AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlere ilişkin, "Bu seçim sadece kimin Cumhurbaşkanı olacağı seçimi değildir, kimin milletvekili olacağı seçimi hiç değildir. Öyle olduğu için oy oranları neredeyse hiç hesap edilmeyecek kadar küçük olan partilere birileri 10'larla, 20'lerle milletvekili verir miydi? Hem de seçilecek yerlerden verir miydi? Onlar da biliyorlar ki kimin milletvekili seçileceği önemli değil, onlar da biliyorlar ki bu seçim Türkiye'nin bir istikamet seçimidir." dedi.
İstanbul 3. Bölge'den AK Parti milletvekili adayı olan Kurtulmuş, Cihannüma İstanbul İl Başkanlığınca Üsküdar Boğaziçi Yaşam Merkezi'nde gerçekleştirilen Cihannüma Geleneksel Sahur Programı'nda, Türkiye'nin şahsiyetli bir dış politika yürüttüğünü belirtirken, "bütün dünyada ya o taraftansın ya bu taraftan" denilerek baskı yapılan bir ortamda Rusya-Ukrayna arasında ortaya konulan politikanın, Karabağ'ın işgalden kurtulması için ortaya konulan politikanın bunun birer örneği olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bugüne kadar elde ettiği kazanımları gözünün nuru gibi korumak durumunda olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "İşte görüyorsunuz söylüyorlar, hem de sizin çizginize en yakın olduğunu zannettiğiniz adamlar söylüyor; Ayasofya'nın da bir kısmını turistlere açmak lazım, diyorlar. Çamlıca'ya niye cami yaptınız, bu kadar büyük camiye ne lüzum vardı, diyorlar. Kim kimle beraber olursa havasından suyundan etkilenir. Onun için yolu tercih etmek kadar yoldaşı da tercih etmek akıl işidir, feraset işidir. Biz hem yolu hem de yoldaşı iyi insanlarla tercih ederek bu güne kadar geldik, bundan sonra da devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bugünkü istikametinde devam etmesi halinde ülkenin çok daha güçlü noktalara ulaşacağına dikkati çeken Kurtulmuş, "Allah'ın izniyle Türkiye kendi hava savunma sistemini kuracaktır. Türkiye elin oğluna muhtaç olmadan kendi savaş uçaklarını üretecek, kendi akıllı mühimmatlarını bugün olduğundan çok ileri seviyede üretecektir. Korku budur, bunun için hiçbir konuda ortak fikirleri olmayanlar bir tek konuda birleşmişlerdir. Önce 'Recep Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin.' diye birleşmişlerdir. Mühim olan Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsı değil, mühim olan onun temsil ettiği siyasi çizgi ve iradedir. Bu iradenin Türkiye'de artık geçersiz hale getirilmesi, Türkiye düşmanlarının tamamını sevindirecek yeni bir başlangıcın da onlar bakımından kurgusudur. Onun için diyoruz ki feraset sahibi olan insanlar neyi nasıl yapacağını gayet iyi bilirler." diye konuştu.
14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin "asrın seçimi" olduğunu altını çizen Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Bu seçim sadece kimin Cumhurbaşkanı olacağı seçimi değildir, kimin milletvekili olacağı seçimi hiç değildir. Öyle olduğu için oy oranları neredeyse hiç hesap edilmeyecek kadar küçük olan partilere birileri 10'larla, 20'lerle milletvekili verir miydi? Hem de seçilecek yerlerden verir miydi? Onlar da biliyorlar ki kimin milletvekili seçileceği önemli değil, onlar da biliyorlar ki bu seçim Türkiye'nin bir istikamet seçimidir. Türkiye yeniden güçlü büyük Türkiye istikametinde mi yürüyecek, Türkiye yeni hakkaniyetli bir adil dünyayı kurmayı, adil bir küresel sistem kurma istikametinde mi yürüyecek? Yani 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek bütün mazlumların öncüsü ve sözcüsü olmaya devam mı edecek? Yoksa Türkiye dışarıdan gelen birtakım suflelerle, ellerine verilen birtakım programlarla, yeri geldiği zaman atılan birtakım zılgıtlarla yönetilecek, birtakım yamalı bohça hükümetler vasıtasıyla mı idare edilecek? Yamalı bohça hükümetlerle idare ettiğiniz zaman geçmişte gördük. İçinden birisini çekersiniz, eğer dediğini yapmıyorsa dediğinizi yapacak başka bir hükümet getirirsiniz. Onun için Türkiye gibi büyük bir siyasi tecrübeye sahip olan, iddiası sadece 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşından ve 780 bin kilometrekarelik vatan toprağından ibaret olmayan bu büyük ülkenin bu kazanmış olduğu ivmeyi arttırarak devam ettirmesi lazım."
"Dünyada yeni bir siyasal mimariye, yeni bir finansal ekonomik mimariye ihtiyaç var"
Türkiye'nin ekonomiden ağır sanayiye, savunma sanayisinden yüksek teknolojiye, eğitimden sanata, her alanda büyük bir ülke olacağını dile getiren Kurtulmuş, "Bütün insanlığa karşı olan vazifemiz ise yeni, hakkaniyetli bir dünya sistemini kurabilmektir. Yani dünya 5'ten büyüktür. Dünyada yeni bir siyasal mimariye, yeni bir finansal ekonomik mimariye ihtiyaç var." değerlendirmesinde bulundu.
Onlarca yıllık mücadele ile güçlü büyük Türkiye'nin altyapısının hazırlandığını ifade eden Kurtulmuş, "Yeni ve küresel bir sistemin, adil bir sistemin kurulabilmesi için altyapı çalışmaları yapıldı. Şimdi bunun üstünde önümüzdeki 100 yılı Türkiye Yüzyılı yaparak Türkiye'yi dünyada sözü dinlenen, gücü gerçekten etkili olan bir ülke haline getirmek için canla başla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ben 14 Mayıs sandıklarının Türkiye Yüzyılı'nın kapılarını sonuna kadar açacağına inanıyorum. İnşallah her birimizin kalan şu bir aylık süre içerisinde gayretli çalışmalarıyla milletimiz sandıkta Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan'ı yeniden Cumhurbaşkanı seçerek, Cumhur İttifakı'na parlamentoda en büyük grup haline getirerek ve AK Parti'yi de açık ara birinci parti çıkararak bu sınavdan başarıyla geçecektir." dedi.
"Bu sözün fiiliyata geçtiği dönemi vallahi de billahi de bütün insanlık görecektir"
Yıllar önce "Yeni ve adil bir dünya mümkün." sözünü söylediklerinde birçok kişinin kendileriyle alay ettiğini anlatan Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Bugün her Birleşmiş Milletler toplantısında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletin gözünün içine bakarak diyor ki 'Bu dünya hakkaniyeti olmayan bir dünyadır, bu dünya zalim bir dünyadır, dünya mazlumları için yeni bir dünya kurmak lazımdır, dünya 5'ten büyüktür.' diyor. Bu hayal dahi edilemeyecek noktaydı, çok şükür gördük. Şimdi bu sözün fiiliyata geçtiği dönemi vallahi de billahi de bütün insanlık görecektir. Belki bizim yaşımız müsaade etmeyecek ama gidiş o istikametedir. Yani yeni bir Birleşmiş Milletlerin kurulduğunu, dünyadaki bütün küresel, ekonomik ve siyasal kurumların yeniden fonksiyonlarına kavuşturulduğunu, hatta bunların bazılarının yerine hakkaniyet ve adalet temelinde yeni kurumlar kurulduğunu hiç şüphesiz insanlık görecektir. Şimdi diyoruz ki bu süreçte de öncülük yapmak Selçuklu'nun, Osmanlı'nın torunu olan Türkiye'ye nasip olsun, Türkiye'yi küllerinden ayağa kaldıran milli siyaset çizgisinin görevi olsun, sorumluluğu olsun."
Kur'an-ı Kerim tilavetinin yapıldığı programda, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bayram Sakartepe, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Abdullah Sevim, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Cihannüma Derneği Genel Başkanı Rıza Yorulmaz ve derneğin İstanbul İl Başkanı Cavit Tatlı da konuşma yaptı.