GÜNDEM

Davutoğlu: Ankara'yı Gazze'nin gerçeğine dönmeye çağırıyorum!

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Sultan Abdülhamid Han'ın emanetini savunmak, fethin mukaddesatını anlatmak dizilerle olmaz; Kudüs'ü anlatmak Selahaddin Eyyubi hakkında dizi çekmekle olmaz. Ankara'yı, dizilerin hayal dünyasından uyanıp Gazze'nin gerçeğine dönmeye çağırıyorum" dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Sultan Abdülhamid Han'ın emanetini savunmak, fethin mukaddesatını anlatmak dizilerle olmaz; Kudüs'ü anlatmak Selahaddin Eyyubi hakkında dizi çekmekle olmaz. Ankara'yı, dizilerin hayal dünyasından uyanıp Gazze'nin gerçeğine dönmeye çağırıyorum." dedi.

Davutoğlu, Saadet Partisi TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü olduğunu dile getirerek, herkesin İstanbul'u, Türkiye'nin ve milletin en büyük hazinesi olarak koruma sorumluluğu bulunduğunu kaydetti.

İstanbul'un bir semtine kıyanları, bir taşına dahi saygısızlık gösterenleri ne tarihin ne de Allah'ın affedeceğini belirten Davutoğlu, "İstanbul eğer bir büyük baş şehir ise ve Napolyon'un deyişiyle 'dünyada tek bir devlet olsaydı, baş şehri İstanbul olurdu' demişse, eğer insanlık vicdanının tecelli ettiği tek bir şehir olsaydı o şehir Kudüs olurdu. Kudüs gökte kurulup, yerde inşa edilen bir şehirdir. Kudüs bir ırka ait değildir, tek bir dine ait değildir, asırlarca üzerinde nice savaşlar yaşanmıştır ama her zaman adı barış ile anılmıştır." diye konuştu.

Gazzelileri İstanbul'un fetih gününde selamladıklarını ifade eden Davutoğlu, İslam dünyasının ve Türkiye'deki siyasilerin 9 ayda ne yaptığını sordu. Davutoğlu, "Sultan Abdülhamid Han'ın emanetini savunmak, fethin mukaddesatını anlatmak dizilerle olmaz; Kudüs'ü anlatmak Selahaddin Eyyubi hakkında dizi çekmekle olmaz. Ankara'yı, dizilerin hayal dünyasından uyanıp Gazze'nin gerçeğine dönmeye çağırıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, İsrail'e karşı yapılması gerekenler konusunda çağrıda bulunduğunu, dünya liderlerine mektup gönderdiğini, 9 aydır çırpındıklarını anlatarak, "Sabah ezanının sesini Ankara'da dinlemek kolay ama Gazze'den duymak zor." dedi.

İsrail'e yönelik yapılması gerekenler konusunda 12 madde sıralayan Davutoğlu, Filistin'i tanıyan Norveç, İrlanda ve İspanya'ya Türkiye ve Türk milleti adına selam ve saygılarını gönderdiğini belirtti.

Ekonomi eleştirisi

Davutoğlu, Kurban Bayramı'na yaklaşıldığını ve bir taraftan Gazze için diğer taraftan vatandaşlar için yüreğinin yandığını dile getirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "dünyadaki en zengin yüzde 1'lik kesimin, toplam küresel servetin yarısına sahip olduğunu" söylediğini aktardı. Türkiye'ye de bakılmasını isteyen Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye'de şu anda en zengin yüzde 1, servetin yüzde 40'ına sahip, neredeyse yarısı. Küresel eşitsizliğin yansıması. Yani 600 bin kişi takriben servetin yarısına sahip, geri kalanda diğer yarısına. En zengin yüzde 10, servetin yüzde yetmişine sahip. Gelir bazında bakarsanız da gelirin yüzde 47'sini en tepedeki yüzde 20, en fakir yüzde 20'si de en alttaki yüzde 6'sını alıyor. Tepedeki 17 milyon kişi Portekiz, İspanya gibi, tabandaki 17 milyon kişi de Bangladeş, Venezuella gibi yaşıyor. Yani dünyadaki küresel eşitsizliği alın, hemen hemen yarısı Türkiye'de."

Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğunu söyleyen Davutoğlu, ekonomi yönetimine ilişkin eleştirilerde bulundu.

"Durdurulmazsa başka ülkelere de sıçrayacak"

Saadet Partisi Genel Başkanvekili Sabri Tekir de Gazze'de katliamların sürdüğünü belirtti. "Konuşacak ne kaldı?" diye soran Tekir, şunları söyledi: "7 Ekim'den beri sayısız kere kınadığınız bu insanlık dışı vahşet ve zulmü, daha ne kadar kınamaya devam edeceksiniz? 7 Ekim’den bu yana, siz konuşmaya başladığınızdan bu yana, Gazze yerle bir edildi, bombalanacak okul, cami, hastane kalmadı. İsrail şimdi de çadırlarda barınmaya çalışan insanları çoluk çocuk demeden bombalıyor ve yakıyor. Siz hala konuşmaktan öte bir şey yapmıyor, yapamıyorsunuz. Sadece ve sadece yazıklar olsun. Tüm İslam dünyasına da yazıklar olsun. Bu katliamlar karşısında sizinle aynı tavrı takınanlara da yazıklar olsun. Kınamakla yetinenlere, bir araya gelemeyenlere, yaptırım uygulayamayanlara da yazıklar olsun."

İşgal durdurulmazsa zulmün Filistin'i aşacağını, başka ülkelere de sıçrayacağını söyleyen Tekir, "Unutmayın ki her işgalci gibi İsrail de bir gün mutlaka hüsrana uğrayacaktır. Her soykırımcının tattığı acı sonu İsrail de bir gün mutlaka tadacaktır." ifadelerini kullandı.