Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformunun kuruluşundan bu yana geçen sürede önemli bir boşluğu doldurduğunu memnuniyetle müşahede ettiklerini belirterek, "Türkiye-Filistin Dostluk Grubu himayelerinde 34 ülkeden 157 üye ile 9 yıl evvel başlayan girişim bugün 2 bin üyeye ulaştı. Platform faaliyetleriyle, toplantı ve konferanslarıyla, farklı alanlardaki çalışmalarıyla Filistin davasının küresel ölçekte sesi ve nefesi oldu." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçelievler'de bir otelde gerçekleştirilen Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı'nda yaptığı konuşmada, katılımcıları selamlarken, kalbi Kudüs ve Filistin için atan parlamenterleri ülkede ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
Katılımcılara, "Medeniyet, tarih ve kültür şehri güzel İstanbul'umuza hepiniz hoş geldiniz" diyen Erdoğan, konferansın hayırlara vesile olmasını diledi.
Afrika'dan Asya'ya, Amerika'dan Avrupa'ya kadar dünyanın dört bir yanındaki bütün Kudüs sevdalılarına selamlarını ve sevgilerini ileten Erdoğan, "Sizlerin şahsında Filistin davasını kendi meselesi görüp destek veren, Kudüs'e ve Filistin'e sahip çıkan tüm parlamenterlere teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı.
Erdoğan, 3 gün sürecek konferansta gerçekleştirilecek istişarelerin, temas ve ziyaretlerin başarılı geçmesini temenni ederek, şöyle konuştu: "Parlamenterler Arası Kudüs Platformunun kuruluşundan bu yana geçen sürede önemli bir boşluğu doldurduğunu memnuniyetle müşahede ettik. Türkiye-Filistin Dostluk Grubu himayelerinde 34 ülkeden 157 üye ile 9 yıl evvel başlayan girişim bugün 2 bin üyeye ulaştı. Platform faaliyetleriyle, toplantı ve konferanslarıyla, farklı alanlardaki çalışmalarıyla Filistin davasının küresel ölçekte sesi ve nefesi oldu. Birleşmiş Milletler kararlarına, prensiplerine, uluslararası normlara uygun olarak Kudüs ve Filistin'e hizmet eden siz kardeşlerimi tebrik ediyorum."
"Hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez"
Müslüman olmanın, Müslümanca yaşamanın, hakkı, hukuku ve adaleti cesaretle savunmanın zor olduğu günlerden geçildiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bilhassa ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın mahremiyetine, tarihi statüsüne ve kutsiyetine yönelik tacizler giderek artıyor. İşgalci İsrail tarafından Kudüs'ün kadim kimliği adım adım yok ediliyor. Kandan ve gözyaşından beslenen haçlı zihniyetinin tekrar hortlatılmak istendiğini görüyoruz. Haçlı seferleriyle yakılıp yıkılan Kudüs'ü tekrar ayağa kaldıran ve dört asır boyunca bir esenlik diyarı haline dönüştüren ecdadın torunları olarak Filistin'de yaşanan menfi, müspet her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Resulü Ekrem Efendimizin aleyhissalatu vesselam, şu tavsiyesi Kudüs davasında ecdadımız gibi bizim de rehberimizdir; 'Beytü'l-Makdis'e gidin ve orada namaz kılın. Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin.' Evet, Mescid-i Aksa bizim sadece ilk kıblemiz değildir. Aynı zamanda Hazreti Nebi'nin ve ondan önce gelen peygamberlerin de bize emanetidir. Kudüs-ü Şerif'in her köşesinde bu kutlu beldeye 400 yıl boyunca büyük sevda ile hizmet etmiş kahraman ecdadımın izi, eseri ve mührü vardır. Kimse bu izleri silemez, hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez."
Erdoğan, Filistin halkının Birleşmiş Milletlere (BM) tam üye bir devletlerinin olmamasının hem büyük bir ayıp hem de çok ciddi bir haksızlık olduğunu belirtti.
Bu adaletsizliğin süratle giderilmesi gerektiğine inandıkları kaydeden Erdoğan, "Geçen hafta Güvenlik Konseyi'nde bu yönde atılan adım, ABD'nin vetosuyla karşılaşmış ve engellenmiştir. Amerika bu kararıyla sadece Filistin halkının değil, Güvenlik Konseyi üyesi diğer devletlerin iradesini de yok saymıştır. İsrail'in daha fazla şımartılmasına sebep olan bu kararı kabul etmiyoruz. Amerikan yönetimi, İsrail'e verdiği koşulsuz askeri ve diplomatik destekle çözüme katkı sunmuyor, sorunun daha da büyümesine vesile oluyor. Gazze'de 35 bin insan acımasızca katledilmişken Amerikan Senatosunun İsrail'e 25 milyar dolarlık askeri yardım paketini onaylaması bunun en net göstergesidir." diye konuştu.
Erdoğan, adil bir hakemlik yerine İsrail'e hamilik yapmanın, bölgedeki krizlerin derinleşmesi ve yayılmasından başka hiçbir işe yaramayacağını ifade ederek, "1915 olayları üzerinden Türkiye'ye yönelik asılsız ithamları tekrarlamak yerine Amerikan yönetimi, Gazze'ye bakmalı, İsrail'in Gazze'deki soykırım girişimlerini görmeli, bunun engellenmesi için gayret etmelidir. Filistin meselesini, Batılı ülkelerin artık sabır taşımızı çatlatan ikiyüzlü politikalarını reddediyoruz. Amerikan vetosu bizim 'dünya beşten büyüktür' tespitimizin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha göstermiştir." şeklinde konuştu.
"Siyonizm'in hemen her alanda nasıl korkunç bir tedhiş oluşturduğu çok net anlaşılmıştır"
Gazze krizinde Siyonizm'in Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere küresel ölçekteki tahakkümünü bizzat görmüş olduklarına işaret eden Erdoğan, şunları söyledi: "Bu süreç, Siyonist şebekenin ekonomiyi, ticareti, medyayı, sanatı, sinemayı, düşünceyi, akademi dünyasını nasıl esir aldığını ortaya çıkardı. Yıllarca bize demokrasiden bahsedenlerin, fikir ve toplanma hürriyetinden dem vuranların söz konusu İsrail olunca, İsrail'in çıkarları olunca nasıl faşizan hale geldiklerine hep birlikte şahit olduk. Batı'nın demokrasi, özgürlük, hukuk, ifade, düşünce, basın hürriyeti gibi değerleri, işin ucu İsrail'e dokununca unutuldu, hemen rafa kaldırıldı."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir haftadır Amerikan üniversitelerinde yaşananları tüm dünya gibi kendilerinin de ibretle takip ettiğini belirterek, "Gezi olaylarında İstanbul'a kamp kuranlar, Filistin protestolarını görmüyor. Gazze'deki zulme tepki gösteren aydınlar, gazeteciler, yazarlar, sanatçılar ve siyasetçiler adeta linç ediliyor. Uluslararası basın kuruluşları Gazze'de öldürülen 140'tan fazla gazeteci meslektaşları hakkında çıkıp tek bir cümle dahi kuramıyor. Siyonizm'in hemen her alanda nasıl korkunç bir tedhiş oluşturduğu, siyasetçilere korku saldığı, şantaj yaptığı, devletleri baskı altında tuttuğu, geride bıraktığımız 7 ay içerisinde çok net anlaşılmıştır. BM Güvenlik Konseyi, İsrail'e söz geçirememiş, Gazze'deki katliamların önüne geçememiştir." ifadelerini kullandı.
"İsrail'in durdurulması için gayretlerimizi artırmalıyız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 2 milyarlık nüfusuyla İslam dünyasının Gazze imtihanını başarıyla veremediğini dile getirerek, "Bütün insanlığın kaderini 5 ülkenin keyfine bırakan mevcut yapının devam ettirilmesi mümkün değildir. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna biz inanıyoruz. Ama bunun için hep birlikte daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor." dedi.
Yüreğinde Kudüs sevgisi taşıyan parlamenterlerin de desteğiyle daha adil bir dünya hedefine yaklaşacaklarına inandığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında da hepimiz çok daha fazla çaba harcayacağız. İsrail'in durdurulması, Netanyahu denilen bu kasabın başta olmak üzere sorumluların hukuk önünde hesap vermesi için de gayretlerimizi artırmalıyız. Şu anda arkadaşlarımız, Güney Afrika'yla müşterek bir çalışmanın içerisinde evet, Lahey Adalet Divanı'yla münasebetlerini sürdürüyorlar. Biz de takipçisiyiz. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkanlarla Gazze'nin ve Filistin'in yanında olmaya devam edeceğiz."