Türk, yaptığı açıklamada, Gazze'de son 48 saatte korkunç ve inanılması güç olaylar yaşandığını belirtti.
Gazze'nin güneyinde yüzbinlerce kişinin yerinden edilmesinin sürdüğü bir dönemde sığınma evlerine dönüştürülen okullardaki çok sayıda kişinin öldürüldüğünü ve yüzlerce kişinin Şifa Hastanesi'nden hayatını kurtarmak için kaçtığını kaydeden Türk, bunların uluslararası hukuk uyarınca sivillere sağlanması gereken temel korumaları hiçe sayan eylemler olduğunu vurguladı.
Türk, "İsrail'in El-Fahura Okulu'na düzenlediği saldırının ardından çekildiği iddia edilen görüntüler dehşet verici. Görüntüler, çok sayıda kadın, çocuk ve erkeğin ağır şekilde yaralandığını veya öldürüldüğünü açıkça gösteriyor. Son 48 saat içinde yerinden edilmiş Filistinlilere ev sahipliği yapan en az üç okul daha saldırıya uğradı." ifadelerini kullandı.
Yüksek Komiser Volker Türk, İsrail'in Şifa Hastanesi içinde ve çevresinde operasyonlarının devam ettiğini, BM yetkililerinin dün bölgeye ziyarette bulunduğunu ve "ölüm bölgesi" olarak tanımladıkları bölgede yaşananlara doğrudan tanık olduklarını kaydetti.
Gazze'de hiçbir yerin güvenli olmadığının altını çizen Türk, İsrail güvenlik güçlerinin, Gazze'de saldırılar yaşanırken dahi Han Yunus bölgesine bildiri atarak halkın "bilinen barınaklara" gitmesini istediğini aktardı.
Türk, yerinden edilmiş ve hayat kurtaran yardımlardan İsrail'in aşırı kısıtlamaları nedeniyle mahrum kalan Filistinlilerin temel ihtiyaçlarını karşılama mücadelesi verdiğini ve güvensiz alanlarda yaşamaya mecbur kaldıklarını belirtti.
Saldırıların gerçekleştirilmesinde ayrım, orantılılık ve tedbir ilkeleri de dahil uluslararası insancıl hukuk kurallarına kesinlikle uyulması gerektiğinin altını çizen Türk, "Bu kurallara uyulmaması savaş suçu teşkil edebilir." ifadelerini kullandı.
Türk, Gazze'deki sivil ölümlerinin sona ermesi gerektiğini vurgularken, "Önce insanlık gelmeli. Şimdi insani ve insan haklarına dayanan ateşkese acil ihtiyaç var." dedi.
- İsrail'in Gazze'yi işgalinde son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310’dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu.
İsrail ordusuna göre, 7 Ekim’den bu yana 62’si Gazze içerisindeki çatışmalarda 6’sı da Lübnan sınırında olmak üzere 383 İsrail askeri öldürüldü.
İsrail’e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde en az 5 bini çocuk ve 3 bin 300'ü kadın olmak üzere 12 bin 300 kişi öldürüldü.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 214 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 76 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askeri öldü.
