Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İnsani Yardım Tugayı’ndaki askerler ile iftar yaptı. Erdoğan iftar sonrası yaptığı açıklamada, "Kısa veya uzun dönem askerlik tornasından geçmeyen hiçbir Türk evladı olmaz. Elbette günümüz teknolojisi ve şartları askerliğin kritik birimlerinin ve işlerinin profesyonel kadrolar eliyle yürütülmesini gerekli kılıyor. Sözleşmeli ve uzman kadrosundaki Mehmetçiklerimizi ülkemize ve milletimize verdikleri hizmetlerle gurur duyuyoruz. Ordumuz sınır güvenliğinden terörle mücadele harekatlarına, uluslararası organizasyonlardan insani yardım organizasyonlarına kadar geniş bir alanda sergilediği başarılarla adeta destan yazıyor” dedi. 22 sene önce kurulan İnsani Yardım Tugayı'nın da kendi sorumluluk alanındaki çalışmalarıyla bu destanın önemli bir parçası olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son olarak 6 Şubat depreminde sadece 3 saat içinde felaket bölgesine harekat için hazır hale gelen bu Tugay'a bağlı Doğal Afetler Arama Kurtarma Taburu onlarca insanı enkazın altından kurtardı" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki askeri birliklerle diğer yerlerden görevlendirilen askeri birliklerin deprem çalışmalarına çok önemli katkısı olduğuna vurgu yaptı. Askerlerin sahada olmadığı eleştirilerine de bir kez daha cevap veren Erdoğan, “Her ne kadar birileri fitne çıkarmak için sürekli zırvalayıp dursa da biz askerlerimizin deprem bölgesinde fedakarca yürüttüğü çalışmaları çok iyi biliyoruz. Enkaz kaldırma, yardım ve güvenlik çalışmalarında görev alan komutanından erine kadar tüm askerlerimize şahsım, ailem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum” açıklamasını yaptı. Türkiye coğrafyasının kendisine sunduğu pek çok güzellik, zenginlik, mekan ve fırsat yanında tabi ve beşeri pek çok tehditle karşı karşıya olan bir ülke olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, tabii tehditlerinin kimi zaman küçük çaplı kimi zaman 6 Şubat'ta olduğu gibi çok büyük yıkım ve ölüm getiren sonuçlarının yaşandığını ifade etti.
Erdoğan, tabiatın kendi işleyişine uygun bir hayat nizamı kurulmadığında tabiatın hakkı olanı alıp götüreceğini belirterek, ”Atalarımız çok güzel söylemiş; dere yatağında akar. Depreme dayanıksız bina yaparsanız ilk büyük sallantıda yıkılır. Dere yatağına bina inşa ederseniz ilk büyük yağışta sele kapılır. Ormanları korumazsanız ilk büyük yangında varınızı yoğunuzu yok eder” değerlendirmesinde bulundu.
Geçmişin ihmal ve eksikleri yüzünden ülkede tabi afetlere karşı hassasiyet taşıyan pek çok yerleşim yerinin olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bir yandan yeni yapıların bu gerçeklere uygun şekilde inşasını sağlarken bir yandan da mevcut yapı stokumuzu yenilemenin yollarını arıyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmalarıyla 3,3 milyon aileyi TOKİ konutlarıyla 1.2 milyon aileyi güvenli ve huzurlu evlere kavuşturduk. Kamu binalarını da aynı anlayışla planlı şekilde yeniliyoruz” dedi. Erdoğan, “Bir de siyasi ve insani tehditler var ki ülke ve millet olarak bu konuda ciddi risk altındayız. Ülkemizin dört bir yanında siyasi krizleri, çatışmalar, savaşlar, gerilimler eksik olmuyor. Küresel her krizin ilk etki alanı merkezinde bulunduğumuz coğrafyadır. Milletimizle olan binlerce yıllık hesaplaşmalarını hala bitirmemiş kimi toplumlar ve devletler bu toprakların sahibinin Türkiye olduğunu kabullenmek istemiyor. Artık kimsenin 1. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele’de olduğu gibi doğrudan vatanımıza saldırmaya cesaretleri yok. Ama terör örgütlerini kullanmak gibi siyasi ve sosyal kaos yöntemleri gibi, ekonomik tuzaklar gibi yöntemlerle yaptıkları asimetrik saldırılardan da asla geri durmuyorlar” açıklamasını yaptı.
Cumhuriyetin ilk asrından bu yana ülkenin çok ağır tecrübeler yaşadığını, çok ağır bedeller ödediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, farklı terör örgütleriyle verilen mücadeleyi hatırlattı. Erdoğan, “Neredeyse 40 yıldır ayağımıza dolanan PKK terörü, bağrımıza bir hançer gibi saplanmaya çalışan FETÖ ihaneti ve daha nice sınamaları hep birlikte gördük, görüyoruz. Elbette biz boş durmuyoruz. Son 20 yılda zirvesine ulaştırdığımız demokrasi ve kalkınma adımlarımız sayesinde artık her alanda kendimize olan güvenimiz artmıştır. Bugün eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye her alanda kalkınmasını belli bir seviyeye getirmiş, alt yapısını kurmuş bir ülke haline geldik. Geçmişte kendi sınırlarımız içindeki terör saldırılarıyla baş etmekte bile zorlanırken bugün güney sınırlarımız ve ötesinde dünyaya parmak ısırtan harekatlar icra ediyoruz” diye konuştu.
Terörle mücadelede önemli bir başarı gösterildiğini ifade eden Erdoğan, ”Nerede bir terörist varsa tepesine biniyor inlerini başlarına geçiyoruz. Savunma sanayi ve ordumuzun insan gücüne elde ettiğimiz ilerlemeler sayesinde tehditlerini kaynağında yok edecek bir güce kavuştuk. Önümüzdeki günlerde inşallah bu gücümüzü, karada, havada, denizde daha da artıracak çeşitli projelerle milletimizin huzuruna çıkacağız. Geldiğimiz seviye elbette çok önemli ama bizi asıl hedeflerimizle buluşturacak yerde değiliz. Büyük emekler vererek, kaynaklar ayırarak büyüttüğümüz mücadele bayrağını burçlara dikmeye az kaldı. Dikkatle, özenle, kararlılıkla sürdürdüğümüz savunma sanayi projelerini siyasi ve ekonomik gücümüz üzün tamamlayıcısı haline getirmekte kararlıyız. Bunu da başardığımızda Allah’ın izni ile bu ülkenin ve milletin önünde sadece slogan olarak değil gerçek manada bir Türkiye Yüzyılı başlayacaktır. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkarak inşallah o günleri de göreceğiz” şeklinde konuştu.