BU ATEŞ HEPİNİZİ YAKACAK!

ABD’nin Los Angeles kentinde başlayan ve günlerdir süren yangınlar, sadece bir doğal felaketin ötesinde, derin bir anlam taşır. Şu ana kadar 24 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan bu yangın, yalnızca bir çevresel felaket değil, dünya çapında adaletsizliğe, zulme ve insanlık dışı politikalara verilen tepkilerin sembolüdür.

Bir tarafta ABD’nin kendi topraklarında yaşayan başta Müslüman vatandaşlar, diğer tarafta ise Filistin ve Gazze’deki milyonlarca mazlum insan, yıllardır devam eden işgalin, saldırıların ve katliamların acılarını çekmektedir. Ve bir gerçek var ki; zulüm, bir yerde başladığında, hiçbir toprakta sınırlı kalmaz. Bu ateşin, sadece masum insanların yaşadığı coğrafyalarda değil, zulüm ve katliamları destekleyen tüm güçlerde de etkisini göstereceği kesindir.

“Bu ateş hepinizi yakacak” cümlesi, doğrudan bir tehdit değil, evrensel bir gerçeğin ifadesidir. Tarihin her döneminde, zulme uğrayan mazlumların, yüce Allah’a sığındıkları ve haklarının korunması için yardım diledikleri bilinmiştir. Allah, adaleti sağlayan, zulmü cezalandıran ve katilleri hesaba çeken tek güçtür. Bu nedenle, mazlumların hakları her ne kadar geçici bir süre göz ardı edilse de, sonunda her zulüm hesabını verir.

ABD, sadece Los Angeles’taki yangınlarla değil, aynı zamanda dünya genelindeki politikalarda ve özellikle Ortadoğu’da verdiği desteklerle de bu hesaplaşmanın bir parçasıdır. İsrail’in Filistin ve Gazze’deki katliamları, yüzbinlerce insanın ölümüne sebep olan saldırıları, tüm dünyanın gözleri önünde sürdürürken, ABD’nin yaptığı şey sadece destek vermek değil, aynı zamanda bu zulmü meşrulaştırmaktır. Ve Allah, her türlü haksızlık ve zulme karşı bir gün hesap soracaktır.

Los Angeles’teki yangın sadece ABD’nin topraklarında meydana gelmiş olabilir; ancak bu yangın, tüm dünyada zulme uğrayan insanların kalbinde bir yankı bulmaktadır. Her yerde bir adalet arayışı, her yerde mazlumların sesini duyurmak için atılan adımlar vardır. Gazze’deki çocuklar, Filistin’deki siviller, işgal altındaki topraklarda, sokaklarda ve evlerinde ölümü bekleyen insanlar, tüm bu zulmün paydaşları tarafından göz ardı edilmektedir. Ancak zulüm, kendi alevine dönüp, bir gün her katil ülkeyi, her zalimi bulacaktır.

Bu ateş, sadece ABD’nin değil, aynı zamanda tüm zalimlerin kapısını çalacaktır. ABD’nin izlediği politikalar, Filistin halkına karşı yürüttüğü şiddet ve İsrail’in katliamlarına verdiği destek, yalnızca bölgeyi değil, tüm dünyayı saran bir adaletsizlik ağının parçasıdır. Ancak Allah’ın gazabı, bir gün zulmün her köşesine ulaşacaktır. Ve o zaman, bu ateş sadece masumları yakmakla kalmayacak, zalimlerin yüreklerine de ulaşacaktır.

Her zulüm, sonunda bir hesapla karşı karşıya kalır. Tıpkı doğanın gücüyle açığa çıkan yangın gibi, zulmün bir bedeli vardır ve bu bedel, ne kadar süreceği bilinmeden, her zalimi bulur. ABD’nin İsrail’e yönelik desteği, sadece o Filistin ve Gazze coğrafyasında yaşayan insanları değil, tüm insanlık vicdanını da yakmaktadır.

Filistin ve Gazze’deki mazlumlar, her gün Allah’a dua ediyor ve zulmün son bulmasını bekliyor. Her bir masum, bir gün zaferin ve adaletin inşasına tanıklık etmek istiyor. Ancak zulüm, kendisini bir süre sürdürebilir; ancak hiçbir zulüm, sonsuza kadar var olamaz. Çünkü Allah’ın adaleti, her zaman galip gelir.

Sıra Zalimin Kendisine Gelecek

Bugün Los Angeles’teki yangın, sadece bir doğal felaketten ibaret değildir. O yangın, zulmün, adaletsizliğin ve haksızlığın simgesidir. Filistin ve Gazze’deki mazlumlar için yakılan ateş, bir gün zulüm yapan tüm ülkeleri, destekçilerini, katilleri de yakacaktır. Çünkü bu, Allah’ın gazabıdır ve o gazap, bir gün herkesi bulacaktır.

Zulüm, adaletin ışığından kaçamaz. Bu ateş, sadece masumları yakmayacak, zalimleri de temizleyecektir. Ve bir gün, bu zulmü körükleyenler, kendi yaktıkları ateşte yanacaklardır.