DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, "Biz görüyoruz ki seçmenin verdiği hiçbir mesajı almamışlar. Aksine yine ve yeniden topluma, halka, sandığa, sandık iradesine karşı, demokrasiye karşı bir saldırı başlatmış durumdalar." dedi.
Koçyiğit, DEM Parti milletvekilleriyle TBMM Basın Kapısı önünde, Mehmet Sıddık Akış'ın, Hakkari Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılması ve tutuklanmasına dair tepkilerini dile getirdi.
Hakkari Belediyesine yönelik bir hukuksuzlukla haftaya başladıklarını ve seçilmiş belediye başkanı Akış'ın gözaltına alındığını, ardından da bir kumpasla görevden uzaklaştırıldığını öne süren Koçyiğit, Akış'a 19 yıl 6 ay da hapis cezası verildiğini anımsattı.
DEM Parti'li Koçyiğit, 31 Mart seçimlerinden sonra iktidarın, seçmenin verdiği mesajı aldığına dair açıklamalar yaptığını ifade ederek, "Biz görüyoruz ki seçmenin verdiği hiçbir mesajı almamışlar. Aksine yine ve yeniden topluma, halka, sandığa, sandık iradesine karşı, demokrasiye karşı bir saldırı başlatmış durumdalar." diye konuştu.
Yapılan hukuksuzluğun, halk iradesine yapılan darbenin Hakkari ile sınırlı kalmayacağını, bu darbenin bütün yurda yayılacağını çok iyi bildiklerini dile getiren Koçyiğit, bu hukuksuzluğa Türkiye'nin dört bir yanındaki herkesin söz söylemesi gerektiğini kaydetti.
Koçyiğit, İçişleri Bakanlığının isnat ettiği suçlamaların hiçbirinin dava dosyasında bulunmadığını savunarak, FETÖ kumpasının AK Parti ve MHP eliyle devam ettirildiğini ileri sürdü.
Hafta başından beri DEM Parti milletvekillerinin ve vatandaşların, yapılanlara karşı tepkilerini ortaya koymaya çalıştığını anlatan Koçyiğit, halkın iradesini savunmak için kente giden demokratik muhalefet temsilcilerinin engellendiğini iddia etti.
Kolluk güçlerinin şiddet uyguladığını öne süren Koçyiğit, İçişleri Bakanlığının bu şiddeti sonlandırmasını istedi.
Akış'ın görevden uzaklaştırılmasının ardından Belediye Meclisi'nden birinin göreve gelebileceğini ancak bunun yapılmadığını söyleyen Koçyiğit, hukuksuzluğa son verilmesini talep etti.
Koçyiğit ve DEM Parti milletvekilleri, daha sonra tepkilerini dile getirmek üzere İçişleri Bakanlığına yürüdü.