TİP Genel Başkanı: 10 milyon çocuk yoksulluk dar boğazında yaşıyor! TİP Genel Başkanı: 10 milyon çocuk yoksulluk dar boğazında yaşıyor!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Ramazan ayının ilk iftarında şehit aileleriyle bir araya geldi. İftar sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan-ı Şerifi'nizi canı gönülden tebrik ediyorum. Her Ramazan'da olduğu gibi bu yıl da ilk iftarımızı şehit yakınlarımızla yapmak istedik. Ve zengin bir sofrada, ki bu sofranın adı muhabbet sofrasıdır, muhabbetten Muhammed oldu hasıl Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl. Ve böyle bir sofrayla Ramazan-ı Şerif'in ilk iftarını yapmış olduk. Devlet protokolümüzün de iştirakiyle gerçekleştirdiğimiz bu iftar vesilesiyle milletimizin ve tüm İslam aleminin mübarek Ramazan ayını tebrik ediyorum” dedi.

"Her meselelerinde yanlarında olmak, gönüllerini hoş etmek, rızalarını almak boynumuzun borcudur”

Şehit yakınları ve gazilerin milletin kendilerine emanetleri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Kendilerinin her meselelerinde yanlarında olmak, gönüllerini hoş etmek, rızalarını almak boynumuzun borcudur. Bu amaçla hem gereken kurumsal düzenlemeleri yaptık hem de onları kalbimizin en mutena köşesinde misafir etmeyi şeref bildik. Bugün de sınırlarımız içinde, sınırlarımızda ve sınırlarımız ötesinde milletimizin huzuru, devletimizin bekası, geleceğimizin güvencesi için vazife yürüten kardeşlerimiz var. Sayılarını milyonlarla ifade edebileceğimiz askerimize, polisimize, jandarmamıza, güvenlik korucumuza ve diğer kamu personelimize şükran borçluyuz. Rabbim hepsini de korusun, muhafaza etsin, ayaklarına taş değdirmesin” diye konuştu.
“Esasen 15 Temmuz'da gördük ki bu ülkenin erkeği ve kadınıyla, genci ve yaşlısıyla her meslekten, her kesimden insanıyla tamamı yeri geldiğinde birer savaşçı kahramana dönüşebilmektedir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Tarihçiler milletlerin öne çıkan vasıflarını anlatırken, bizim için asker millet tespitini yaparlar. Gerçekten de binlerce yıllık millet tarihimiz ve 2 bin 200 yılı aşkın devlet geleneğimiz boyunca bu vasfımızı hep gösterdik. Bu vasfımızı hiçbir zaman kaybetmedik. Son olarak Çanakkale'de ve Milli Mücadele'de topyekün seferberlik anlayışıyla vatan topraklarını savunurken de aynı saikle kıyam ettik. Yakın geçmişimizde PKK'dan FETÖ'süne kadar bütün terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadele de esasen milli bir şahlanıştı” ifadelerini kullandı.
Son 21 yılda eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma her alanda hayata geçirdikleri reformlarla bu milli şahlanışın altyapısını güçlendirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Savunma sanayiine yaptığımız yatırımlarla Türkiye'yi gerçek anlamda bağımsız bir devlet haline getirdik. Çevremizde yaşananları görüyorsunuz. Şayet siyasetiyle, ekonomisiyle, savunma sanayisiyle, sosyal yapısıyla güçlü bir devlet değilseniz size her türlü zulmü reva görüyorlar. Vatan topraklarınızı korumanın ve o sınırlar içinde güvenle yaşamanın yolu her bakımdan güçlü olmaktan geçiyor. Cumhuriyetimizin ilk asrında bu konuda yaşadığımız eksiklerin bedelini geri kalmışlıkla, istikrarsızlıkla, kaosla, vaktimizi ve enerjimizi iç mücadelelere harcayarak ödedik” dedi.
Bilhassa son 10 yılda Türkiye'yi yeniden aynı duruma düşürmek için pek çok oyun oynandığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Pek çok tuzak kuruldu. Terör saldırıları ve darbe girişimleri de bunların arasındaydı. Hamdolsun milletimiz birliğine, beraberliğine, kardeşliğine sahip çıkıp, tüm bu oyunları ve tuzakları bozdu. Şehitlerimizin ve gazilerimizin fedakarlığıyla 85 milyonun tek yürek ve tek bilek olarak istiklaline ve istikbaline sahip çıkmasıyla hep yolumuza devam ettik. Tüm Türkiye Yüzyılı vizyonuyla geleceğimize yeni bir ufuk açtığımız şu dönemde elbette hala aşmamız gereken sıkıntılarımız mevcuttur. Allah'ın izniyle hepsinin de üstesinden geliriz. Sahip olduğu güçlü altyapı sayesinde ülkemiz için artık gündemindeki her meselenin çözümü sadece irade, plan ve vakit işidir. Çünkü biz bir ülkenin programlarını hayata geçirebilmesi için gereken ilk şarta, yani huzur ve güven iklimine, siyasi istikrara, sosyal barışa sahibiz. Türkiye'ye diz çöktürerek ülkemizi yeniden eski, zayıf günlerine geri döndürmek isteyenlerin çabaları tabii ki hiç bitmeyecektir” açıklamasını yaptı.

Önemli olanın milletçe kazanımlara ve geleceğe sahip çıkılması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Yaşadığımız her sınamada görüyoruz ki milletimizin bu konudaki kararı nettir, kesindir. Bu duygularla Ramazan-ı Şerifi'nizin tekrar mübarek olmasını diliyorum. Bu ay boyunca tutacağınız oruçların, yapacağınız ibadetlerin Hakk katında kabul ve karin olmasını niyaz ediyorum. Bir gül bahçesine girercesine toprağa düşen aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. İftarımıza teşrifleriniz için sizlere teşekkür ediyorum. Devlet kurumlarımızın temsilcilerine de bu güzel iftar soframızda bizlerle birlikte oldukları için teşekkür ediyorum. Allah'a emanet olun. Allah'ımız bizi nasıl Ramazan-ı Şerife kavuşturduysa aynı şekilde Ramazan Bayramı'na da kavuşturmasını rızasına uygun olarak bizler de diliyoruz” dedi.