Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği bölgelerde şimdiye kadar inşa süreci başlayan konut, köy evi ve ahır sayısının 180 bini bulduğunu bildirdi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Milletin ve İslam aleminin Kurban Bayramını tebrik eden Erdoğan, sağlık, huzur ve afiyet içerisinde nice bayramlar diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kestikleri kurbanla Allah'a yakınlaşmayı murat eden, bayram günlerini ülkemizde ve dünyada bir yardımlaşma seferberliğine dönüştüren tüm kardeşlerimin ibadetlerinin kabul olmasını diliyorum. Millet olarak, 2 milyarlık İslam alemiyle birlikte Kurban Bayramına ruhuna ve temsil ettiği değerlere mütenasip bir şekilde hep birlikte idrak ettik. Gariplerin, yetim ve öksüzlerin elinden tuttuk. Büyüklerimizi, dost ve akrabalarımızı ziyaret ederek gönüllerini aldık. İhtiyaç sahiplerinin kapısını çalarak, bayram sevincini onların da yaşamasını sağladık. Kimi zaman bir bayram şekeri ile küçüklerimizin yüzlerinde güller açtırdık." diye konuştu.
Bu bayram döneminde özellikle depremzedeleri ihmal etmediklerinin altını çizen Erdoğan, Kabine üyelerinden milletvekillerine pek çok arkadaşlarının deprem bölgesinde olduğunu söyledi.
Böylece depremzedelerin yalnız olmadıklarını bir kez daha hissettirdiklerini dile getiren Erdoğan, "Başta depremde en çok yıkıma uğrayan Hatay, Adıyaman, Maraş olmak üzere, 11 vilayetimizin tamamında ihya ve inşa çalışmaları şu anda devam ediyor. Yaptığı binalarla 6 Şubat depremlerinden alnının akıyla çıkan TOKİ'miz bölgenin yeniden ayağa kaldırılması sürecinde öncü rol oynuyor." dedi.
Bölgede bir taraftan yeni deprem konutlarının temelleri atılırken, diğer taraftan inşasına başlanan binaların hızla yükseldiğini ifade eden Erdoğan, Ekim-Kasım ayından itibaren yapımı tamamlanan konutların teslimatına başlayacaklarını aktardı.
"Ana gündem maddemiz deprem bölgesi"
Amaçlarının ilk bir sene içerisinde 319 bin deprem konutunu teslim etmek olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bölgede inşa edeceğimiz konut sayısı 143 bini köy evi olmak üzere, toplam 650 bindir. Şimdiye kadar inşa süreci başlayan konut, köy evi ve ahır sayısı 180 bini buldu. Evleri yıkılan vatandaşlarımızın çok büyük bir bölümünün gelecek bayramı yeni yuvalarında karşılamasını hedefliyoruz. Hep söylediğimiz gibi, giden canlarımızı geri getiremeyiz ama maddi kayıplarımızı telafi edecek imkana ve kudrete sahibiz. Tarih boyunca nice badireler atlatmış, nice zorluklara göğüs germiş bir millet olarak, Allah'ın izniyle asrın felaketinin de üstesinden geleceğiz. Altyapısı ve üstyapısıyla şehirlerimizi eskisinden daha güvenli, daha canlı, daha dayanıklı hale getirene kadar durmadan, dinlenmeden çalışacağız.
Başkaları ne yaparsa yapsın, bizim ana gündem maddemiz deprem bölgesidir, deprem mağdurlarımızın sıkıntılarını çözmektir. Son Adıyaman ziyaretimizde vatandaşlarımızın yolumuzu keserek açtığı o pankartı asla unutmadık ve unutmayacağız. Depremzedelerimizi, iyilik etmeden başa kakan namertlere muhtaç eylemeyeceğiz. Sandıkta milletten yediği tokadın acısını afetzedelerden çıkaran faşist zihniyete rağmen, oylarının rengine ve siyasi tercihlerine bakmadan deprem bölgesinde yaşayan tüm vatandaşlarımızı kucaklamaya devam edeceğiz."
Ulaştırma yatırımları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bayramda ulaştırma yatırımlarının ne kadar büyük bir hizmet olduğunun daha net görüldüğüne işaret ederek, daha önce trafikten ve bozuk yollardan dolayı eziyete dönüşen seyahatlerin, yatırımlar sayesinde artık keyifle yapıldığını söyledi.
"Yol medeniyettir" şiarıyla başlattıkları ulaştırma hamleleriyle Türkiye'ye çağ atlattıklarını belirten Erdoğan, otomobille 1,5 saat, feribotla 45-60 dakika süren İzmit Körfezi geçişini Osmangazi Köprüsü ile 5 dakikaya indirdiklerini anımsattı.
"Tüm zamanların en yüksek rakamına ulaştık"
Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü ile boğaz geçiş süresini 6 dakikaya düşürdüklerini aktararak, "Osmangazi Köprüsü 24 Haziran Cumartesi günü 111 bin 770 araç geçişiyle bir rekora daha imza attı. Açılışından itibaren bugüne Osmangazi Köprüsü 70 milyon araç geçişiyle zamandan, yakıttan ve çevreden toplam 1,7 milyar dolarlık tasarruf sağladı." dedi.
1915 Çanakkale Köprüsünde de önceki yıla göre araç geçiş sayısında yüzde 55 oranında artış yakalandığını dile getiren Erdoğan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün ise günlük ortalama 100 binden fazla araç geçişiyle kamu özel işbirliğinin en güzel örneklerinden biri olduğunu vurguladı.
Gezi kalkışmasında durdurulmak istenen bu köprü sayesinde boğaz geçiş trafiğinin rahat bir nefes aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ankara-Niğde Otoyolu 24 Haziran Cumartesi günü toplam 83 bin 517 araç geçişiyle rekora koşan bir başka projemizdir. Hava yollarımızda da aynı durum söz konusudur. İstanbul Havalimanı'na bayram boyunca günde ortalama 1517 uçak iniş-kalkış yaparken, günde ortalama 238 bin yolcu bu havalimanını kullandı. 25 Haziran'da ise 1593 iniş-kalkış ile tüm zamanların en yüksek rakamına ulaştık. Dünya çapında birinciliklere doymayan İstanbul Havalimanı, Avrupa'nın en yoğun ve en iyi havalimanı seçildi. Antalya Havalimanı'nda da Kurban Bayramı'nın 4'üncü günü 1188 uçak trafiği ile yine rekor kırdık. Trabzon Havalimanı'nda ise cuma günü 21 bin 117 yolcu trafiğiyle, 12 ülkeye seyahat gerçekleştirildi. CHP Genel Başkanının, 'Buraya uçak mı iner? Ne gerek var?' dediği, 'Millet yol mu yiyecek?' diyerek çamur attığı diğer tüm ulaştırma projelerimizde benzer başarıları yakalamanın gururunu yaşıyoruz. Takoz siyasetinin nelere mal olabileceğini yıllar geçtikçe daha iyi anlıyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde bu zihniyeti sandığa gömen insanımızın, 31 Mart 2024 seçimlerinde de bunlara geçit vermeyeceğine inanıyorum."
Irkçı terör saldırıları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dört yıl önce Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrinde bir camide ibadet eden 51 Müslümanın şehit edildiği terör eyleminden hala ders alınmadığını söyledi.
Neo Nazi örgütlerin çoğu zaman devlet içindeki uzantılarının da desteğiyle palazlanmaya devam ettiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Aşırı sağcıların işlediği nefret suçlarının kaydı çoğu zaman hiç tutulmuyor. Failler ya yakalanmıyor ya da ön kapısından girdikleri mahkeme salonlarının arka kapısından ellerini kollarını sallayarak çıkıyor. Günümüzde Müslümanlar için inançlarını özgürce yaşamak, dillerini sokakta özgürce konuşmak, dinlerinin emrettiği şekilde giyinmek, çalışmak, sosyal hayatta var olmak giderek zorlaşmaktadır. Irkçı terör saldırıları sadece Müslümanlara değil Musevilere, Afrikalılara, Asya kökenlilere, Romanlara ve göçmenlere de yönelmektedir. Önceki hafta Mora Yarımadası açıklarında batan ve yüzlerce mülteciye mezar olan gemi faciasında buna bir kez daha şahit olduk. İnsanları kurtarmak adına ciddi hiçbir emek harcanmadığı gibi yüzlerce kişinin ölümü, Titanik Gemisi'ni görmeye giden beş zengin kadar gündem olmadı. Bu mazlumlar da her yıl Akdeniz'in sularında kaybolan binlerce can gibi kısa sürede unutulup gitti. Bunlar asla istisnai hadiseler değildir. Beyaz adamın üstünlüğüne dayanan sömürgeci, kibirli ve gayri insani zihniyetin varlığını halen devam ettirdiğinin işaretidir."
Pek çok batı ülkesinde ayrımcılığın toplumsal bir norm haline geldiğine dikkati çeken Erdoğan, özellikle sömürgeci geçmişiyle bilinen ülkelerde kültürel ırkçılığın, kurumsal ırkçılığa dönüştüğünü söyledi.
"Sokak olayları meşru bir hak arama metodu olamaz"
Fransa'da başlayan, kısa sürede diğer ülkelere yayılan olayların kökünde bu zihniyetin inşa ettiği sosyal mimarinin bulunduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sistematik şekilde baskı gören kamusal hayatın dışına itilen varoşlarda, gettolarda yaşamaya mahkum edilen göçmenlerin çoğu Müslümanlardır. Şiddet, maalesef şiddeti doğurmuş ve bugünkü hadiseleri tetiklemiştir. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de rüzgar ekenler fırtına biçmektedir. Kamu malına zarar verilmesini, sokakların yakılıp yıkılmasını, mağazaların yağmalanmasını elbette tasvip etmiyoruz. Sokak olayları meşru bir hak arama metodu olamaz. Ancak bu sosyal patlamadan, otoritelerin de ders çıkarması gerektiği açıktır.
Benzer vakalar ülkemizde yaşandığında bizlere hak, hukuk ve demokrasi dersi verenlerin, meydanlarda kamp kurup yirmi dört saat canlı yayın yapanların bugün derin bir sessizliğe bürünmesi ayrıca manidardır. Dışişleri Bakanlığımız özellikle bugünlerde Fransa'ya gidecek olan veya orada yaşayan vatandaşlarımıza gereken uyarılarda bulundu. Büyükelçiliklerimiz ve konsolosluklarımız her zaman vatandaşlarımızın yanındadır. Biz de ilgili birimlerimizle süreci yakından takip ediyoruz. Endişeyle karşıladığımız son hadiselerin daha fazla kan akmadan, şiddet sarmalı daha fazla büyümeden, bir an önce sona ermesini diliyoruz. Bu olayların göçmenlere ve Müslümanlara yönelik yeni bir baskı, yıldırma, sindirme furyasına yol açmasından da kaygı duyuyoruz. Daha çok kısıtlama, daha fazla ötekileştirmeye, adaletsizliğin daha fazla derinleşmesine sebep olacaktır. Bu da gelecekte daha vahim olayların fitilini ateşleyecektir. Biz yüz binlerce vatandaşımızın yaşadığı hiçbir ülkenin böyle bir girdaba sürüklenmesini istemeyiz. Hele hele ırkçı nefretin, insanımızı hedef almasına izin veremeyiz."
"Halkımızı enflasyona ezdirmeme prensibimize sahip çıkıyoruz"
Uluslararası alandan Türkiye'ye verilen sözlerin takipçisi olurken, meydanlarda millete verdikleri sözleri de asla ihmal etmediklerini vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bir önceki kabine toplantılarımızda çiftçilerimizden gençlerimize toplumumuzun çeşitli kesimlerine yönelik müjdelerimizi paylaştık. Ardından 2023 yılının ikinci yarısında brüt asgari ücret tutarını 13 bin 414 liraya, net asgari ücret tutarını ise 11 bin 402 liraya yükselttik. Böylece asgari ücrete yüzde 34 gibi enflasyonun üzerinde refah payını da içeren zam yaptık. Son 21 yıldır kararlılıkla sürdürdüğümüz halkımızı enflasyona ezdirmeme prensibimize bugün de sahip çıkıyoruz. Özellikle toplumumuzun kırılgan kesimlerini hayat pahalılığının etkilerinden korumaya çalışıyoruz. Fahiş kira artışlarına karşı geçen sene devreye aldığımız üst sınır uygulaması bu tedbirlerden biriydi. Konut kira sözleşmelerinde artırım oranını yüzde 25 ile sınırlandırmıştık. Temmuz ayında yenilenecek konut kira sözleşmeleri için de aynı sınır uygulanmaya devam edecektir. Sıfır ve ikinci el araç fiyatlarında oluşan balonu da yakından takip ediyoruz. Ekonomik şartlardan ziyade açgözlülükten kaynaklanan bu meselenin üzerine gideceğiz. Ticaret Bakanlığımız denetimlerini daha da sıklaştıracak. Stokçuluk ve fırsatçılık yapanlara asla müsaade edilmeyecek. Milletin canını yakanlardan hukuk ve serbest piyasa kuralları içerisinde muhakkak hesap soracağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni ekonomi kadrosunun enflasyonla mücadele yanında uluslararası doğrudan yatırımları artırma çalışmasına da hız verdiğini bildirerek, "Seçim belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla birlikte dost ve kardeşlerimiz başta olmak üzere uluslararası yatırımcıların ülkemize yönelik ilgisi yükseldi. Son 21 yılda yaklaşık 255 milyar dolar doğrudan yatırım çeken Türkiye'nin salgın sonrasında yıldızının daha da parladığını görüyoruz. Rekabetçi, yenilikçi, girişimci dostu bir iş ve yatırım ortamıyla bu ilgiyi ve pozitif havayı ekonomimiz için fırsata çevirmekte kararlıyız." dedi.
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla Türkiye'yi büyütme hedeflerine sıkı sıkıya bağlı olduklarını ifade eden Erdoğan, "9 günlük bayram tatiline rağmen dış ticaret rakamlarında güzel haberler gelmeye devam ediyor. Yıl sonu hedefimiz olan 265 milyar dolara ulaşacağımız kanaatindeyim. Ekonomi politikalarımızın odağında 85 milyonun her bir ferdinin aşını, işini, huzurunu ve refahını büyütmek vardır. 21 yıllık kazanımlarımızdan aldığımız güçle Türkiye ekonomisini istikrar, güven, sürdürülebilirlik sütunları üzerinde yükselteceğiz." diye konuştu.
Türkiye'nin, salgından bölgedeki savaşlara, depremden seçime kadar son yıllarda çok ciddi sınamalarla karşılaştığını, Suriye krizinin olumsuz etkilerini en fazla hisseden ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Sadece depremin ekonomimize maliyeti 104 milyar doları buluyor. Seçim gündeminin iş dünyamızın tüm kesimlerini yorduğunu biliyoruz ama 28 Mayıs gecesi itibarıyla en zor dönemi geride bıraktığımıza da inanıyoruz. 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerini de suhuletle atlattıktan sonra Türkiye 100 yılı menzilini artık koşar adımlarla gideceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
"Tüm vatandaşlarımızı yeşil vatanımıza sahip çıkmaya davet ediyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü Kabine Toplantısı'nda bu maratonda güçlerine güç katacak çok önemli kararlar aldıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaz mevsimiyle birlikte artan yangın tehdidine karşı yeşil vatanımız olan ormanlarımızı korumaya büyük önem veriyoruz. Geçmiş tecrübelerin ışığında yangınlara müdahale kapasitemizi bu sene daha da güçlendirdik. Yangınlara müdahale süremizi 10 dakikaya kadar düşürdük. Orman teşkilatımız 89 hava aracı, çeşitli özelliklerde 4 bin 799 araçtan oluşan kara filosu ve 22 bin orman kahramanı işçisi ile göreve her zaman hazırdır. Milletimizin de desteğiyle bu yaz dönemini ciğerlerimiz yanmadan atlatalım istiyoruz. Bir kez daha tüm vatandaşlarımızı yeşil vatanımıza sahip çıkmaya davet ediyorum."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kur korumalı mevduat uygulamasını devam ettireceklerini de ifade ederek, "Bu mevduat için sağlanan vergi istisnasının süresini uzatıyoruz. Tasarruf sahiplerine olumsuzluk oluşturmayacak şekilde süreci yürütüyoruz." dedi.
Memur maaşlarına yapılacak zam miktarıyla ilgili süreci başlattıklarını dile getiren Erdoğan, "5 Temmuz Çarşamba günü 6 aylık enflasyon oranlarımız netleşmiş olacaktır. Enflasyon oranlarının belli olmasıyla birlikte biz de memur ve emeklilerimize verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz. Tatile girmeden evvel Meclis onayı gerektiren tüm hususları parlamentomuzun takdirine sunacağız." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet olarak ihtiyaç sahiplerinin her daim yanında olduklarına dikkati çekerek, 2002'de başlattıkları Türkiye Aile Destek Programı'ndan şimdiye kadar 3,7 milyon kişinin yararlandığını bildirdi. Erdoğan, "Program kapsamında şimdiye kadar ailelerimize toplam 35 milyar liralık destek ödemesinde bulunduk. Türkiye Aile Destek Programı'nı bu sene de devam ettirme kararı aldık. Aldığımız kararların milletimize tekrar hayırlı olmasını diliyorum." dedi.
Avrupa Oyunlarındaki başarılarıyla Türkiye'ye ikinci bayramı yaşatan tüm sporcuları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Farklı kategorilerde 38 madalya kazanan sporcularımız, özellikle kadın sporcularımız bizleri gerçekten gururlandırmışlardır. Avrupa Altın Ligi Şampiyonu olan Türkiye A Milli Erkek Voleybol Takımımızı tekrar kutluyorum. Balkan Matematik Olimpiyatlarında Türkiye'ye 3 altın ve 3 gümüş madalya getiren gençlerimizin tek tek gözlerinden öpüyorum." diye konuştu.