İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi"ni eleştirerek, "Tasarruf mu istiyorsunuz? Kamu Özel İşbirliği Projelerinde yandaş şirketlerinize verdiğiniz talep garantilerini yenileyin. Hem bizden hem de devletten çıkan milyarlarca liranın vatandaşın cebinde kalmasını sağlayın." dedi.
Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısındaki konuşmasında, iktidarın son iki haftayı sözde yeni anayasa tartışmaları, yumuşama ve normalleşme manşetleriyle idare ettiğini söyledi.
Türkiye'de siyasetin gerilmesinde yöneticilerin sorumluluğu bulunduğunu ifade eden Dervişoğlu, "Siyaset kurumu, mevcut hükumetin dilediğinde gerdiği, dilediğinde de yumuşattığı bir oyun hamuru değildir. Ve herkes iyi bilmelidir ki Türkiye'deki siyaset kurumunu iktidarın iktidar olmaktan, muhalefetin de muhalefette kalmaktan memnun olduğu, seçimlerin seçenekler arasında bir yarış değil adeta nüfus sayımı gibi yapıldığı bir kısır döngüye asla teslim etmeyeceğiz." diye konuştu.
Yeni anayasa tartışmaları
Dervişoğlu, İYİ Parti'nin Türkiye'nin gündemine dayatılan yeni anayasa ile ilgili duruşunun son derece açık olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: "Biz, artık miadı dolmuş bu hükümete can suyu olacak ve tek adam rejimini tahkim edecek her türlü anayasa değişikliğinin karşısında duracağız. Sayın Erdoğan istediği için 2010 yılında anayasa değişikliği yapıldı. Hükümet 'yetmez ama evetçilerle' birlikte gerçekleşen o anayasa değişikliğiyle, Türk yargısını FETÖ'ye teslim etti. Sayın Erdoğan'ın şahsi siyasi kariyeri öyle gerektirdiği için 2017 yılında bir anayasa değişikliği daha yapıldı. Ve tek adam rejiminin anayasal çerçevesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye'nin ve Türk milletinin başına bela edildi. Şimdi 2024 yılında Sayın Erdoğan bir kez daha öyle istiyor diye, bir kez daha aday olabilsin diye, tek adam rejiminin raf ömrünü uzatacak hiçbir anayasa değişikliğini desteklemeyeceğiz. dost düşman bunu böyle bilsin."
İYİ Parti'nin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel ilkelerine sıkı sıkıya bağlı bir siyasi parti olarak parlamenter demokrasiden, hukukun üstünlüğünden, adil bir devletten taraf olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, "İYİ Parti olarak, gerekirse bir başımıza tüm siyasi kuvvet ve kudretlere karşı milletin sinesine sığınarak yeni bir Erdoğan anayasasıyla sonuna kadar mücadele edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
9. Yargı Paketi
Dervişoğlu, çalışmaları devam eden 9. Yargı Paketiyle yapılacak düzenlemelerle Türkiye'de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranlar hakkında hapis cezası getirildiğini söyledi.
İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye’de ne olduğunu bilmediğimiz, kim oldukları hakkında en ufak bir fikrimizin bulunmadığı, nereden geldikleri belli olmayan kaçak göçmenlerin, kaç kişi olduklarını, bunların ne amaçla bu ülkede tutulduklarını, terörist faaliyetlerin içinde olup olmadıklarını, yahut başka ülkeler adına birtakım ajandaların aparatı, maşası olup olmadıklarını sorgularsak, devletin hangi iç veya dış siyasal yararı aleyhinde hareket etmiş olacağız? Bu nasıl bir düzenlemedir Allah aşkına? Siz mi bu ülkeye normalleşme getireceksiniz? Siz mi yargıda reform yapacaksınız? Siz mi sivil anayasa yapacaksınız?"
Emniyet ve yargı içinde operasyonlar yapıldığını dile getiren Dervişoğlu, eğer bir tehlike varsa FETÖ ve PKK ile mücadelede devletin yanında olduklarını kaydetti.
Dervişoğlu, "Mücadeleyi hakkıyla yapacak kanuni düzenlemeyi de kendiniz için değil, milletin geleceği için gerçekleştireceksiniz. Bu kanun teklifi, devlet güvenliğine yönelik olarak hazırlanmış bir kanun teklifi değildir. Bu hükümetin güvenliğine istinaden, muhalefeti ilzam etmek amacıyla hazırlanmış bir kanun teklifidir. Bu otoriter girişimle Türkiye'nin yakıcı gerçeklerinin dile getirilmesi, kolaylıkla etki ajanlığı olarak nitelendirilebilecektir." dedi.
"Demografik işgale karşı çıkanlar hapisle tehdit ediliyor"
Türkiye'nin dünyanın mülteci kampı haline getirildiğini, demografik işgale karşı çıkanların da hapisle tehdit edildiğini savunan Dervişoğlu, "Mademki mesele Türkiye'de bulunan yabancılar ise o halde ilk taşı ben atıyorum. Diyorum ki, Türkiye, dünyada en fazla sığınmacı ve kaçak barındıran ülke konumuna geldiyse bu bir tesadüfün eseri değildir. Bu hükümetin bilinçli politik tercihlerinin doğal bir sonucudur. Şimdi biz bu gerçekleri konuşuyoruz diye Türkiye'yi sessiz bir istilaya teslim etmeye yeltenen bu hükümete karşı çıkıyoruz diye akılları sıra bizleri ajan olarak suçlayacak olanlar varsa, buradan 'hodri meydan' diyorum." ifadelerini kullandı.
Tasarruf tedbirleri paketi
Dervişoğlu, "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi"ni eleştirerek, hükümetin 100 milyar liralık tasarrufun peşinden koşarken Kur Korumalı Mevduattan kaynaklı yüz milyarlarca liralık mali külfetten, kamu özel ortaklığı ile yapılan geçiş garantili yollardan, hasta garantili hastanelerden bahsetmediğini kaydetti.
Dervişoğlu, "2002 de iktidarı devir aldığınız günden itibaren 22 senenin sonunda geldiğiniz nokta, 2002'den daha beter hale dönüşmüş bir ekonomidir. Enkazı oluşturanların, enkazı kaldırmalarını zaten beklemiyoruz. Tasarruf mu istiyorsunuz? Önce kamuda israf ile sembolleşmiş günlük harcaması 20 milyonun üstüne çıkmış olan Cumhurbaşkanlığı sarayının bütçesini sınırlayın. Tasarruf mu istiyorsunuz? Kamu Özel İşbirliği Projelerinde yandaş şirketlerinize verdiğiniz talep garantilerini yenileyin. Hem bizden hem de devletten çıkan milyarlarca liranın vatandaşın cebinde kalmasını sağlayın." diye konuştu.
Dün 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü olduğunu anımsatarak, hükümetin tarım politikalarını da eleştiren Dervişoğlu, çiftçiliği milli bir vazife olarak gördüklerini ancak AK Parti iktidarının tarım politikaları nedeniyle vatandaşların bu milli vazifeyi yapamaz hale getirdiğini ileri sürdü.
Dervişoğlu'nun konuşmasının ardından İYİ Parti Grup Toplantısı basına kapalı olarak devam etti.