SİYASET

Erdoğan: Bütün dünyaya ayrı bir mesaj olacak!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan'da heyetler arası toplantının açılışında konuştu. Erdoğan, "Şuşa Başkonsolosluğumuzu istediğiniz zaman açmaya hazırız. Şuşa'daki Başkonsolosluğumuz açılabilirse, bu başta Ermenistan olmak üzere bütün dünyaya ayrı bir mesaj olacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şuşa Başkonsolosluğumuzu istediğiniz zaman açmaya hazırız. Şuşa'daki Başkonsolosluğumuz açılabilirse, bu başta Ermenistan olmak üzere bütün dünyaya ayrı bir mesaj olacaktır." dedi.

Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Gençlik Sarayı'nda gerçekleşen heyetler arası görüşmenin açılışında konuştu.

Milletin teveccühüyle yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından önce KKTC'ye ardından da Bakü'ye geldiklerini belirten Erdoğan, gösterdikleri ev sahipliği dolayısıyla Aliyev'e şükranlarını ifade etti.

Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin tüm dünyada gıpta ile takip edildiğini vurgulayan Erdoğan, bunun son örneğinin Türkiye'de yaşanan deprem felaketinde görüldüğünü hatırlattı.

Azerbaycan hükümeti ve halkının Türkiye'nin acısını kendi acısı olarak paylaştığını, heyetlerin hemen deprem bölgesine geldiğini anımsatan Erdoğan, "Yüreği bizimle çarpan her bir Azerbaycan neferine şahsım ve milletim adına minnettarım." dedi.

Erdoğan, Şuşa Beyannamesi ile müttefiklik seviyesine yükseltilen ilişkileri her alanda geliştirme kararlığında olduklarının altını çizerek, şunları kaydetti: "Şuşa Başkonsolosluğumuzu istediğiniz zaman açmaya hazırız. Hakan (Fidan) Bey o konuda da hiç geciktirmeden... Şuşa'daki Başkonsolosluğumuz açılabilirse, bu başta Ermenistan olmak üzere bütün dünyaya ayrı bir mesaj olacaktır. Maarif Vakfımız Azerbaycan makamlarının da desteğiyle eğitim öğretim alanındaki faaliyetlerini sürdürüyor. İnşallah gelecek sene okulumuzun yeni eğitim kampüsünü hizmete açmış olmayı planlıyoruz. Değerli kardeşimle ikili görüşmemizde özellikle Hazar geçişli orta koridor ve bu bağlamda Bakü Tiflis- Kars demir yolu hattını da bir an önce ele almamızda büyük fayda var."

Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le baş başa ve heyetler arası görüşme gerçekleştirdi. Erdoğan ve Aliyev, programın ardından düzenlenen basın toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Aliyev, Erdoğan'ın seçimde elde ettiği zaferin, 20 yıldan fazla süredir yürüttüğü politikaların Türk halkınca büyük takdir görmesinin tezahürü olduğunu belirtti.

Türkiye'nin, Erdoğan'ın liderliğinde büyük ve şerefli bir yol katederek dünya çapında bir güç merkezine dönüştüğünü vurgulayan Aliyev, Erdoğan'ın iç ve dış politikasının Türk halkı tarafından takdirle karşılandığını ifade etti.

Aliyev, Erdoğan'ın zaferinin Azerbaycan halkını da çok mutlu ettiğini söyleyerek "Seçimlerden sonra Türkiye ile Azerbaycan kardeşlik ilişkilerinde yeni olanaklar ve yeni ufukların açıldığından eminim." dedi.

Erdoğan'la yapılan işleri gözden geçirdiklerini, yapılacak işler hususunda fikir alışverişinde bulunduklarını bildiren Aliyev, "Tüm başarıların temelinde Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik ilişkileri yatıyor. İki gün sonra Şuşa Beyannamesi'nin 2. yılını kutlayacağız. Bu, tarihi anlaşmadır. Bu anlaşma ile Türkiye ile Azerbaycan resmen müttefik olduk. Aslında uzun yıllardır müttefik idik fakat Şuşa Beyannamesi ile bu, resmiyete döküldü. Bu anlaşmanın Şuşa'da imzalanması sembolik anlam taşıyor. Çünkü Şuşa, Karabağ'ın tacıdır." diye konuştu.

Aliyev, 2. Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan'a gösterilen manevi ve siyasi destekler dolayısıyla Erdoğan'a ve kardeş Türkiye'ye teşekkür etti.

Tüm alanlarda somut programların uygulandığını belirten Aliyev, şunları kaydetti: "Türkiye ve Azerbaycan dış politikada bundan sonra da ortak tutum sergileyecektir. Dış politikadaki ortak faaliyetlerimiz bölge için de büyük önem taşıyor. Bölgenin gelişimi, kalkınması, istikrarı ve güvenliği açısından Türkiye-Azerbaycan birliği etkeni çok önemlidir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, seçimlerde milletin teveccühüyle galip gelmesinin ardından ilk ziyaretlerini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve aynı gün Bakü'ye gerçekleştirmenin kendisini ayrıca mutlu ettiğini söyledi.

Azerbaycan'da kendi evlerinde olduklarını ifade eden Erdoğan, Aliyev'in konuşmasında, kabinelerin karşılıklı yaptığı toplantıları gayet güzel bir şekilde özetlediğini ifade etti.

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Hangi alanlarda neler yaptığımızı baş başa yaptığımız görüşmede de etraflıca ele aldık. Onu özetledi ve ikili yaptığımız görüşmeden sonra da heyetler arası görüşmenin de özetini gayet güzel bir şekilde sundular. Türkiye ve Azerbaycan iki kardeş ülke. İki devlet, tek millet anlayışıyla bugüne kadar yürüdüğümüz bu yolda, bundan sonra da kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Burada bir tezimiz var. O da şudur. Özellikle bizim törenimize İlham kardeşimin refikalarıyla birlikte bulunmaları dünyaya, ülkemize bir mesajdır. Bundan dolayı da aynı şekilde ben de refikamla birlikte bu ziyareti gerçekleştirmiş bulunuyorum. Bu ziyaretler aramızdaki duyguların ne denli ileri gittiğinin en güzel ifadesidir. Bunları sadece bugünde mi yaptık? Hayır. Başbakanlığımızdan bu yana cumhurbaşkanlığını devraldığımızdan bu yana bunu sürekli yaşadık, yaşıyoruz. Rabbim ömür verdikçe de yaşamaya devam edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aliyev ile Azerbaycanlılara gösterdikleri misafirperverlik dolayısıyla şahsı ve heyeti adına teşekkür etti.

"Bunda da taviz yok"

Erdoğan, "Şu anda attığımız, atacağımız adımlardan bir tanesi Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi çalışmasıdır. Bu konuyla ilgili YÖK Başkanımız muhatabıyla çalışmalarını bugün de gözden geçirdiler. Yasal bir düzenlemenin gereğini İlham kardeşim ifade ettiler. Türkiye-Azerbaycan arasında bir üniversiteyi kurmanın artık geciktiğini aynen yaşadık. Artık bunu başaracağız. Böylece Azeri gençlerimiz Türkiye'ye rahatlıkla gelebilecekleri gibi Türk gençleri de aynı şekilde Azerbaycan'daki üniversitede okuma şansını elde edecekler." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önemli alanlardan bir tanesinin de enerji olduğunu, yıllardır bu alanda çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Bu çalışmanın detaylarını ilgili bakanların aralarında ayrıca görüştüklerine dikkati çeken Erdoğan, şöyle dedi: "Bu konuda bundan sonraki süreçte neler yapabiliriz bunun çalışmaları yapıldı. Enerji noktasındaki adımda, Avrupa, özellikle Türkiye üzerinden alacakları bu gaz konusunda çok telaşlı. Bunun için devamlı ricada bulunmaktalar. Bu konuyla ilgili olarak da biz üzerimize düşeni yapıyoruz, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Bütün bunların yanında savunma sanayisinde atılacak adımlar büyük önem arz ediyor. Savunma sanayisinde atılacak adımlarla birlikte işin savunma sanayi bölümünün yanında bir de eğitimi konusunda da üzerimize düşen görevler var. Bu görevleri bugüne kadar nasıl yaptıysak bundan sonra da yine aynı şekilde yapmaya devam edeceğiz. Çok çok önemli alanlardan bir tanesi de özellikle şu anda özel sektörümüzün burada attığı adımlardan, tarım, hayvancılık alanlarında, müşterek bir çalışmayı başarıyla yürütüyor bizim firmalarımız. Bunun yanında yine ulaşımda, ulaştırmada şu anda Türk müteahhit firmaları gerçekten Azerbaycan'da başarılı altyapı, üstyapı çalışmalarını gerçekleştiriyorlar. Bu bizi ayrıca mutlu ediyor. Şuşa Beyannamesi'nin içeriğinde neler varsa, bunları bundan sonraki süreçte başarılı bir şekilde gerçekleştirmeye, devam ettirmeye olan inancımız tamdır. Bunda da taviz yok."

Zengezur Koridoru

Üzerinde hassasiyetle durdukları konunun Zengezur Koridoru olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Zengezur konusunu süratle halletmemiz halinde bu bize iki önemli adımı kazandıracak. Gerek kara yolu gerek demir yoluyla atılacak adımla Iğdır-Nahçıvan buralara gidiş konusunda Türkiye'nin Nahçıvan'la olan bağlantıları çok daha güçlü hale gelecek. Ayrıca bu bağlantıların olması Türkiye-Azerbaycan arasındaki ilişkilerin güçlenmesine vesile olacak." diye konuştu.

Yolun medeniyet olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: "Eğer yolunuz varsa medenisiniz, yolunuz varsa medeniyeti yakalamışsınız. Eğer yol yoksa hiçbir şey yok. Şu anda Azerbaycan'ın da özellikle bu savaşlardan sonra hassasiyetle üzerinde durduğu en önemli konu altyapı noktasında yollardır. Bundan önceki gelişimde de gördüm, bütün tüneller, viyadükler Azerbaycan'ın Karabağ Savaşları'ndan sonra nasıl geliştiğini, gelişmekte olduğunu en güzel şekilde ortaya koyuyor. Bunları bizzat gördükçe de iftihar ediyoruz. 20 sene önceki Bakü'yü düşünüyorum ve şu anda da Karabağ'ı düşünüyorum. Bütün bunlarla süratle 30 yıldır bu Minsk üçlüsü nasıl buraları oyaladı, bunu da görmenin talihsizliğini yaşıyoruz. Çok oyaladılar, adım attırmadılar. İşte kendi göbeğinizi kendiniz keserseniz adımı atarsınız ve bunu başardılar. Sağ olsun İlham kardeşim milletçe bunu başardı ve şimdi de bu yere gelindi. Bütün mesele demek ki, kararlı olduğunuz, inançlı olduğunuz zaman neticeyi alırsınız. Azerbaycan da bu neticeyi aldı. Şimdi, önümüzde atılacak bazı adımlar var. İnşallah, bu adımları da başarıyla attıkça Azerbaycan şu andaki mevcut nüfusuyla daha da ileri gidecek. Benim nüfustaki planım, programım en az 3 diyordum ama Azerbaycan'da bunun en az 5 olması lazım."

Azerbaycan'ın nüfusu

Azerbaycan'ın nüfusunu sorduğu Aliyev'den, "11'e (milyon) çatmıyor. 10'un üstündedir ama inşallah yakın zamanda 11'e çatacak." cevabını alan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bunu başarmak lazım. Bunu başardığımız anda Azerbaycan çok daha güçlü olacak. Çünkü nüfus, o ülkenin gücüdür, o ülkenin geleceğe yönelik paradigmalarını o değiştirir. Türkiye- Azerbaycan kardeşliği, iki devlet tek millet anlayışıyla geleceğe yürüyeceğiz. Aramızdaki tercihli ticaret anlaşmasından tutunuz, diğer bütün alanlarda atacağımız adımlarla inşallah Türkiye-Azerbaycan kardeşliğini çok farklı yerlere taşıyacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Bakü ziyaretinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ile AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve Sinan Oğan da eşlik etti.