Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Yunus Emre Kongre Merkezi'nde Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni'ne katıldı.
Tam bir yıl önce bugün, evleri yıkan, yürekleri dağlayan, yol açtığı acıların ömür boyu taşınacağı büyük bir felaketin yaşandığını, Türkiye'nin 6 Şubat gününe tarihinin en büyük felaketiyle uyandığını anımsatan Erdoğan, "İlki saat 4.17'de Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğünde, ardından aynı gün 13.24'te Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğünde iki deprem ve şiddeti onlara yakın binlerce artçı sarsıntıyla adeta dünyamız başımıza yıkıldı." diye konuştu.
Bu depremlerin gerek büyüklüğü gerek yüzeye yakınlığı gerekse deprem bölgesinin nüfus yoğunluğu bakımından insanlık tarihinin en sarsıcı felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçtiğini hatırlatan Erdoğan, deprem bölgesinde yıkılan binaların yüzde 90'dan fazlasının 1999 öncesi inşaat standartlarında yapılmış olmalarının felaketin boyutunu daha da arttırdığına işaret etti.
"Milletimiz imtihanı başarıyla vermiştir"
Depremlerde hayatını kaybeden 53 bin 537 vatandaşa Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, kendilerini tekbirlerle, fatihalarla, salavatlarla bir kez daha yad ettiklerini kaydetti.
Tüm deprem şehitleri için birer Fatiha okunmasını isteyen Erdoğan, "Amin desin hep birden yiğitler, Allahu Ekber, Allahu Ekber gökten şehitler, amin amin Allahu ekber... Mehmet Akif'in şehitlerimiz için yazdığı şiirdeki bu mısralarda olduğu gibi depremde kaybettiğimiz kardeşlerimizin aziz hatıralarını tekbirlerle, aminlerle kalplerimizde hep yaşatacağız. Rabb'imden bu gece idrak edeceğimiz Leyle-i Miraç hürmetine şehitlerimize af ve mağfiret temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.
Bu felakette yaralanan 107 binin üzerinde kişi başta olmak üzere, depreme maruz kalan vatandaşların tamamına geçmiş olsun dileklerini sunan Erdoğan, milletleri millet yapan özelliklerinden birinin de sevinçleri paylaşarak çoğalttıkları gibi, zorluklar karşısında tek yürek ve tek bilek olup acılarını paylaşarak dayanılır kılmaları olduğunu söyledi.
Sabır, umut, metanet, dayanışma, yardımlaşma ve fedakarlığın hem birey hem de topluma en çok böyle zamanlarda lazım olduğuna işaret eden Erdoğan, "Hamdolsun, milletimiz 6 Şubat depremlerinde bu imtihanı başarıyla vermiştir. Asrın felaketinin altından asrın dayanışmasıyla kalkmayı başardık." şeklinde konuştu.
"Daha güvenli inşa etmenin yollarını arayacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 14 milyon insanı etkileyen, 11 şehrin 124 ilçesindeki 7 bin mahalle ve köyde ağır bir yıkıma yol açan böyle bir felaket karşısında Türkiye kadar güçlü durabilecek pek az ülke ve toplumun olacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bile benzer felaketler karşısında yıllarca çaresiz kaldığını hep birlikte gördük, şahit olduk. Hamdolsun biz, depremin birinci yıl dönümünde enkazları kaldırılmış, şehirlerin yeniden inşasında önemli mesafe kat edilmiş, insanları hayata yeniden tutunmuş bir tabloya ulaştık. İşte bunun için 6 Şubat gününü depremdeki kayıplarımızı yad etme yanında afetlere karşı milli dayanışmamızı ispatladığımız ve her geçen gün güçlendirdiğimiz bir tarih olarak da hatırlayacağız. Bu elim tarihi, afet ve milli dayanışma günü haline getirerek, geçmişten aldığımız derslerle geleceğimizi daha güvenli, daha güçlü, daha müreffeh bir şekilde inşa etmenin yollarını arayacağız. Facianın ilk anından itibaren erkeği ve kadınıyla, genci ve yaşlısıyla, çalışanı ve işvereniyle, sivili ve kamu görevlisiyle, velhasıl 85 milyon yek vücut olarak depremzedelerimizin etrafında kenetlenen her bir kardeşimize buradan şükranlarımı sunuyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok ağır kış şartlarının hüküm sürdüğü ilk saatlerde ve günlerde insanüstü bir gayretle deprem bölgesine ulaşan gönüllü veya görevli kahramanların hiçbirini unutmayacaklarının altını çizerek, depremzede vatandaşlara teşekkür etti.
Depremzedelerin, depremin yıktığı evlerinin, iş yerlerinin, şehirlerinin üstünde tüm zorluklara rağmen hem yakınlarını, hem kalanları kurtarmanın mücadelesini verdiğini anımsatan Erdoğan, "Kalbini parçalayan acısına, gözünden akan yaşına, soğuğa, çamura ve diğer tüm olumsuzluklara meydan okuyarak, kendisinin, ailesinin, şehrinin geleceğine sahip çıkan vatandaşlarımızın fedakarlıklarını anlatacak söz bulmak mümkün değildir. Allah hepsinden razı olsun diyorum. Rabb'im, hepsine dayanma ve hayata sarılma gücü versin diyorum." ifadesini kullandı.
Devlet olarak afetin ilk anından itibaren personel, araç-gereç, milli ve uluslararası tüm imkanları seferber ettiklerinin altını çizen Erdoğan, "Depremin merkezi Kahramanmaraş'tan bir tarafta Malatya, diğer tarafta Kayseri sınırından başlayıp Adıyaman, Gaziantep, Osmaniye ve Hatay'a kadar inen bir felaket tablosuyla karşı karşıyaydık. Hatta depremin yıkım etkisi, oradan sınırlarımızı aşarak devam edip gidiyordu. Depremden etkilenen şehirlerimizde 39 bini yıkılmış, 60 bini acil yıkılacak, 200 bini ağır hasarlı bina ortaya çıkmıştı. Bu binalardan 26 bininde çok acil arama kurtarma çalışması yürütülmesi gerekiyordu." ifadelerini kullandı.
Milli bir seferberlikle, ülke içinden ve dışından 35 bini aşkın profesyonel personelin katılımıyla tarihin en büyük arama kurtarma operasyonunu yürüttüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Deprem bölgesinde 650 bin personel görevlendirerek güvenlikten iaşe ve ibate kadar tüm hizmetlerin sistemli ve sürekli bir şekilde verilebilmesini temin ettik. Bölgeye naklettiğimiz 20 bin araç ve iş makinası, 141 helikopter, 182 uçak ve 23 gemiyle çalışmaların kesintisiz yürütülmesini sağladık. Enkaz altından kurtardığımız her can, milletçe umutlarımızı tazeledi. Sevk ettiğimiz 1 milyon çadırla, kırsaldakilerle birlikte yaklaşık 3 milyon kişinin acil barınma ihtiyacını çözdük. Ardından bölge genelinde kurduğumuz 215 bin konteynerle depremzedelerimize daha iyi şartlarda barınma imkanı sunduk. Diğer şehirlerdeki yakınlarının yanına gitmek isteyen 3,5 milyon afetzede vatandaşımızın tahliyesini gerçekleştirdik. Kamu kurumlarımıza ait tesislerde 1,2 milyon vatandaşımızı misafir ettik. Yaklaşık 350 bin haneye kira desteği ödemesi yaptık. Mayıs seçimlerinde 1 milyona yakın vatandaşımızın, üniversite sınavında 120 bin öğrencimizin bölgeye gidiş dönüşünü sağladık. Türk Hava Yollarımızın öncülüğünde kurduğumuz hava yolu köprüsü sayesinde, 712 bin kargo seferiyle 33 bin tona yakın yardım malzemesini bölgeye ulaştırdık. Tüm iş yerlerimizin yükünü hafifletmek amacıyla kısa çalışma ödeneği kapsamında 111 bin kişi için 989 milyon lira ödeme gerçekleştirdik."
"Amacımız yıl sonuna kadar 200 bin konutu ve köy evini hak sahiplerine teslim etmek"
Diğer çalışmalarla birlikte deprem bölgesine acil ihtiyaçlar için 107 milyar lira kaynak aktardıklarını anımsatan Erdoğan, bu süreçte kalıcı konutların inşasına da hemen başladıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşası biten ilk konutların kura çekimi ve anahtar teslimini hafta sonu Hatay ve Gaziantep'te yaptıklarına işaret ederek, Hatay'da 7 bin 275, Gaziantep'te 10 bin 698 konutun kura çekimi ve teslim törenini gerçekleştirdiklerini belirtti.
Bugün de Kahramanmaraş'ta 9 bin 289 konutun kurasını çekerek, anahtar teslimini yapacaklarını bildiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Bunlara ilave olarak Kahramanmaraş'ta 20 bin konutumuzun yapımı hızla sürüyor. Şehrimizde konut, iş yeri ve ahır olarak hak sahibi yaklaşık 78 bin vatandaşımızın tamamına da anahtarlarını teslim edene kadar gece gündüz durmayacağız. Yarın Şanlıurfa'da, perşembe günü Adıyaman'da kura çekimi ve anahtar teslim törenleriyle inşası biten konutları vatandaşlarımıza veriyoruz. Amacımız yıl sonuna kadar 200 bin konutu ve köy evini hak sahiplerine teslim etmektir. Ardından bu sayıyı süratle 390 bine tamamlayacağız. Allah'ın izniyle kimseye mahcup olmadan, herkesin gönül hoşluğunu sağlayarak ve hoşnut ederek bu süreci çok geciktirmeden nihayete erdireceğiz."
"Temeli atarken ne söz verdiysek onu yaptık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesinde son 1 yılda yapılan çalışmaların anlatıldığı videonun da izletildiği törende, "Biz temeli atarken ne söz verdiysek onu yaptık. Muhalefet diyor ki 'bir yıl geçti ortada bir şey yok.' Kahramanmaraş burada, zahmet olmazsa bir turistik seyahat de buraya yapın. En son hak sahibi vatandaşımız güvenli yuvasına kavuşuncaya kadar durmadan, dinlenmeden çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Yapılan her işin arkasında ciddi bir emek, alın teri, çaba, kaynak ve fedakarlığın bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: "Şayet bizim imar, inşa ve ihya konusundaki 30 yıllık tecrübemiz olmasaydı emin olun şehirlerimiz bu kadar hızlı toparlanamaz, yaralar bu kadar hızlı sarılamazdı. Şu andaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayımız, o dönemdeki Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum'un, aynı dönemdeki İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'nun, diğer tüm bakanlarımızın, kurum yöneticilerimizin, kamu personelimizin tamamının, madencilerimizin, sivil toplum kuruluşu mensuplarımızın, gönüllülerimizin bölgedeki insan üstü gayretlerini kim inkar edebilir? Sadece depremde değil, milletimize hizmet yoluna koyulduğumuz her dönemde bu anlayışla hareket ettik, çalıştık, çabaladık."