GÜNDEM

Erdoğan seçim beyannamesini açıkladı: Ana tema 'gerçek belediyecilik'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde Seçim Beyannamesi Tanıtım Toplantısı'na katıldı. Erdoğan, AK Parti'nin seçim vaatlerini 8 başlık halinde tek tek açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçim Beyannamesi’ni sunmak üzere açılışını gerçekleştirdiği AK Parti Kongre Merkezi’nde konuştu.

AK Parti Genel Merkezi’nin yeni konferans salonunun da içinde yer aldığı ek binanın hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Genel Merkezimizin daha verimli ve etkin faaliyetler yürütmesine vesile olacağına inandığım bu binamızın partimize kazandırılmasında emeği geçenleri yürekten tebrik ediyorum. Bugün burada AK Parti'nin 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçim Beyannamesi’ni milletimizin takdirine sunmak üzere toplanmış bulunuyoruz. Demokrasilerde her seçim, vatandaşın ülkesini yöneten hükümetten veya şehirlerini yöneten yerel idarelerden hesap sorduğu muhasebe ve murakabe vazifesini yerine getirdiği kritik bir eşiklerdir. Gerçekten her seçim, yeni bir tarihin, yeni bir dönemin, yeni bir sürecin başlangıç noktasıdır. Seçim, demokrasiyle yönetilen ülkelerde halk adına ülkenin idaresi sorumluluğunu üstlenen iktidarın en önemli meşruiyet kaynağıdır” ifadelerini kullandı.



“Mayıs ayında yapılan seçim ülke tarihimizin önemli dönüm noktaları arasındaki yerini almıştır”

Geçmişte Türkiye’de yapılan ve demokrasiyle uyuşmayan seçimleri işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet bir ülkede halk, ister hükümet isterse şehir düzeyinde olsun, kendini yönetecek isimleri ve kadroları özgürce belirleyemiyorsa, orada demokrasiden söz edilemez. Geçmişte ülkemizde açık veya gizli sayım yöntemiyle, demokrasiyle uyuşmayan seçimler elbette yapılmıştır. Ama bu seçimleri ne milletimiz ne de tarih, milli iradenin tecelli vesilesi olarak görmemiştir, kaydetmemiştir. Demokrat Parti'nin rahmetli Başbakan Menderes'in liderliğinde hükümete geldiği 1950 tarihi, ülkemizde gerçek anlamda demokrasinin işlemeye başladığı tarihtir. Bugün, 28. dönemiyle faaliyet gösteren Türkiye Büyük Millet Meclisimizin, 20 dönemi çok partili hayata geçildikten sonra seçimlerle oluşmuştur. Daha önce ya darbe anayasalarıyla işaret edilen veya meclis tarafından seçilen Cumhurbaşkanı, ilk defa 2014 yılında doğrudan halkın oyuyla belirlenmiştir. Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtiği 2018 yılında ve 2023’ün Mayıs ayında yapılan Cumhurbaşkanı ve Meclis Seçimleri, ülke tarihimizin önemli dönüm noktaları arasındaki yerini almıştır” diye konuştu.

“Milletimiz her badirenin ardından milli irade bayrağını yeniden yükseltmiştir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yerel seçimlerinde bu tabloya benzer bir seyir izlediğini görüyoruz. Çok partili hayata geçirdikten sonra, ilk defa 1950 yılında yapılan mahalli idareler seçimleri bugüne kadar 14 defa tekrarlanmıştır. İnşallah çok partili dönemin 15. belediye başkanlığı seçimini 31 Mart'ta yine bir demokrasi şöleni şeklinde gerçekleştireceğiz. Yaşadığımız darbelere ve çeşitli yöntemlerle demokrasiyi askıya alma gayretlerine rağmen, milletimiz her badirenin ardından milli irade bayrağını yeniden yükseltmiştir. AK Parti'nin iktidara gelmesi, 28 Şubat postmodern darbesinin ve sonrasında yaşanan istikrarsızlık döneminin ardından işte böyle bir milli irade şahlanışı olarak vuku bulmuştur. Geride bıraktığımız 21 yıl boyunca vesayetin türlü baskılarına, terör örgütlerinin saldırılarına, envai çeşit darbe girişimlerine, emperyalistlerin nice sinsi oyunlarına rağmen milletimizin emanetini yere düşürmedik, milli irade bayrağını hep yukarıda tuttuk.”



“Evlatlarımıza itibarlı bir Türkiye bırakma hedefimize çelme takması için kimsenin eline malzeme vermemeliyiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bahsettiği mücadelenin son örneğinin, 14-28 Mayıs 2023 seçimlerinde verildiğini belirterek “Allah'ın izniyle 31 Mart'ta bu imtihandan bir kez daha alnımızın akıyla çıkacağımıza inanıyorum. Türkiye Yüzyılı’nın bu ilk seçiminde mesele sadece mümkün olan en çok belediye başkanlığını kazanmak değildir. Bununla birlikte, 31 Mart'ta elde edeceğimiz netice, ülkemizi dünyada hak ettiği yere yükseltme hedefimize doğru yürüyüşümüzde bize güç verecektir, kuvvet verecektir, destek verecektir. Büyük hayallere kavuşmak için bir hazırlıklar yapmak, samimiyetle ve azimle çok çalışmak gerekir. Biz ülkeye ve millete hizmet yolculuğumuza 30 yıl önce belediyelerde başlamış bir kadroyuz. Böyle bir hareketiz, halka hizmet, hakka hizmettir düsturuyla önce şehirlerimizdeki başarılarımızla milletimizin gönlüne girdik. İktidara geldikten sonra da aynı hissiyatın, vatan topraklarının her karışını yatırımla, eserle, hizmetle buluşturduk. Ülkenin sadece altyapı eksiklerini gidermekle kalmadık, asırlık ihmallerini telafi etmekle kalmadık. Önce 2023 hedeflerimizde, ardından Türkiye Yüzyılı vizyonumuzda ülkenin geleceğini inşa ettik. Evlatlarımıza büyük, güçlü, müreffeh, itibarlı bir Türkiye bırakma hedefimize çelme takması için kimsenin eline malzeme vermemeliyiz" diye lonuştu.



“Şehirlerimizi Türkiye Yüzyılı'na hazırlayacak adımları atmakla, bu sinsi niyetleri de Allah'ın izniyle boşa çıkarmış olacağız”

Türkiye'nin tökezlemesini siyasi ve ekonomik olarak yeniden eski zayıf günlerine dönmesini bekleyen bir güruhun var olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar oklar bize çevrilmiş olsa da asıl hedef Türkiye'dir. Asıl hedef, tarihi ve inançlarıyla milletimizin bizatihi kendisidir. Şehirlerimizi Türkiye Yüzyılı'na hazırlayacak adımları atmakla, bu sinsi niyetleri de Allah'ın izniyle boşa çıkarmış olacağız. Bunun için sözümüzü muhaliflerimize, rakiplerimize, yarıştığımız parti ve adaylara değil, doğrudan milletimize söylüyoruz. Bunun için vizyonumuzu kendi belediyelerimizde birlikte, ülkemizin tüm şehirlerini kucaklayacak şekilde hazırlıyoruz. Bunun için kısır hesaplarla uğraşanların aksine, ufkumuzu olabildiğince hem geniş hem derin tutmaya çalışıyoruz. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyerek ifade ettiğimiz Türkiye'yi ayakta tutan temel değerleri bireysel hırslar için baltalamaya çalışanlara geçit vermeme kararlılığıyla hareket ediyoruz” açıklamasında bulundu.

14 Mayıs 2023 Genel Seçimlerinde işaret ettiği seçim beyannamelerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehirlerimizi algı belediyeciliğinden kurtarıp gerçek belediyecilikle tanıştırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Seçim günü olan 31 Mart'a kadar gelmeyene gideceğiz, küskünü barıştıracağız, sevmeyeni sevdireceğiz. Her eve her iş yerine gireceğiz, kalbini kazanmadık kimse bırakmayacağız. Kararsızları ikna edeceğiz, zaten gönlünde olduklarımızı ihmal etmeyeceğiz. Hiç kimseyi atlamadan teker teker herkese dokunacağız. Siyasetin sokakta yapıldığını unutmayacağız. Seçimin sandıkta kazanıldığını bileceğiz. Her seçimin önemli olduğunu, Türkiye Yüzyılı'nın ilk seçimi 31 Mart’ın da çok önemli olduğunu aklımızdan asla çıkarmayacağız. Sizlerden seçim gününe kadar her anı değerlendirmenizi, seçim günü sandığı da namusumuz olarak görerek sahiplenmenizi istiyorum” ifadelerini kullandı.

“Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazırız, kararlıyız diyoruz”

AK Parti’nin önceki mahalli seçimlerde kullandığı seçim sloganlarını tekrar hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti olarak mahalli seçimlerdeki ilk sınavımızı, ‘Ak Eller Ak İller’ yerel kalkınma başlıyor diyerek 2004’te vermiştik. Ardından 2009’da ‘Her şey Türkiye İçin, İşimiz Hizmet, Gücümüz Millet’ sloganıyla tekrar şehirlerimize, şehirlerimizin hizmetine talip olmuştuk. Siyasi ve sosyal kaos dönemlerinin denemelerinin zirveye ulaştığı 2014 yılında ‘Daima Millet, Daima Hizmet, Millet Eğilmez, Türkiye Yenilmez’ mesajıyla vatandaşlarımızın huzuruna çıkmıştık. Son mahalli seçimlerin yapıldığı 2019 yılında ‘Memleket İşi Gönül İşi’ heyecanıyla sandığa koşmuştuk. Ülkemiz için yine önemli bir dönemde gerçekleştireceğimiz 31 Mart 2024 seçimlerinde ise ‘Gerçek Belediyecilik Hazırız, Kararlıyız’ diye gidiyoruz. Biliyorsunuz, 29 Ekim 2023 tarihi itibarıyla Cumhuriyetimizin ilk asrını bitirip Türkiye Yüzyılı dediğimiz ikinci asrına girdik. Türkiye Yüzyılı siyasetten ekonomiye, diplomasiden güvenliğe, hayatımızın her alanı gibi şehirlerimizi de kapsıyor. Bunun için Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazırız, kararlıyız diyoruz. Her anında, hep yanında diyoruz. Bunun için seçim beyannamemizin başlığını ‘Türkiye Yüzyılı Şehirleri İçin Gerçek Belediyecilik’ olarak belirledik” dedi.



“AK Parti, her alanda olduğu gibi belediyecilikte de kendi kendiyle yarışmaktadır”

AK Parti’nin 31 Mart Yerel Seçimlerinde kullanacağı sekiz bölümden oluşan seçim beyannamesinin ana başlıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Beyannamemiz, sekiz bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, AK Parti'nin yerel yönetim vizyonu. İkinci bölüm, katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik. Üçüncü bölüm, dirençli şehirler. Dördüncü bölüm, Türkiye Yüzyılı'nda şehir ve çevre. Beşinci bölüm, toplumsal refah, öncelikli şehir ekonomileri. Altıncı bölüm, duyarlı ve kapsayıcı sosyal belediyecilik. Yedinci bölüm, kültür üreten şehirler. Sekizinci bölüm de hizmet ve eser belediyeciliği başlıklarını taşıyor. Her bir ana başlığın altında, o alana ilişkin yaklaşımlarımızı ve tüm belediyelerimizin uygulayabileceği program çerçevelerimizi içeren alt başlıklar yer alıyor. Bu beyanname hem AK Parti'nin artık bir markaya dönüşen belediyecilik birikiminin bir özeti hem de milletimize yeni dönem için verdiğimiz sözlerin bir belgesi mahiyetindedir. AK Parti, her alanda olduğu gibi belediyecilikte de kendi kendiyle yarışmaktadır. Bu konuda AK Parti'nin bırakın önüne geçmeyi bizimle aynı seviyeye gelebilecek bir yerel yönetim vizyonu ve uygulamasını henüz göremedik. Bir önceki seçimde belediye yönetimini bizden devralanların şehirlerimize beş yıl kaybettirme dışında hiçbir katkılarının olmadığını milletimiz yaşayarak gördü” değerlendirmesinde bulundu.



“Eser ortaya koymamanın, halka hizmet getirememenin hiçbir bahanesi olamaz”

Seçim kampanyasının merkezine "Gerçek Belediyecilik" sözünü yerleştirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:

“Amacımız şehirlerimizi ve oralarda yaşayan insanlarımızı bu hizmetsizlik girdabından bu şov ve ajans belediyeciliği illüzyonundan kurtarmaktır. Eser ortaya koymamanın, halka hizmet getirememenin hiçbir bahanesi olamaz. Siz bakmayın birilerinin engellendik edebiyatı yapmalarına. Şu anda bu engellendik diyenler AK Parti belediyelerinin aldığı paralardan çok da fazlasını aldılar ve alıyorlar. Bunun ispatını her zaman yaptık ve yapıyoruz. Bunların tamamı safsatadan, sorumluluktan kaçmaktan ibarettir. Bakanlıklarımız ve kurumlarımız defalarca belediyelere kamudan aktarılan kaynaktan, bu belediyelerin aldıkları payı açıkladılar. Bu belediyelere ne veriliyorsa hangi kritere göre tahsisat yapılıyorsa bunlar için de aynısı geçerlidir. Ne bir eksik, ne bir fazlasıyla her belediye kamu kaynaklarından adil bir şekilde yararlanmaktır. Başarının bir idarecinin ki finans yönetimini başarabilen bir yöneticinin, belediye başkanının kaybı diye bir şey söz konusu değildir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni aldığım zaman bizim borcumuz 2 buçuk milyar dolardı. Devrederken bir buçuk milyar dolarla devretti ama şimdi 3 milyar dolar İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin borcu var. Bunların tek derdi, kendi beceriksizliklerini örtmek, kendilerine verilen kaynağı başka amaçlar için kullandıkları gerçeğini gözlerden kaçırmaktır. Türkiye'nin son 30 yılında mahalli idarelerde sahip olduğumuz tecrübenin bize işaret ettiği hakikat bunu gösteriyor. Tabii biz hükümet çalışmalarını yürütürken kimsenin siyasi kimliğine bakmıyoruz. Bakanlıklarımız ve kurumlarımız şehirlerimizle ilgili projeleri planlar ve hayata geçirirken sandık sonuçlarına veya belediye başkanının partisine göre hareket etmiyor.”