Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu topraklar bin yıldır üzerinde dalga dalga yükselen, 'Ya Allah, bismillah, Allahuekber' nidalarıyla feyizleniyor, bereketleniyor. Bu topraklarda yaşayan insanlar kökenlerine, meşreplerine, farklılıklarına bakmaksızın hep aynı ulvi gaye uğrunda kenetleniyor, bütünleşiyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Milli Park Alanı'nda düzenlenen Malazgirt Zaferi’nin 952. Yıl Dönümü Kutlama Programı'nda bir konuşma yaptı.
Malazgirt Zaferi'nin 952. yıl dönümü vesilesiyle tarihin önemli dönüm noktalarından birine şahitlik eden mübarek topraklarda tekrar bir arada olduklarını belirten Erdoğan, "Sözlerimin hemen başında Anadolu'yu bizlere vatan haline getiren tüm kahramanlarımızı, şehitlerimizi, gazilerimizi, gönül sultanlarımızı rahmetle, şükranla yad ediyorum. Sultan Alparslan'ın ve ordusunda yer alan her bir neferin bize emaneti olan bu toprakları kanımızın son damlasına kadar koruma azim ve kararlılığımızı buradan bir kez daha ilan ediyoruz." diye konuştu.
Malazgirt'in sıradan bir savaş ve zafer olmadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz Anadolu'ya Malazgirt'le ayak basmadık. Çok daha öncesinden beri zaten buradaydık. Malazgirt, Anadolu'daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır. Burada kazanılan zafer önce Anadolu Selçuklu Devleti'nin kuruluşunu sağlayarak Haçlı akınlarına en büyük darbeyi vurmuştur. Ardından aynı inançla bayrağını yükselten Osmanlı'nın başarılı mücadeleleriyle Balkanlar'ın ve İstanbul'un fethine vesile olmuştur. Bir başka ifadeyle Malazgirt, İznik'in de Konya'nın da Bursa'nın da Edirne'nin de İstanbul'un da büyük kardeşidir. Bizi Viyana önlerine götüren zaferler zincirinin çıkış noktası işte burasıdır. Malazgirtli vatandaşlarım böyle bir mirasa sahip oldukları için ne kadar şükretseler, ne kadar gururlansalar azdır. Her ilimizin, her ilçemizin bizim kalbimizdeki elbette ayrıdır ama Malazgirt sahip olduğu bu manevi mirasla kalbimizde hepsinden ayrı bir konuma sahiptir."
"Ecdada vefamızı göstermenin gayreti içindeyiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün de Ahlat'ta olduklarını anımsatarak, "Ahlat, binlerce yıllık geçmişe sahip Belh'ten ata coğrafyamızın sembol şehri Buhara'ya kadar medeniyetimizin pek çok merkeziyle kardeşliği olan bir yerdir." dedi.
Malazgirt'le birlikte burayı da tekrar canlandırarak ecdada vefalarını göstermenin gayreti içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu: "Malazgirt'teki şu görüntü, bize sahip olduğumuz tarihin ve kültürün zenginliğini, derinliğini, gücünü ve en önemlisi devamlılığını hatırlatıyor. Bu topraklar bin yıldır üzerinde dalga dalga yükselen, 'Ya Allah, bismillah, Allahuekber' nidalarıyla feyizleniyor, bereketleniyor. Bu topraklarda yaşayan insanlar kökenlerine, meşreplerine, farklılıklarına bakmaksızın hep aynı ulvi gaye uğrunda kenetleniyor, bütünleşiyor."
Selahaddin Eyyubi'siyle, Yavuz Sultan Selim'iyle, Fatih Sultan Mehmet'iyle ve Gazi Mustafa Kemal'iyle Selçuklu'dan Osmanlı'ya oradan Cumhuriyet'e güçlü bir direnişin bu topraklarda yer aldığını ifade eden Erdoğan, "Bin yıllık varlığımıza rağmen bize insanlığın en eski yurdu Anadolu'yu yar etmek istemeyenlerin sürekli birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize saldırmasının sebebi işte budur." diye konuştu.
Erdoğan, bu saldırıları yapanların derdinin Türkler, Kürtler, Araplar ya da diğer köken ve inançlara sahip insanlar ya da hak, özgürlük, eşitlik, demokrasi olmadığını belirterek, şunları söyledi: "Bunların tek derdi hepimizi de kuşatan ve maziden atiye uzanan o kadim köprüyü yıkarak yeniden kendilerine alan açmaktır. Öyle ki asırlardır uğraştıkları halde ulaşmayı başaramadıkları bu hedef için her değeri istismar eder, herkesi kullanırlar. Bizim her yıl olduğu gibi bu sene de bugün buradan verdiğimiz şu görüntü var ya, bakın yüzbinler şu anda Malazgirt Ovası'nda, bu mesaj var ya tüm hevesleri kursaklarda bırakıyor. Çünkü bu meydandan tek millet mesajı yükseliyor. Çünkü bu meydandan tek bayrak mesajı yükseliyor. Çünkü bu meydandan tek vatan mesajı yükseliyor. Çünkü bu meydandan tek devlet mesajı yükseliyor. Dün doğuda ve batıda devrinin en büyük devletlerini yüreğindeki imanıyla ve bileğinin gücü yanında hakka ve hakikate olan bağlılığıyla dize getiren ecdadın torunlarına da böylesi yakışır."
Erdoğan, Malazgirt'te açtıkları kapıyı, Söğüt'te diktikleri çınarla yedi iklim, üç kıtaya yayan kahramanlara layık olmak için gece gündüz çalıştıklarını söyledi.
Toprağın, "bir avuç kuru toz" olduğunu belirten Erdoğan, "Kuru toprağı vatan haline getiren, onu kanlarıyla yoğurarak koruyanlar, adaletle yönetenler ve üzerinde yaşayan herkesi şefkatle kucaklayanlardır." dedi.
Erdoğan, milletçe bin yıldır bunun yapıldığını vurgulayarak, "İrili ufaklı onlarca beyliğiyle, Selçuklusuyla, Osmanlısıyla, Cumhuriyeti'yle hep aynı vatan davasının peşinden gittik, gidiyoruz. Yol uzun. Hacı Bayram'ın, Hacı Bektaş'ın gönüllere, ilmik ilmik işlediği, Mimar Sinan'ın nakış nakış taşa kazıdığı bir serencamı beraberce yaşadık. Acısıyla, tatlısıyla bu coğrafyada yaşadığımız her hadise bize vatanımızın kıymetini tekrar tekrar gösterdi. Malazgirt Zaferi'ni yeni bin yılın başında kazanmıştık. Şimdi ikinci bin yılın başında yine aynı heyecanla buradayız." diye konuştu.
Alandakilere, "31 Mart'a hazır mıyız? Yerel yönetim seçimlerine hazır mıyız? İllerimizi, maalesef bizlere yakışmaz hale getirenlerin elinden tekrar geri almaya hazır mıyız? Anadolu'daki son devletimiz Cumhuriyetimizin 100. yılına ulaştığımız 2023 yılını yeni bir şahlanış vesilesi haline getirmekte kararlı mıyız?" diye soran Erdoğan, alandan aldığı "Evet" sözleri üzerine şöyle devam etti: "Bu öylesine ifade edilmiş hamaset, rastgele söylenmiş bir söz değildir. Bugün burada gerisinde çok büyük emeklerin ve mücadelelerin olduğu bir vizyondan söz ediyoruz. Sadece son 20 yılda ülkemizin her karış toprağına ulaştırdığımız eser ve hizmetlerimizle Cumhuriyetimizin kazanımlarını tahkim ettik. Artık bu güçlü altyapı üzerinde asıl hedeflerimize yönelmenin vaktidir, diyoruz. Bazı başlangıçlar vardır ki tarihin akışını değiştirir. İşte biz de Cumhuriyetimizin yeni asrına böyle bir başlangıçla girmek istiyoruz. Tarihimize zaferler ayı olarak geçen ağustostan aldığımız ilhamla, gençlerimize devredeceğimiz bu özlemimizi, bu hedefimizi her geçen gün daha yüksek bir sesle haykırıyoruz."
"Onlar belki henüz tarihin tozlu raflarına kaldırıldıklarının farkında değiller"
Erdoğan, dün bu hayallerini dile getirmelerine dahi tahammülü olmayanların, bugün attıkları adımları, katettikleri mesafeyi çaresizlikle izlediğini belirterek, "Birilerinin sürekli felaket tellallığı yaparak, sürekli kendi köhnemiş ve küflenmiş kabullerini dayatarak karamsarlık yaymaya çalışmasına bakmayın. Onlar belki henüz tarihin tozlu raflarına kaldırıldıklarının farkında değiller ama gençlerimiz, kendilerine bunu her fırsatta hatırlatıyor, hatırlatmaya devam edecektir. Biz Türkiye Yüzyılı'nı gençlerimizle birlikte adım adım inşa ederken onların tek yapabileceği, ortaya çıkan zafer anıtını seyretmek olacaktır." ifadelerini kullandı.
"Biz, hep içeriden aldığımız darbelerle sarsıldık"
Bu topraklarda Alparslanlar, Selahaddin Eyyubiler, Çağrılar, Ertuğrullar, Muratlar, Fatihler, Süleymanlar, Yavuzlar, Mustafa Kemaller, Hayme Analar, Nene Hatunlar, Şerife Bacıların eksik olmayacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Dolayısıyla Türkiye Yüzyılı'nın inşasının önüne de geçilemeyecektir. Malazgirt ruhu işte budur. Gençlerimize tarih boyunca bizi zor duruma düşürenin, hiçbir zaman düşmanın gücü olmadığını özellikle hatırlatmak isterim. Biz, hep içeriden aldığımız darbelerle sarsıldık. Millet olarak istiklalimiz ve istikbalimizi tehdit eden sıkıntıları, sadece birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, halel geldiğinde yaşadık. Dikkat ederseniz her fırsatta ne diyoruz? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız, diyoruz. Ülkesinin büyüklüğünü, milletinin gücünü, sadece ekranların köşelerinden kayıp giden rakamlarla ölçmeye kalkan mankurtlara rağmen bunu başaracağız. Gençlerimizin gözünde bu ışığı görüyorum."
Erdoğan, kendilerini tüm illerden ve dünyanın dört bir yanından takip eden her bir vatandaşın yüreğindeki sesi duyduğunu dile getirerek, Yahya Kemal'in "Şu kopan fırtına Türk ordusudur Ya Rabbi/ Senin uğrunda ölen ordu budur Ya Rabbi/ Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın/ Galip et, çünkü bu son ordusudur İslam'ın." dizeleriyle alandakilere seslendi.
Malazgirt'teki bu buluşmayı, Türkiye Yüzyılı'nın yeni bir ahitleşmesi olarak kabul ettiğini belirten Erdoğan, Sultan Alparslan'ı ve aziz şehitleri tekrar tazimle yad ettiğini söyledi.