DEM Parti Eş Genel Başkanı Tulay Hatımoğulları Oruç, Mecliste devam eden 2025 yılı bütçe görüşmelerine ilişkin "İktidar, merkezi bütçede toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yeniden üretiyor. Halkı, emekçiyi, kadınları, gençleri neredeyse görmeyen bir şekilde bütçe hazırlığı içine girmiş durumdalar." ifadesini kullandı.

Oruç, DEM Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle toplantılarını "kadın grubu" olarak yaptıklarını belirtti.

Türkiye'de bunu gerçekleştiren tek siyasi parti olduklarını vurgulayan Oruç, bu durumun diğer partilere esin kaynağı olmasını temenni etti.

2024 yılında 395 kadının katledildiğini ve ölümlerin failinin "erkek egemen düzen" olduğunu savunan Oruç, Van'da 27 Eylül'de kaybolan ve 15 Ekim'de cesedi bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiğini söyledi.

İşçi sendikalarından siyasi partilere 'Asgari Ücret' ziyareti! İşçi sendikalarından siyasi partilere 'Asgari Ücret' ziyareti!

Bazı belediyelere yönelik görevlendirmelere tepki gösteren Oruç, "bu durumun Anayasaya aykırı ve seçimi boşa düşürme amaçlı olduğunu" ileri sürdü. Oruç, "Başta Kürt halkı olmak üzere 'Sen, kendini seçemezsin, yönetemezsin' demektir. Kayyım, Kürt ve kadın düşmanıdır. Kayyım, eş başkanlık sistemimize saldırıdır. Eş başkanlık ve eşit temsiliyet sistemimizle belediyelerimizde kadın kenti olmak için attığımız adımları ortadan kaldırmak istiyorlar. Kayyımların bugüne kadar ilk icraatları kadın merkezlerimizi, daire başkanlıklarımızı ve müdürlüklerimizi kapatmak oldu." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri devam eden 2025 yılı bütçesini eleştiren Oruç, "En çok yoksullaştığımız zamanlarda bir bütçe görüşmesine tanıklık ediyor bu parlamento ve Türkiye kamuoyu olarak bizler. İktidar, merkezi bütçede toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yeniden üretiyor. Halkı, emekçiyi, kadınları, gençleri neredeyse görmeyen bir şekilde bütçe hazırlığı içine girmiş durumdalar. 2025 yılı bütçesinde her kadın için düşen pay, 139,3 TL. Bunun neyini harcayacağız? Bunun neyiyle kadına şiddetle mücadele edeceğiz?" değerlendirmesinde bulundu.

"Demokratik zeminde onurlu bir barıştan yanayız"

Oruç, ülkedeki yoksulluktan iktidarın sorumlu olduğunu ileri sürerek, güvenceli iş, yeterince aş, ücret ve kreş imkanı sağlanmış olması durumunda, İzmir'de 5 çocuğun yanarak yaşamını kaybetmemiş olacağını savundu.

"Kürt sorunu yoktur" söylemine tepki gösteren Oruç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkede ve bölgede Kürt sorunu vardır. Son günlerde devam eden tartışmalarda bizler bu konudaki sözümüzü her fırsatta ifade ettik. Burada bir kez daha altını çizmek isterim; DEM Parti olarak demokratik zeminde onurlu bir barıştan yanayız. Bunun için de İmralı tecridi derhal kalkmalıdır. Öcalan özgürlüğüne kavuşmalı. Hem ülkemiz hem bölgemizin barışı için yapacak çok şeyi olduğunun altını çizdik. DEM Parti'nin çözümden yana olmadığını söyleyenler, bu doğru değildir. Bu dil, nefret dilidir. Biz akan her kelimenin altından kan değil, barışın fışkırmasını istiyoruz. Az önce MHP Genel Başkanı bu kürsüde yine bu konuyla ilgili bazı değerlendirmeler yaptı. Herkesin bilmesi gerekir ki Kürtler de bizler de, Washington'da, Moskova'da sınır ötesinde askeri operasyon için vize aramaya çıkmadık. Halkın iradesine kayyım atamadık. Dilini, kültürünü yasaklamadık hiçbir yurttaşımızın. Biz çözümü içeride arıyoruz. Türkiye'de arıyoruz. Ankara'da, Amed'de görüyoruz çözümü. Eşit, özgür ve demokratik bir ortamda, Türkiye'de ortak bir yaşamda, demokratik diyalog ve müzakerede görüyoruz. Müzakerenin yeri parlamentodur, diyoruz."

Kadınlara "birlikte güçlüyüz" diye seslenen Oruç, tüm kadınların hikaye ve travmalarının ortak olduğunu ve bu konuda etkin mücadeleye hep beraber devam edeceklerini dile getirdi.

Toplantının ardından gazetecilerin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Dün terörist başının yoldaşı olanlar, şimdi Amerika'nın uşağı olmuşlar" sözlerine ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine Oruç, "Biz, çözümün Türkiye'de olması gerektiğini düşünüyoruz. Müzakerenin Meclis'te olması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye'de, DEM Parti olarak, onurlu barış ve demokratik zeminde çözüm noktasında elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu her fırsatta ifade ettik. Bizler, çözümün arayışını dışarıda değil, Türkiye'de, Ankara'da, Meclis'te düşünüyoruz." yanıtını verdi.