Sahte alkolden sokak ortasında öldü! Sahte alkolden sokak ortasında öldü!

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik operasyonlar ve aralalarında Ekrem İmamoğlu'nun da olduğu çok sayıda siyasi ve iş insanının gözaltına alınmasıyla başlayan protestoları hedef aldı.

Bahçeli protestoları, "Demokrasi ve özgürlüklerin kullanılması adına yapıldığı ileri sürülse de demokrasi dışı arayışların tezahürüdür ve asla samimi ve masum değildir" sözleriyle hedef alırken CHP'yi ve muhalif medyayı da "suç işlemekle" itham etti.

Bahçeli, Türkgün gazetesine gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

MHP lideri, "Son günlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin başlattığı, bazı televizyon kanallarının kadrolu yorumcuları tarafından da desteklenen, büyük bir şuursuzluk ve tahammülsüzlük örneği olan sokak çağrıları, Türkiye’nin çok tehlikeli bir sürece sokulmaya çalışıldığına işaret etmektedir. Bu çağrı toplumsal huzuru tehdit eden sonuçlar doğurabilecek niteliktedir ve bu yönüyle kamu düzenini bozmaya dönüktür. Demokrasi ve özgürlüklerin kullanılması adına yapıldığı ileri sürülse de demokrasi dışı arayışların tezahürüdür ve asla samimi ve masum değildir" ifadelerini kullandı.

CHP'yi ilkelerinden uzaklaşmakla suçlayan Bahçeli, "Muhalefetin bilimsellikten ve gerçeklikten uzak, yalnızca popülist söylemlere dayanan politik yaklaşımları, siyaset kurumunun güvenilirliğini sorgulanır hale getirmektedir. Nitekim bugünkü CHP siyaseti ahlaki ilkelerden ve samimiyetten uzak, yalan ve iftiraya dayalıdır" diye konuştu.

Protestolara yönelik yayınları nedeniyle muhalif medyayı da "sorumsuz söylemleri desteklemek ve körüklemekle" suçlayan Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

"Medya yorumcularının, toplumu bilgilendirme ve bilinçlendirme görevlerini yerine getirirken büyük bir sorumluluk içinde hareket etmeleri meslek ilkelerinin de bir gereğidir. Söz ve yorum özgürlüğü demokratik bir hak olmakla birlikte, bu özgürlüğün kamu düzenini bozacak, halkı isyana teşvik edecek şekilde kullanılması asla kabul edilemez. Toplumu kaosa, şiddete veya isyana yönlendiren yorumlar, hem hukuki hem de ahlaki sorumlulukların ihlali anlamına gelmektedir. Medyanın, barış, birlik ve sağduyuyu teşvik eden bir platform olması gerekirken toplumun güvenini ve huzurunu sarsacak söylemlerle kışkırtıcı bir üslup takınması etik ilkeleri aşan bir suç halidir."