GÜNDEM

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zaferin ayak seslerini duyuyoruz

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Depremin yıktığı şehirlerimiz, eskisinden daha güçlü bir şekilde tekrar ayağa kalkmak için adeta sabırsızlanıyor. Devlet kurumları, belediyesi, sivil toplumu, gönüllüsüyle birlikte 85 milyon olarak yaralarımızı hızla sarıyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Geleneksel Büyükelçiler İftarı'nda konuştu.

Bir araya geldikleri iftar sofrasının, her şeyden önce bir muhabbet ve kardeşlik sofrası olduğunu söyleyen Erdoğan, ırkçılık, ayrımcılık, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığı gibi akımların veba gibi yayıldığı bir dönemde, bu sofraların öneminin daha iyi anlaşıldığına işaret etti.

Erdoğan, ramazanın, gönülleri yumuşatan, kalpleri birbirine yaklaştıran manevi iklimine daha fazla ihtiyaç duyulan günlerden geçildiğini kaydetti.

Ramazan ayının ülkelerle birlikte tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini dileyen Erdoğan, bu yıl 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi nedeniyle ramazanın buruk karşılandığını ifade etti.

Erdoğan, depremlerde ve ardından yaşanan sellerde 50 binin üzerinde kişinin hayatını kaybettiğini, bunların acısının yüreklerde hissedildiğini dile getirerek, "Hepsine bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Aralarında sizlerin vatandaşlarının da olduğu müteveffa tüm misafirlerimiz için sabır ve başsağlığı dileklerimi tekrarlıyorum." dedi.

Depremin ilk gününden itibaren devlet-millet el ele, tüm kurum ve imkanlarla kararlı bir mücadele yürüttüklerinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Milletçe içinde bulunduğumuz bu zor günlerde dost ve kardeş ülkelerin güçlü desteğini yanımızda görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Uluslararası yadım çağrımıza 90 ülke, 11 bin 320 personelle bilfiil destek verdi. Arama kurtarma ekipleriniz, yüzlerce vatandaşımızın enkaz altından çıkarılmasına yardımcı oldu. Bölgede kurduğunuz sahra hastaneleri, yaralılarımızın tedavisine katkıda bulundu. Ayni ve nakdi yardımlarınız, sahadaki acil ihtiyaçların karşılanmasında rol oynadı. Bu yardımların yanı sıra telefonla aramak, mesaj göndermek, hatta bizzat ziyaretimize gelmek suretiyle, acımızı paylaşan, milletimizle dayanışma sergileyen tüm dost ve kardeşlerimize teşekkür ediyorum."

Türkiye'nin, nerede bir mazlum varsa kimliğine bakmadan imdadına koşmayı görev bilen bir ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, milli gelire oranla insani yardımlarda en üst sıralarda yer aldığını aktardı. Erdoğan, "Dünyanın en fazla yardım yapan ülkesi olmayı, milletimiz adına bir şeref payesi olarak yıllardır gururla paylaşıyoruz." diye konuştu.

"Hiçbir dostumuz bizi yalnız bırakmadı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, ekonomik şartlarından bağımsız şekilde, bugüne kadar hep mazlumun, mağdurun, başı dara düşenin yanında olduğunu ifade ederek, küresel koronavirüs salgınında 160 ülke ve 14 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım ulaştırarak, insani vazifeyi yerine getirdiklerini hatırlattı.

Erdoğan, bunların karşılığını, deprem afeti ile mücadele sırasında birebir görme fırsatı bulduklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Kimi dostlarımız, milletimiz için dua etti kimisi yardım kampanyaları düzenledi kimisi uçaklar dolusu çadır ve yardım malzemesi gönderdi kimisi kıt imkanlarına rağmen, elindeki, avucundakini seferber etti, kimisi yardım etmek isteyip de edememenin çaresizliğiyle gözyaşı döktü ama bir dönem elinden tuttuğumuz, yardımına koştuğumuz, yaralarını sarmasına destek verdiğimiz hiçbir dostumuz, bizi yalnız bırakmadı. Rabbim herkesten, tüm kara gün dostlarımızdan razı olsun diyorum. Milletçe, bize uzatılan bu yardım elini hiçbir zaman unutmayacağımızın bilinmesini istiyorum.

Bizler tarih boyunca sayısız imtihandan geçmiş bir milletiz. Bu topraklardaki bin yıllık mevcudiyetimizde nice saldırıyı, işgal girişimini, nice badireyi alnımızın akıyla atlattık. Zorluklar karşısında yılmadık, önümüze çıkan engellere aldırmadık, bağımsızlık irademizin kırılmasına izin vermedik. Gerektiğinde 250 bin evladımızı kara toprağa verme pahasına, istiklal ve istikbalimize sahip çıktık. Çok ağır bedeller ödesek de her defasında tıpkı bir anka kuşu gibi küllerimizden yeniden doğmayı başardık. Bugün de aynısını yapıyoruz, asrın felaketiyle mücadelemizde aynı sarsılmaz azmi gösteriyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat'tan bu yana deprem bölgesindeki illerin hepsini birkaç kez ziyaret ettiğini anımsatarak, "Cumhur İttifakı olarak beraberce dolaştık. Gittiğim illerin tamamında, aziz milletimizin metanetine, hayata yeniden başlama kararlılığına gerçekten hayran kaldım. Depremin yıktığı şehirlerimiz, eskisinden daha güçlü bir şekilde tekrar ayağa kalkmak için adeta sabırsızlanıyor. Devlet kurumları, belediyesi, sivil toplumu, gönüllüsüyle birlikte 85 milyon olarak yaralarımızı hızla sarıyoruz." dedi.

Hasar tespit çalışmalarının neticelenmek üzere olduğunu, enkaz kaldırma faaliyetlerinin süratle devam ettiğini anlatan Erdoğan, "Çadırların yerini konteyner kentler ve prefabrik yapılar alıyor. Konteynerlerin sayısını en kısa zamanda 100 bine çıkartacağız. Bir yandan geçici barınma alanlarını tamamlarken, diğer yandan kalıcı konutların inşasına geçiyoruz. Dün itibarıyla 70 bin konut ve köy evinin yapım süreci başladı. Bunlardan 40 bin 761'inin temelini attık. Bu sayılar her gün yukarı yönlü güncelleniyor." bilgisini verdi.

Deprem bölgesinde, ilk bir yıl içinde de 319 bin konut ve köy evi olmak üzere toplam 650 bin konut inşasını planladıklarını kaydeden Erdoğan, "Bugüne kadar vatandaşına verdiği tüm sözleri tutan bir hükümet olarak, Allah'ın izniyle bunu da başaracağız." şeklinde konuştu.

"Deprem felaketine rağmen, seçimleri erteleme yolunu gitmedik"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim sürecinin bu çalışmaları yavaşlatmasına izin vermeyeceklerini vurgulayarek, şunları söyledi:

"Bu konudaki kararlılığımızı ilk günden itibaren açıkça ortaya koyduk. 11 ilimizi ve 14 milyon vatandaşımızı etkileyen deprem felaketine rağmen, seçimleri erteleme yolunu gitmedik. Biz, Türkiye'nin kapasitesine, demokrasimizin gücüne, hepsinden önemlisi milletimizin dayanışma ruhuna güveniyoruz. 14 Mayıs seçimlerinde insanımızın hem kendi hem de evlatlarının geleceği için sandıkta yine en doğru kararı vereceğinden şüphemiz yok. Meydanların dilini çok iyi bilen, son 20 yılda girdiği 15 seçimin hepsinde milletin teveccühünü kazanan bir siyasetçi olarak, dalga dalga büyüyen bir zaferin ayak seslerini duyuyoruz."