Denizli'de 20. yüzyılın başlarından bu yana geleneksel yöntemlerle hazırlanan Denizli kebabı, kente gelen misafirlerin yemek tercihleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Kuzu etinden yapılan, tandır ateşinde pişirilen tescilli kebap, çatal ve bıçak kullanılmadan elle yeniyor. Sekiz parçaya ayrılan kuzu, sakız ağacının kütüklerinden tavlanan fırınlarda pişiriliyor. Pişerken etlerden süzülen yağ, ana yemek ile birlikte servis edilen pide ekmeğinin yağlanmasında kullanılıyor. Müşterinin isteğine göre pişen etler yağlı ya da yağsız olmak üzere gramaj ya da kilo ile tartılarak servis açılıyor. Ana yemeğin yanında kuru soğan, domates ve biber veriliyor.

AW946416_02

Metal çatal kebapta lezzeti düşürüyor

12 bin polis adayı için ön başvuru süreci başladı! 12 bin polis adayı için ön başvuru süreci başladı!

Asırlık lezzeti müşterilerinin beğenisine 41 yıldır Merkezefendi ilçesi Saraylar Mahallesi 357. Sokak'ta bulunan Kebapçı Dursun isimli işletmesinde çatal ve bıçak olmadan sunan Dursun Göçenoğlu, “Bizim Denizli kebabımızın geçmişi 200 yıllara dayanıyor ama biz 1982 yılından itibaren bu işi yapıyoruz. Denizli kebabının en önemli özelliklerinden bir tanesi doğal olması, sakız odunu ile pişmesi ve 9 aylık kuzulardan oluşmasıdır. Tabii en önemlisi çatal ile bıçak yerine elle yenilmesidir. Bilimsel olarak olaya baktığımız zaman bunun özelliğinden bir tanesi de metalin sıcak ete temasında yüzde 30 değer kaybının yaşandığı biliniyor. O açıdan çatal ve bıçak restoranımızda yok. Tamamen elle yiyoruz. Önce bir yadırgama oluyor. Sonra kebabı yiyip, lezzetin tadını aldıklarında bize hak veriyorlar. Bir daha geldiklerinde 'Biz hazırlıklı geldik ve ellerimizi yıkadık' diyorlar” dedi.