MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "hükümet istifa" sloganlarını hedef alarak, "Hükümeti istifaya davet etmek, bir avuç holigan gruba sipariş verilmiş iç ve dış zillet komplosudur. Kalabalıklar arasına sızarak devlete ve hükümete meydan okunmasını provoke edenlerin tespiti yapılmalı" dedi.

Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.  Bahçeli’nin konuşmasından başlıklar şöyle:

"Felaket zamanlarında felaket kültürümüz hamdolsun göz kamaştırıcı düzeyde serpilip sivrilmektedir.

Depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmetler niyaz ediyor, tedavi gören vatandaşlarımıza şifalar diliyorum. Başımız sağ olsun.  Depremlerin ardından 10 bin artçı sarsıntı meydana gelmiştir. 563 bin vatandaşımız tahliye edilmiştir.

Doğduğu, büyüdüğü köy, ilçe ve illerden koparak muhtelif şehirlerimize gitmek zorunda kalan vatandaşlarımızın uygun yerleşim yerlerini oluşturarak tekrar geri dönüşlerini sağlamak ihmali olmayan görevlerimiz arasındadır.

Depremden zarar görmüş her yeri eskisinden daha güzel ve yaşanabilir hale  getirerek sahip çıkmak durumundayız. Afet bölgesinde ve haricinde çadır, konteyner, yurtlar, oteller, kamu misafirhane ve tesisleri ve diğer barınma alanlarındaki 1 milyondan fazla vatandaşımıza hizmet sunulmaktadır.

İçi dışı fitne fesat yumağına dönen bazı münafık siyasetçilerin çadır üzerinden sürdürdükleri iftira sağanağına rağmen 335 bin 382 çadırın kurulumu gerçekleştirilmiştir.

Uyuşturucu partisine baskın: Çok sayıda gözaltı! Uyuşturucu partisine baskın: Çok sayıda gözaltı!

Bu kapsamdaki çalışmalar da devam etmektedir.Bölgeye günlük 10 binin üzerinde çadır sevk edilmektedir. Şu ana kadar 287 çadırkent kurulmuştur. Çarpıcı gerçekler her şeyiyle ortadadır. Devleti ve hükümeti suçlayan güruh arızalıdır, arsızdır, art niyetlidir.

Hükümet istifa sloganları

Geçtiğimiz hafta sonu yapılan bazı futbol müsabakalarında 'hükümet istifa' bağırtısını koro halinde seslendirilmesi deprem felaketinde hayatını kaybetmiş kardeşlerimize ve depremzede kardeşlerimize büyük bir saygısızlıktır.

Alçakça bir kurgunun içindeler, hükümeti istifaya davet etmek, bir avuç holigan gruba sipariş verilmiş iç ve dış zillet komplosudur.

"Bundan böyle ben artık Karagümrüklüyüm"

Tribünler çürük siyasi sloganların atılacağı mekânlar olamaz. Kalabalıklar arasına sızarak devlete ve hükümete meydan okunmasını provoke edenlerin tespiti yapılmalı

Beşiktaş Jimnastik Kulübü üyeliğinden ayrıldığımı bildiriyorum. Bundan böyle ben artık Karagümrüklüyüm. Karagümrükspor’a gönül veren bir kişi olarak hayatıma devam edeceğim.

Yaralar hızla sarılmakta, her insanımızın elinden tutulmakta, hiç kimse aç ve açıkta bırakılmamaktadır. Devlet çevik ve çelik iradesiyle alandadır, milletiyle iç içedir.

Deprem kadar tehdit sanan bu taş kalpli Türkiye muhalifleri gerçekleri saptırarak neye hizmet etmektedir?

11 ilimizi kapsamına alan yeni yerleşim alanlarının haritası paylaşılmış, bölge insanı derin bir nefes almıştır. İlk etapta 199 bin 739 kalıcı konut ile 73 bin köy evi yapılması planlanmıştır. Yapılan binaların ilk teslimatının 7 ay sonra gerçekleşmesi beklenmektedir.

Yeis ve yılgınlığa hiç gerek yoktur. Cumhur İttifakı vatandaşların konutlarını yapacak, deprem travmasını telafi edecektir.

Bazı köşe yazarları, tetikçi medya organları orman alanlarının da konut için kullanılacağını hangi bilgi ve belgeye dayanarak söylemektedir. Orman vasfını kaybetmiş alanlara konut yapmanın neresinde sakınca olacaktır?

Kılıçdaroğlu komadadır, aklını ve siyasi ahlakını taşeronu olduğu mihraklara devretmiştir. Tek ayakta 40 yalan söyleyen, hiç durmadan provokasyon yapan, devamlı karamsarlık aşılayan, devlete ve millete şaşı bakan CHP Genel Başkanı’nın kendi içinde korkunç çelişkilere gömüldüğü ortadadır.

Kılıçdaroğlu bu ülkede acıların paylaşılmadığını söylemiş. Söylemiş de bedenin burada ruhunun Türkiye düşmanlarının elinde olduğunu nedense itiraf edememiştir.

Acımız da sevincimiz de birdir. Kılıçdaroğlu’nun millete mensubiyet duygusunu baştan ayağa gözden geçirip kontrol etmesinde kimlerin çıkarına hizmet ettiğini bir kez daha değerlendirmesinde bize göre yarar vardır. Böyle gelse bile böyle gidemez. Bu Kılıçdaroğlu’ndan da hiçbir şey olamaz.

Sayın Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olmak Türkiye ve Türk millete muhabbetle hürmetten çok mu önemli, çok mu önceliklidir?

Cumhurbaşkanı seçimi konusunda bundan sonraki bütün siyasi süreçlerde yetki alman neyi değiştirecektir? Önce ülkem ve milletim diyemiyorsan ne oturuyorsun aziz Atatürk’ün koltuğunda? Hiç mi yüzün kızarmıyor? Muhalefet olmak her şeye karşı olmak değildir.

İmar affıyla ilgili kanun teklifi veren bu CHP değil miydi? Depremi bile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne bağlayan bu ucube ve köksüz CHP yönetimi değil miydi?"

Zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayı belirleme süreci sarpa sarmıştır.

Bir masa etrafında anlaşmaktan ve uzlaşmaktan aciz olanların Türkiye’yi yüksek hedeflere götürmesi hayal mahsülüdür. Aday kim olursa olsun önemsiz ve değersizdir. Türkiye olağanüstü bir dönemden geçmektedir. Önümüzde yeniden ayağa kaldırılacak 11 ilimiz vardır bu hedef bir yıl içinde Allah’ın izniyle gerçekleştirilecektir.

Zillet ittifakının bırakınız bir ev yapmasını tek göz kulübe yapacak bir hazırlığı ve vizyonu vardır. Altılı masa enkazından altından kalkamaz. Yıkımız kaldıramaz, tek adım dahi atamaz."