İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şehit ve gazi aileleriyle düzenlenen programla bir araya geldi. Bakırköy’de düzenlenen programa İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ve İstanbul İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topcu katıldı. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program Bakan Soylu’nun konuşmasıyla devam etti. Program sonunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya annesi ve kendisinin bulunduğu tablo hediye edildi.
Programda konuşan Bakan Soylu, “Mecazen söylüyorum. Bizi bozuk para gibi sokağa atmak isteyenlerin eline yapışmak zorunda olduğumuz bir dönem içerisindeyiz. Çünkü burada söylemek istiyorum. Bu günlere kolay gelmedik. Sizler evlatlarınızı şehit verdiniz. Gazilerimiz canlarını ortaya koydular Yüz yıl önceki büyüklerimiz savaş meydanlarında Ezan-ı Muhammedin bu ülkede hür ve özgür okunması için, hilalin ve yıldızın, ay yıldızın bu ülkede nazlı nazlı dalgalanması için şehit oldular. Yüz yıl boyunca bu ülkede terörle mücadeleden tutun kalkınma mücadelesine kadar hesap edemeyeceğimiz kadar bu ülke emek verdi. Onurumuzla yaşayalım diye. Değerlerimizle yaşayalım diye. İnancımızla yaşayalım diye. Batının ahlak yoksunluğuna, batının maddeci anlayışına teslim olmayalım diye. Aile yapımız bozulmasın diye. Anne bilelim, baba bilelim, dede bilelim, akraba bilelim, komşu bilelim. Öğretmenimizi bilelim. Camimizin hocasını bilelim. Teyzemizi bilelim, halamızı bilelim. Emek verdik, şehit verdik, gaziler verdik. Alınteri döktük. Tam 21 yıldır bu ülkenin istikrarına, bu ülkenin güvenliğine, bu ülkenin kalkınmasına emek verdik" dedi.
"Bugünlere gelene kadar çok bedeller ödedik. Çok sıkıntılar çektik" ifadelerini kullanan Bakan Soylu, "Bu ülke İstiklal Marşı’nı kolay yazmadı. Bizi 5 vakit ezan sadece ibadete çağırmıyor. Bizi vatan, aile, ülke, ailemizin çocuklarımızın insanlarımızın şehitlerimizin, gazilerimizin sevgisine çağırıyor. Şimdi birilerinin pazarlığına bu ülkeyi verebilecek durumda değiliz. Ben çok iyi hatırlıyorum. Zeytindalı Harekatından önceydi. Milli güvenlik kurulundaydık. Sayın Cumhurbaşkanımıza bilgi verirlerken dediler ki ‘eğer biz Afrin'e girersek Amerika bizim mühimmatımızı keser’. Dediler ki ‘eğer biz Afrin'e girersek Kanada bizim insansız hava araçlarımızın kamerasını vermez’. Dediler ki ‘eğer biz Afrin'e girersek Almanya bize leopar tanklarını kullandırmaz’. Cumhurbaşkanımız kafasını kaldırdı. ‘Almanya'nın leopar tankı varsa eğer, Amerika'nın mühimmatı varsa Kanada'nın kamerası varsa benim de Allah'ım var’ dedi. ‘Ben sabah Afrin’e gireceğim o teröristleri oradan temizleyeceğim benimle gelen gelsin’ dedi. Ve teröristler temizlendi” diye konuştu.