olay yerinden uzaklaştığı öğrenildi.
Darp raporu aldı, şikayetçi oldu
Yaşananların ardından hastaneye giden Muhtar Işık, darp raporu alarak emniyete gitti. Daha sonra ise Koçer hakkında savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu.
"Gece ağrıdan uyuyamadım"
Yaşanan anları anlatan Uğur Mumcu Mahallesi Muhtarı Hıdır Işık, "Parkın yenilenmesi ile ilgili bir çalışma vardı ve ben de halkı bilgilendirelim, ağaçlar kesilmesin diye bir çağrıda bulunmuştum. Sonra kahvede oturan vatandaşlar sabahın erken saatlerinde parktaki oyuncakların söküldüğünü bana telefonla bildirdiler. Daha sonra ben Başkan Yardımcısı Ali Rıza Koçer ile telefonda görüştüm ve bana hoş olmayan şeyler söyledi. Ben 64 yaşında, 5 torun sahibi, Çiğli kamuoyunun da iyi tanıdığı birisiyim. Koçer bana 'evladım, yavrum' diyerek aşağılayıcı bir dil kullandı. Ben de konuşmasının kendisine yakışmadığını güzel bir şekilde söyledim. Sonra ben parka gittiğimde Ali Rıza Koçer'in de orada olduğunu gördüm. Kendisi benim hem hemşehrim hem de yaşça büyüğüm birisi. O esnada vatandaş kendisine tepki gösterince korumasına onu almasına yönelik direktif verdi. Koruması da adamın kolundan çekip tutarken ben vatandaşı kurtarmaya çalıştım. O an Koçer bana bir yumruk attı ve sırt üstü yere düştüm. Ben zaten geçmişte kalp krizi geçirdim ve rahatsızlıklarım vardı. Ben yerdeyken de vücuduma tekmeler attı. Benim ağzımdan ne ona ne de korumasına yönelik kötü bir cümle çıkmamıştı. Benim mahalle halkından iki şahidim de var. Koçer, beni darbederken de anneme ve eşime yönelik ağza alınmayacak küfürler etti. Burnumda bir çatlak var ve komşular beni arabasıyla hastaneye götürdüler. Sonra darp raporunu da alarak emniyete gidip şikayetçi oldum kendisinden. Bir belediye başkan yardımcısı kalkıp da muhtara vurup sonra da vurduğunu inkar edecek kadar çirkinlik yapmamalı. Kendisi ve koruması da benden şikayetçi olmuş. Orada belki de koruma ve belediye çalışanları olmasa, Koçer beni darbetmeye devam edecekti. Ben yerden kalkamadım, böbrek ağrısından karın ağrısından gece uyuyamadım. Keşke yaşanmasaydı. Hukuki yoldan hakkımı arayacağım; adalete güveniyorum" açıklamasında bulundu.
Koçer'in ifadesi ortaya çıktı: "Ne şekilde yere düştüğünü görmedim"
Öte yandan olayın ardından emniyete giderek ifade veren Çiğli Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Koçer'in, olay anını hatırlamadığını söylediği öğrenildi. Koçer'in, emniyetteki ifadesinde, "İlçemiz sınırları içerisinde bulunan Uğur Mumcu Mahallesi’nde Uğur Mumcu Parkı bulunmaktadır. Bundan önce gerek mahalle sakinleri gerekse Mahalle Muhtarı Hıdır Işık, birçok kez belediyemize gelerek mahallelerinde bulunan parkın yeniden yapılandırmasını talep ettiler. Bu konu hakkında çok sayıda talep olunca belediye başkanı ile istişare yaparak parkın yenilenmesi, daha modern hale getirilmesi yönünde karar aldık. Bu kararla ilgili işin uzmanlarına proje çizdirdiler.
Bu projede park içinde bulunan demir çamı diye tabir edilen ve sağlık açısından faydası olmayan ağaçların yerine daha faydalı ağaçların dikilmesi planlandı. Yine park içinde bulunan çocuk oyun alanlarının ve sağlık aletlerinin yenilenerek daha modern hale getirilmesi planlandı. Belediyenin bu şekilde proje hazırlattığını duyan Muhtar Işık, mahalle sakinlerine cep telefonları üzerinden “değerli mahalle sakinleri, Çiğli Belediyemiz mahallemizdeki tek nefes alacağımız ve gölgesinde oturacağımız Uğur Mumcu Parkı’nı yenilemek istiyor. Bu nedenle parktaki çam ağaçlarının tamamını kesip yerine başka ağaç dikecekmiş. Ben de mahalle halkına duyurmak istedim. Kaldı ki mahallede park yapılacak başka bir alan olmasına rağmen bilginiz olsun selamlar” şeklinde mesaj göndererek mahalle sakinlerini tarafımıza karşı tahrik etmeye çalıştı. 31 Mayıs sabah saatlerinde proje çerçevesinde Uğur Mumcu Parkı’nda yenileme çalışmalarına başlandı. Ben de aynı gün saat 10.20 sıralarında yapılan çalışmayı kontrol amacıyla yanımda bulunan polis koruma arkadaşımla beraber parka gittik.
Ben park içinde bulunan işçilerin çalışmasını denetlediğim sırada Muhtar Işık, hemen karşı tarafta bulunan muhtarlık binası yanında bekliyordu. Yanında da mahalleli olduğunu tahmin ettiğim 4-5 kişi vardı. Daha sonra muhtar ve yanındakiler yanıma gelerek, 'Burada ağaç kesemezsiniz, defolup gidin ekibinle beraber, burayı size yedirtmeyiz' tarzında beyanlarda bulundu ve aynı şahıslar ve muhtar 'S gidin, o. ç.' şeklinde küfür edip üzerime doğru yürüdüler. Bu esnada yanımda bulunan korumam araya girerek şahısları engelledi.
Daha sonra orada çalışan işçiler de araya girdi ve şahısların bana saldırmasını engelledi. Bu esnada bir arbede yaşandı ve bu sırada muhtarın yere düştüğünü gördüm. Muhtarın ne şekilde yere düştüğünü görmedim. Ben yapmış olduğum kamu görevini engellemeye çalışan, engelleme sırasında bana hakaret edip tehditte bulunan Muhtar Işık ve yanındakilerden şikayetçiyim. Ayrıca olay sırasında benim hiç kimseye müdahalem veya sözlü bir eylemim olmamıştır. Benim can güvenliği tehlikem olmasına rağmen uzaklaştırma ve başka bir talebim yoktur" dediği öğrenildi.
