Cumhurbaşkanı Erdoğan İsveç’in NATO üyelik sürecine ilişkin olarak, "Türkiye sokaklarında teröristlerin cirit attığı bir ülkeye nasıl güvenebilir. Terör örgütleri ile arasına mesafe koymayan bir devlet NATO’ya nasıl kaktı yapabilir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Milli Savunma Üniversitesi Yenilevent Yerleşkesi’nde düzenlenen “10. Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi, 5. Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi ve 12. Dönem Karargah Subaylığı Eğitimi, Mezuniyet Töreni”ne katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bugün toplam 249 subayımız mezuniyet sevinici yaşıyoruz. Mezunlarımız arasına 19 dost ve kardeş ülkeden 91 misafir öğrencimiz de bulunuyor. Misafirlerimize kendi ülkelerinde başarılar diliyorum. Siz genç teğmenlerimize ülkemiz ve milletimiz adına üstleneceğiniz tüm sorumluluklarda muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Sizlerden tek millet tek bayrak tek vattan tek devlet diye ifade ettiğimiz temel prensiplerimize sahip çıkmanızı istiyorum. Mezun olan her bin evladımızın gerektiğinde gözünü kırpmadan şehadete yürüyeceğinde şüphe etmiyorum. Milletimizin cumhurbaşkanı, devletimizin başı, ve Türk Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı olarak siz genç teğmenlerimize sonuna kadar güveniyorum” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye’deki birçok kurumun yeniden yapılandırıldığını vurgulayan Erdoğan, “Eskiden kendi görev alanı dışında farklı hadiselerle anılan kurumlarımız, bugün artık vatanımıza yaptıkları müstesna katıklarla gündeme geliyor. Emniyet teşkilatımız asayiş ve terörle mücadelede, istihbarat birimlerimiz devletimizin iç ve dış güvenliğini teminde, askeri unsurlarımız vatanımızın savunasında mesuliyetlerini en güzel şeklide yerine getiriyor. Ödediğimiz nice ağır bedeller sonrasında ulaştığımız bu aşamayı ülkemizin geleceği adına çok kıymetli buluyorum. Geldiğimiz nokta önemli olmakta birlikte elbette yeterli değildi. Güncel şartlar ve yeni meydan okumalara göre kurumlarımızın sürekli bir tekamül içinde olması gerekiyor. Başarıyı sadece geçmişle kıyasta ararsak yerinde saymaktan kurtulamayız. Eski hantal yapıyı terk ederken, yeni yapının durağanlaşmasına izin veremeyiz. Değişim ve yenilenme ihtiyacının uzun soluklu bir süreç olduğu bilinci ile hareket etmeliyiz. Milli Savunma Üniversitemizin faaliyete geçmesiyle vücut bulan sivil asker işbirliğinin daha fazla derinleştirilmesinde fayda görüyoruz. Üniversitemizi küresel akademik camiada hak ettiği yere gelmesini temenni ediyoruz. Burası sadece kahraman ordumuzun kurmay kadrosunun yetiştirildiği bir ocak değil, aynı zamanda Türkiye’nin askeri stratejik vizyonunun şekillendirildiği bir fikir üretim merkezi olmalıdır. 2016 yılında başlayan dönüşümün daha uzun vadeli perspektifle hızlandırılmasına yarar vardır. Milli Savunma Üniversitemizin kuruluşundan bu yana geçen kısa sürede kat ettiği mesafeyi takdirle karşıladığımız belirtmek istiyorum. Üniversitemizi bu günlere gelmesinde önemli rol oynayan rektörümüzü ve ekibini bir kez daha tebrik ediyorum. Önümüzdeki dönemde üniversitemizin küresel marka değerinin daha da artıracağına inanıyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin halihazırda çok güçlü ve üst düzey askeri eğitim standartlarına sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, “Dünyadaki devletlerin çoğunun geçmişi birkaç yüzyıl ile sınırlı iken, bizler 2 bin 232 yıl önce düzenli ordu kurmuş bir milletiz. Ordu millet kavramının sahibi olan bu unvanı hak eden tek milletiz. TSK 2 bin 232 yılı aşan şanlı tarihi ile maziden atiye kurduğumuz köprünün sembollerinden biridir. Burası Metehan’ın, Sultan Alparslan’ın, Fatih Sultan Mehmet’in, Gazi Mustafa Kemal’in aklının, cesaretinin, dehasının yaşadığı ve yaşatıldığı güzide bir ocaktır. Bu kahramanlar ocağı milletimizin gözbebeği dost kardeş soydaş ülkeler için de bir umut meşalesidir. Tarih boyunca TSK sadece yurt savunmasında değil dünyada barış ve istikrarın korunmasında da önemli roller üstlenmiştir. Ordumuz nerede olursa olsun deruhte ettiği her vazifeyi zorluklarına rağmen büyük titizlikle yerine getirmiştir. TSK hem dünyanın en güçlü ve en güvenilir orduları arasında yer alıyor. Birleşmiş Milletler’de NATO bünyesinde yürüttüğümüz misyonlarda nerede görev aldıysak hepsinin üstesinden geldik. Ne milletimize ne ordumuza ne de çatısı altında hizmet verdiğimiz uluslararası örgütlerin itibarına halel getirmedik. Kimsenin malına mülküne zarar vermedik. Kimsenin namusuna el uzatmadık. Hiçbir masumun canına kıymadık. Kimseye haksızlık yapmadık. Bize sığınan hiçbir mazlumu katillerine teslim etmedik. Güvenliğin sağlanması huzurun tesisi, barış ve istikrar ortamının yeniden inşası noktasında hep samimiyetle çaba harcadık. Güney Kore’den Afganistan’da pek çok yerde bu uğurda nice evladımızı şehit verdik. Türkiye’nin NATO ittifakına yaptığı katkıları çok az müttefik yapmıştır. Bu gerçekler ortadayken bir süredir ülkemiz aleyhine sürütülen kampanyaları esefle karşılıyorum” şeklinde konuştu.
Konuşmasında İsveç’in NATO üyeliği sürecine de değinen Erdoğan, şunları söyledi: “Yerleşik teamülleri bozma pahasına atılmak istenen adımları gördükçe ittifakın geleceği adına endişe duyuyorum. İttifakın açkı kapı politikasını destekliyoruz. Başta terörizmle kararlı mücadele olmak üzere ittifakın temel değerlerine sadakat gösteren herkesi bağrımıza basmaya hazırız. Finlandiya’nın üyeliğine onay vererek bu duruşumuzu ortaya koyduk. Ama teröristi himaye edenlere, terörle mücadelede gerekli tedbirleri almayanlara da tepkimizi göstermekten çekinmiyoruz. ‘NATO çatısı altında dayanışma sergileyelim’ diyenlerin Türkiye’de darbeye kalkışmış, 40 yılda binlerce insanımızın katili canilere kucak açmasının makul gerekçesi olamaz. Terörle demokrasi yan yana duramaz. İttifakın özü karşılıklı güven ve dayanışmanın tesisidir. Bu olmadan diğer konuları konuşmanın anamı yoktur. Bize tavsiyede bulunanlar öncelikle şu sorulara açık yürekle cevap vermelidir. Türkiye sokaklarında teröristlerin cirit attığı bir ülkeye nasıl güvenebilir. Terör örgütleri ile arasına mesafe koymayan bir devlet NATO’ya nasıl kaktı yapabilir. Terörizm ile mücadele etmeyen, ittifakın hasımları ile nasıl mücadele edebilir. Biz her işimizde olduğu gibi burada da dürüst davranıyor, gizli gündemle değil şeffaf şekilde hareket ediyoruz. Madrid’de ülkemize verilen sözlere riayet edilmesini bekliyoruz. Bağcı ile hiçbir işimizin olmadığı tek amacımızın üzüm yemek olduğunu tekrarlamak istiyorum. Salı günü yapılacak liderler zirvesinde tüm bu hususları tekrar ittifak ortaklarımızın dikkatine sunacağız. Ülkemiz ve milletimizin güvenliği için en hayırlı karar neyse onu hayata geçireceğiz”