Hayatı
1860'larda Bosna’dan önce Bursa’ya, sonra İnegöl’e göç eden bir ailenin çocuğu olarak 1898’de doğdu. Babası Süleyman Ağa, 1908’de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Bosna'yı ilhak etmesi üzerine ailesiyle birlikte önce İstanbul’a sonra da İnegöl’e geldi. Süleyman Ağa 1913’te kısa bir süre tarımla uğraşmayı denediyse arzu ettiği sonuçları alamayarak evinin altında bir bakkal dükkânı açmaya karar verdi fakat bu kez de sağlığı elvermedi ve hayatını kaybetti. Ailenin bütün yükü ergen yaşlardaki Eyüp Sabri’nin omuzlarındaydı. Eyüp Sabri, komşuları Hilmi Bey’in yönlendirmesiyle devrin zincir mağazaları manifaturacı Abranosyanların yanına çırak olarak girdi. Gerek babasının bakkaliyesinde ve gerekse Ermeni tüccarın dükkânında ticaret adına öğrendikleri, geri kalan yaşamında önünü açacaktı. 1916 yılında İnegöl bedesteni içinde küçük bir dükkân kiralayarak orada manifaturacılık yaptıysa da bu kez de Bursa’nın işgale uğraması üzerine orduya katıldı. Kurtuluş Savaşı’nda er olarak verdiği hizmet karşılığında, 1926 tarihli İstiklâl Madalyası Kanunu ile istiklal madalyasına hak kazandı. 1933 yılında kolonya ticareti işine girdi. Kolonyalarını katolog üzerinde tanıtması ve alana bedava kampanyaları sayesinde sektörde tek başına lider oldu. Ancak İkinci Dünya Savaşındaki döviz darlığı ve bazı ürünlere kısıtlama getirilmesi nedeniyle ciddi ekonomik sorun yaşadı. Savaştan sonra Vehbi Koç'un tavsiyeleri üzerine yeniden sektörde birinci oldu. 1961 yılında emekli olduktan sonra işlerin başına oğlu Sabahattin Tuncer'i (1923-2016) geçirdi. Sabahttin Tuncer 1994 yılında işleri oğlu Engin Tuncer'e devretti.