Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz, 14 Mayıs seçimlerini, ülkemizin geleceğine, milletimizin kazanımlarına, devletimizin hedeflerine sahip çıktığımız bir demokrasi şöleni olarak görüyoruz." dedi.
Erdoğan, AK Parti'nin Ümraniye Belediye Meydanı'nda düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, alanda toplanan kişi sayısının 35 bin olduğunu söyledi.
Ümraniye'nin CHP döneminde çok ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten Erdoğan, "Ümraniye çöplüğünün patlamasını hatırlıyoruz değil mi? 39 kardeşimizin ölümünü hatırlıyoruz değil mi? Ey CHP, bunun hesabını nasıl vereceksiniz ya? Bu çöplüğü şimdiki haline, spor tesisi haline getiren kim oldu? Biz olduk. Çünkü CHP 'çöp' demektir, 'çukur' demektir, 'çamur' demektir, 'susuzluk' demektir. Bu susuzluktan İstanbul'u kim kurtardı? Biz kurtardık." ifadesini kullandı.
Ümraniye'deki mitingde adeta Atatürk Havalimanı'nda gerçekleşen Büyük İstanbul Mitingi'nin devamını gördüğünü dile getiren Erdoğan, Ümraniye'nin yoldaşlığının önemli olduğunu vurguladı.
Ümraniye'yi, çöplüğünün patlayıp altında insanların öldüğü vakitlerden İstanbul'un parlayan yıldızı haline milletin desteğiyle getirdiklerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti: "İnşallah şimdi de Türkiye Yüzyılı'nı yine Ümraniye ile birlikte inşa edeceğiz. Biz Ümraniye'yle, İstanbul'la, Türkiye'yle birlikte ülkemizin geçmişinden bugününe, oradan geleceğine uzanan bir hikaye yazdık. Yaptığımız her işte, attığımız her adımda, tarihimize ve milletimize duyduğumuz sevgiyle ülkemize bir aşk mektubu yazdık. Gönlümüzdeki istiklal tutkusuyla aklımızdaki istikbal hedefleriyle hiçbir köken, inanç, meşrep ayrımı yapmaksızın, her ferdiyle milletimize bir aşk mektubu yazdık. Okurken kimi zaman gözleri dolacak, kimi zaman yüzleri gülecek, hayallerine ilham, hedeflerine istikamet olacak gençlerimize bir aşk mektubu yazdık. Bu mektubu ilmik ilmik dokurken yazılabilecek ne kadar güzel şey varsa bize az geldi. Onun için kalpten kalbe görünmeyen köprüler kurdunuz. Her türlü farklılığın ötesine geçerek, her bir insanımızı bağrına basan sevgi köprüleri kurduk. Ülkemiz sınırlarını aşıp tüm dünyayı kucaklayan vicdan köprüleri kurduk. Şimdi de Türkiye Yüzyılı'nın eşiğinde, engellerin aşıldığı, tohumların yeşerdiği, hayallerin gerçekliğe dönüştüğü, gerçeklerden geleceğe doğru adım attığımız o tarihi günün arifesindeyiz. Türkiye Yüzyılı, çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın, yani yazdığımız aşk mektubunun muhatabı tüm milletimizin yüzyılı olacaktır."
"Hatır kullanacağız, yanlışları göstereceğiz, doğruyu işaret edeceğiz"
Ümraniye'den yükselen sevgi selinin, 14 Mayıs zaferinin müjdesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Biz, 14 Mayıs seçimlerini, ülkemizin geleceğine, milletimizin kazanımlarına, devletimizin hedeflerine sahip çıktığımız bir demokrasi şöleni olarak görüyoruz. Ey Türkiye, ey İstanbul, ey Ümraniye! Bu mücadelede bizimle misin? Daha şimdiden sandıkta tezahür edecek milli iradeye gölge düşürmek için kırk takla atanlara karşı sandığın gücünü göstermeye hazır mısın? Mertçe yarışmak yerine genel başkanlığa geldikleri gibi rakiplerini de kasetle elemeye çalışanlara karşı sandığın namusuna sahip çıkacak mısın?" sözlerini sarf etti.
Alandaki vatandaşlara, "Talimatı Kandil'den alanlara gereken cevabı sandıkta vermeye hazır mısın? Ülkenin değerlerini yabancılara, tefecilere peşkeş çekme sözü verenleri o sandığa gömmeye hazır mısın? Türkiye Yüzyılı'na giden yolda yarım kalan programlarımızı, projelerimizi, yatırımlarımızı tamamlamak için bizimle birlikte olmaya hazır mısın?" diye soran Erdoğan, bunun için sandıklar kapanana kadar durmadan, dinlenmeden çalışılması gerektiğine dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dostlarımıza, arkadaşlarımıza, akrabalarımıza, komşularımıza selamımı söyleyecek, yarının niçin önemli olduğunu anlatacağız. Telefonla ulaşabildiğimiz herkese ulaşıp yarın sandıkta oyunu doğrudan yana, Cumhur İttifakı'ndan yana kullanmasını isteyeceğiz. Hatır kullanacağız, yanlışları göstereceğiz, doğruyu işaret edeceğiz, ikna edeceğiz. Ne gerekiyorsa yapacağız ve bu işin ilk turda bitmesini sağlayacağız." diye konuştu.
Erdoğan, bir ve beraber oldukça koalisyon masasını yıkıp terör ve tefeci tezgahını ezip geçeceklerini sözlerine ekledi.
Ümraniye'nin seçimlerde tulum çıkarması gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Anladınız değil mi? Ümraniye buna hazır mı? Benim inandığım, benim tanıdığım, benim bildiğim Ümraniye sandıkları patlatır." diye konuştu.
"Bu bay bay Kemal'in bir referansı var mı?"
Erdoğan, milletle her buluştuklarında bir şey söylediklerini anlatarak, şöyle devam etti: "Diyoruz ki 'Biz 21 yılda ülkemize asırlık eser ve hizmetler kazandırdık. Peki bu bay bay Kemal'in bir referansı var mı? Yani 'Ben şunları yaptım.' diyebileceği bir eser var mı? İstanbul'a belediye başkanı getirdi. Ya adamın belediyede durduğu yok. Şimdi de işte bakıyorsunuz Van'dan çıkıyor. İstanbul'u sel alıp götürüyor. O nerede; Kayakta. Nerede; Kızakta. Nerede; Bodrum'da. Ya sen İstanbul'un belediye başkanı mısın yoksa İstanbul'da turist misin? Bunlara gereken cevabı vermeye pazar günü, yani yarın hazır mıyız?"
Erdoğan, kendi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemine işaret ederek, şunları kaydetti: "Bu kardeşinizi İstanbul'a belediye başkanı seçtiğiniz zaman susuzluğu giderdik mi? Çöp dağlarını kaldırdık mı? Çukurlardan İstanbul'u kurtardık mı? Bütün bunlarla beraber çamurdan İstanbul'umuzu temizledik mi? Göreve geldim. 50 bin hanede o zaman doğal gaz vardı ve bunu görevimin sonuna kadar 1 milyon 250 bine çıkarttık. Çünkü İstanbul'a bu yakışır. Benden sonra gelen rahmetli Kadir Topbaş kardeşimiz de bu süreci aynı hızla devam ettirdi. Hatırlayın. Haliç kokudan geçiliyor muydu? Bu Haliç'i tertemiz hale biz getirdik mi? Buradan Ömerli'den karşı yakaya yani Avrupa Yakası'na suyu yine biz geçirdik. Haliç'in temizliğinde Boğaz'ın suyunu biz tünellerle Haliç'e akıttık ve Haliç'in suyunu da tertemiz yaptık. Yaparsa, yaparsa, yaparsa..."
"AK Parti'nin en büyük başarısı, bu zihniyetin iktidarını yıkmış olmasıdır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinden önce tek parti faşizminden İstanbul'un ve Türkiye'nin çok çektiğini vurgulayarak, "Hep milletimizin değerlerine karşı zihniyetler tarafından bu kalkınma engelleniyordu. Milletimiz eser istiyordu. Ona, Ayasofya'yı elinden alarak cevap veriyorlardı. Biz Ayasofya'yı inşa ve ihya ettik mi? İmzayı attık mı? Batı'nın tüm tehditlerine rağmen imzayı attım mı? Meral hanım ne diyordu biliyor musunuz? 'Yapamaz.' Ne oldu Meral Hanım? Biz yaparız. Bu noktada imanımız var." şeklinde konuştu.
Necip Fazıl Kısakürek'le Ayasofya'ya ilişkin bir anısını anlatan Erdoğan, "Gencim ve Sultanahmet Meydanı'nda üstat Necip Fazıl'la mitingimizi yapıyoruz. Bu mitingi yaparken rahmetli kükreyerek elini uzatıyor, diyordu ki 'Ayasofya bir gün açılacak. Ayasofya bir gün açılacak. Ayasofya bir gün açılacak.' Ben de onun spikerliğini yapıyorum orada. Allah'a hamdolsun, Ayasofya'yı açmak üstadın o ifadeleriyle bu fakire ve arkadaşlarına nasip oldu. İmzayı atmak bu fakire nasip oldu. Bütün Batı çıldırdı ama biz görevimizi yaptık." dedi.
Erdoğan, tek parti zihniyetine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Milletimiz hizmet istiyordu. Ona vesayetle, darbeyle zulümle hak ve özgürlükleri çiğnenerek cevap veriyorlardı. Milletimiz yatırım istiyordu. Onu elindeki, avucundakini de alarak cevap veriyorlardı. AK Parti'nin en büyük başarısı, şu veya bu partinin değil, işte bu zihniyetin iktidarını yıkmış olmasıdır. Bu ülkenin kaynaklarını, kendi ihtiyaçları için kullandığında kısa sürede neler yapılabileceğinin ispatı bizim 21 yıllık iktidarımızdır. Ülkemize eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan sosyal desteklere kadar her alanda çağ atlattık mı? Okullarımızda yavrularımız sıralarının üzerinde kuşe kağıttan kitaplarını buluyor mu? Şimdi bizler ücretsiz süt dağıtıyoruz değil mi? Niye; Çünkü biz bunları bulamadık. Teksir kağıdıyla bize verilen kağıtları bile abilerimiz bize satmıyordu, parasıyla satmıyordu. Ama biz şimdi çektik bu çileyi, yavrularımız çekmesin istedik."
"Bugüne kadar girdiğimiz 15 seçimi, milletimize yaptığımız hizmetler sayesinde kazandık"
Türkiye genelinde 76 olan üniversite sayısını 208'e çıkardıklarını aktaran Erdoğan, "Ama dikkat edin, 81 vilayetin, 81'inde de şu anda üniversitemiz var. Benim Muş'taki kardeşim, Iğdır'daki kardeşim, Ağrı'daki kardeşim oradan kalkıp İstanbul'a, Ankara'ya gelmiyor. Şimdi oralara profesörlerimiz gidiyor, doçentlerimiz gidiyor. Bazılarında hastaneler de inşa ettik. Dolayısıyla tedavileri de orada yapılıyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bu gayretlerini gördüğü için yaşadıkları her saldırıda, önlerine çıkartılan her engeli aşmada, kurulan her tuzağı bozmada yanlarında yer aldığını dile getirerek, şöyle konuştu: "Bugüne kadar girdiğimiz 15 seçimi, kaşımızın, gözümüzün hatırına değil, milletimize yaptığımız hizmetler sayesinde kazandık. Bugün de karşımıza çıkan koalisyon masası, yalan ve istismar peşinde koşarken, biz ne diyoruz, 'Türkiye Yüzyılı' diyoruz. 'Eser' diyoruz. 'Hizmet' diyoruz. 'Yarım kalan işleri tamamlamak.' diyoruz. 'Daha büyük projeleri hayata geçirmek.' diyoruz. Peki onlar ne yapıyor; Ülkenin istiklalini emperyalistlere, kaynaklarını tefecilere, güvenliğini terör örgütlerine, itibarını mafya bozuntusu meczuplara, meydanı bir avuç muhterise bırakarak kendilerini iktidar yolu açmaya çalışıyorlar. Bu bay bay Kemal, talimatı nereden alıyor; Kandil'den, teröristlerden alıyor. Biz nereden alıyoruz; Rabb'imden ve milletimden alıyoruz. Aramızdaki fark bu."