Türk, İsveç'te son zamanlarda Kur'an-ı Kerim yakılmasına ilişkin durumları değerlendirmek amacıyla BM İnsan Hakları Konseyi'nde konuştu.
Kur'an-ı Kerim yakılması hakkında "dini hoşgörüye saygı gösterin" çağrısında bulunan Türk, bir milyardan fazla Müslüman için Kur'an-ı Kerim'in "inancın özü" olduğunu ifade etti.
Türk, yakma eylemlerinin "insanların arasını açmak" amacıyla yapıldığını vurgulayarak inanma ya da inanmama hakkının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi için temel olduğunu kaydetti.
Tüm ana akım ve azınlık inançlara sahip insanlara karşı yapılan nefret söylemlerini kınayan Türk, çeşitliliğin tüm toplumlar için faydalı olduğuna dikkati çekti.
Türk, önde gelen siyasetçilerin ve üst düzey dini şahsiyetlerin saygısızlık ve hoşgörüsüzlüğe karşı "önemli bir rolde" bulunduklarını söyledi.
İfade özgürlüğünün "belirli temeller çerçevesinde kısıtlanması" gerektiğinin önemine değinen Türk, özellikle bazı otoriter hükümetlerin bu kısıtlamaları "sıklıkla yanlış" kullandığının altını çizdi.
Türk, bazı söylemlerin şiddete teşvik ettiğini kaydederek, çok sayıda şiddet eyleminde insanların ibadet yerlerinin içi dahil dini inançlarına göre hedef alındığını dile getirdi.
Nefret söylemlerinin sosyal medya nedeniyle yayıldığını ifade eden Türk, bu sorunun eğitim ve farklı dinlere mensup insanların daha fazla topluma katılmasını teşvik ederek çözülmesi gerektiğini kaydetti.
İsveç'in başkenti Stockholm'de, Irak asıllı Salwan Momika 28 Haziran'da Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakmıştı.
Söz konusu menfur olay, Türkiye başta olmak üzere, uluslararası alanda büyük tepkiyle karşılanmıştı.
