BM Genel Kurulu başladı

ABD’nin New York kentinde Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu başladı. Bir hafta sürecek ve 193 ülkenin lideri ve üst düzey temsilcilerinin bir araya geleceği görüşmelerin Genel Kurul Başkanlığı’nı Trinidad ve Tobago Temsilcisi Dennis Francis yürütecek.
Genel Kurul’un açılış konuşması yapan Brezilya Cumhurbaşkanı Lula Da Silva, tam 20 yıl önce BM Genel Kurulu kürsüsüne ilk kez çıktığını hatırlatarak, burada "insanlığın zorlukların üstesinden gelme ve daha üstün birlikte yaşama biçimlerine doğru ilerleme kapasitesine" duyduğu güveni dile getirdiğini söyledi. Aradan 20 yıl geçtikten sonra da "insanlığa olan sarsılmaz güvenini" koruduğunu ifade eden Lula, 20 yıl önce yaptığı konuşmanın ana temasının açlık olduğunu ve şu anda dünyanın giderek eşitsizleştiğini, en zengin 10 milyarderin insanlığın en yoksul yüzde 40'ından daha fazla servete sahip olduğunu aktardı.
Ukrayna-Rusya Savaşı’na değinen Lula, savaşın meydana getirdiği ağır sonuçların Birleşmiş Milletler’in amaç ve ilkelerini uygulama konusundaki kolektif yetersizliğini ortaya koyduğunu belirterek, “Barışın sağlanmasındaki zorlukları küçümsemiyoruz ancak diyaloğa dayanmayan hiçbir çözüm kalıcı olmayacaktır. Müzakereler için alan oluşturmak üzere çalışılması gerektiğini burada bir kez daha yineliyorum” dedi.

“Dünya çığırından çıkıyor”
Lula’nın ardından söz alan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ülkelerin kendi içinde yaşadıkları problemler nedeniyle dünyada hızla artan iklim krizine yeterince zaman ayırmadıkları eleştirisinde bulundu. Guterres, “Dünya üzerinde jeopolitik gerilimler arttıkça ve artan küresel zorluklara yanıt vermek için bir araya gelmekten aciz göründükçe dünya çığırından çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Ukrayna-Rusya arasında devam eden savaşa değinen Guterres, “Sorunları çözmezsek, sorunun bir parçası haline geliriz” ifadelerini kullanarak, “Birleşmiş Milletler Tüzüğü ve uluslararası hukuku ihlal eden savaş, bir dehşet zincirini ortaya çıkarmıştır, yok edilen hayatlar, istismar edilen insan hakları, parçalanan aileler, travma geçiren çocuklar, paramparça olan umutlar ve hayaller. Ukrayna'nın ötesinde, savaşın hepimiz için ciddi sonuçları var. Bu savaşın nükleer tehditleri hepimizi risk altına sokmaktadır. Küresel anlaşmaları ve sözleşmeleri görmezden gelmek hepimizi daha az güvenli hale getirir. Küresel diplomasinin zehirlenmesi ise her alanda ilerlemeyi engellemektedir” dedi.

Biden’dan Rusya’ya sert tepki
ABD Başkanı Joe Biden ise yaptığı konuşmada, küresel zorlukların üstesinden gelmek için uluslararası iş birliği çağrısında bulunarak, dünya genelindeki ülkelerin ortak bir geleceği paylaştığını vurguladı. Biden, “ABD tüm insanlık için daha güvenli, daha uygun ve eşitlikçi bir dünya istiyor, çünkü geleceğimizin sizinkine bağlı olduğunu biliyoruz. Dünyada hiçbir ulus bugünün zorluklarıyla tek başına başa çıkamaz" dedi.
Rusya’yı Ukrayna’ya karşı “gaddarca” davranmakla suçlayan Biden, savaşın tek sorumlusunun Rusya olduğunu ve çatışmayı yalnızca Rusya’nın sona erdirebileceğini belirtti. Biden, "Rusya, tüm dünyanın gözü önünde Ukrayna’yı ‘gaddarca’ işgal edip daha sonra bir sonuçları olmayacağını düşünüyor" dedi.
ABD’nin Ukrayna’yı destekleme taahhüdünü yineleyen Biden, BM liderlerini Ukrayna’nın yanında olmaya çağırarak, "Bir saldırganı yatıştırmak için Birleşmiş Milletler'in temel ilkelerini terk edersek, bu kurumdaki herhangi bir üye devlet korunduğundan emin olabilir mi? Ukrayna'nın parçalanmasına izin verirseniz, herhangi bir ulusun bağımsızlığı güvende olur mu?" Cevabın açık şekilde ‘hayır’ olduğunu söyleyebilirim" dedi.