Sızdırılan veri tabanlarıyla alakalı konuşan Avukat Cem Duman, “Sızdırılan veri tabanlarına izinsiz şekilde erişmek, kullanmak veya bunlardan yararlanmak için yasa dışı yollara başvurmak suç teşkil eder. İzin almadan veya yetkilendirme olmadan başkalarının verilerine erişmek veya kullanmak, yargı sisteminde yasa dışı bir faaliyet olarak kabul edilmektedir. Veri tabanlarının sızdırılması, siber suçlar veya veri ihlalleri olarak kabul edilir ve bu tür eylemler genellikle hukuki sonuçlar doğurmaktadır. Yasalar, veri güvenliği ve gizliliği konularında çeşitli korumalar sağlamaktadır. Bu nedenle bir veri tabanının yetkisiz erişimi veya kullanımı suç teşkil etmekte olup, yasal sorumluluğa yol açmaktadır” dedi.
“Tehdit ve şantaj durumunda ele geçirilen bilgilere karşı önlem alınmalıdır”
Yasa dışı yollarla ya da sızdırılan veri tabanları sonrasında bilgileriyle tehdit edilen vatandaşların ne yapması gerektiğini anlatan Duman, “Tehdit veya şantaj durumuyla karşı karşıya kalan vatandaşlar, öncelikle yerel polis veya ilgili yetkililere durumu bildirmelidir. Bu, olayın kaydedilmesini sağlar ve hukuki süreçlerin başlatılmasına yardımcı olabilir. Tehdit eden kişi veya grupla iletişim kurmak yerine, doğrudan yetkililere başvurmak daha güvenli bir seçenektir. Tehdit veya şantaj mesajlarını, e-postaları veya diğer iletişim kanallarını saklamak ve yetkililere sunmak önemlidir. Vatandaşların kendi güvenliğini sağlamak için önlem almaları önemlidir. Tehdit ve şantaj durumunda ele geçirilen bilgilere karşı önlem alınmalıdır. Örneğin banka bilgileri dahilinde tehdit edilen kişilerin kullandığı bankayı arayarak hesap ve kartlarını kullanıma kapatması, kimlik bilgileri ile tehdit edilen kişilerin en yakın birime başvurarak kayıp bildiriminde bulunması, evi veya iş yeri konusunda tehdit ve şantaja maruz kalanların evinin ve iş yerinin güvenliğini arttırması, vatandaşın yakınlarını ve güvenilir kişileri durumdan haberdar etmek ve gerekirse güvenlik birimlerinden yardım talep etmeleri önemlidir. Tehdit eden kişi veya grup hakkında bilgileri, iletişim kayıtlarını veya diğer şüpheli etkinlikleri belgelemek önemlidir. Bu, delil toplamak ve hukuki süreçlere yardımcı olmak için kullanılabilir. Tehdit durumunda bir avukattan veya hukuki destek sağlayan bir kuruluştan yardım almak önemlidir. Her durum farklı olabilir. Bu yüzden tehdit edilen vatandaşların kanun yollarına ve yetkililere başvurarak durumu değerlendirmeleri ve uygun adımları atmaları önemlidir” ifadelerini kullandı.
“Sahte ihbarın tekrarlanmasını önlemek için güvenlik önlemleri alınması önem arz etmektedir”
Evine sahte ihbar yapılan vatandaşların hangi hukuki süreçleri takip etmesi gerektiği hakkında konuşan Duman, “Sahte ihbar durumunda, hemen kolluk kuvvetleri veya ilgili yetkililere durumu bildirmeleri gerekmektedir. İhbarın gerçek olmadığını ve evin güvenli olduğunu açıklamaları, ihbarın teferruatlarını ve iletişim bilgilerini yetkililere sunmaları önem arz etmektedir. İhbarın yapıldığı tarih, saat ve herhangi bir iletişim kaydı gibi önemli bilgileri kaydetmeleri önemlidir. Güvenlik kameraları olan vatandaşların olayın yaşandığı saatlere ait kayıtları korumaları, sahte ihbarı desteklemek veya çürütmek için kullanılabilir. Sahte ihbar yapan kişinin tespit edilmesi durumunda, emniyet birimlerine veya savcılığa şikâyette bulunarak sahte ihbar yapan kişi, hukuki süreçlerle karşı karşıya kalabilir ve suçun cezalandırılması sağlanabilir. Sahte ihbarın tekrarlanmasını önlemek için güvenlik önlemleri alınması önem arz etmektedir. Örneğin, güvenlik kameralarının kurulu olduğu bir sistem kullanılabilir, ev güvenli hale getirebilir veya güvenlik birimlerine bildirme yöntemleri kullanılabilir. Sahte ihbar durumunda bir avukattan hukuki danışmanlık almak önemlidir” dedi.