GÜNDEM

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer tutuklandı

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, PKK silahlı terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmalar kapsamında Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in, örgüt mensuplarından ele geçirilen ve örgütün yönetici kadrosuna ulaştırılan dokümanlarda, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile İmralı Adası'nda yapılan görüşmede sözde demokratik özerklik projesinde görevlendirilmesinin uygun görülmesi şeklinde bilgiler tespit edilmişti.

Soruşturma çerçevesinde elde edilen konuşma dökümleri, fiziki takip tutanakları ve incelenen hesap hareketlerinin içerikleri sonucu şüpheli Özer'in 694 kişinin kaydında olduğu ve özellikle kırmızı bültenle aranan ve örgüt yöneticilerinden olan KONGRA-GEL Eş Başkanı Remzi Kartal ile 14 kez irtibat kurduğu belirlenmişti.

Konuya ilişkin gözaltına alınan Özer, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Burada Savcılıkta ifade şüpheli Özer, daha sonra tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarıldı. Şüpheli Özer, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Özer'in ifadesi: 'Hiçbir örgütle ilgim yoktur, bunu tamamen reddediyorum'

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, 'PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçlamasıyla tutuklanmasının ardından sulh ceza hakimliğinde verdiği ifadeye ulaşıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, Özer'in ifadesinde profesör unvanına sahip olduğu ve çeşitli devlet kademelerinde çalıştığı belirtildi.

Görevine 7 ay önce başladığını ifade eden Özer, 'halkın iradesinin gasbedildiğini' savundu. Soruşturmanın İstanbul'da infial yaratma amacı taşıdığını öne süren Özer, "Hiçbir belgeye dayanmayan iddialarla suçlanıyorum" diyerek sözlerine şöyle devam etti:

"Hem belediye açısından hem siyasi açıdan sonuçlar doğuracaktır. Dosyadan anlaşılacağı üzere hiçbir belgeye dayanmayan iddialarla suçlanıyorum. Örneğin, 40 civarında kitap yazmış bir yazarım. Bunların bir kısmı roman, bir kısmı bölgesel kalkınmayla, bir kısmı ise Kürt meselesiyle ilgilidir. 200 civarında ulusal makalem, 300 civarında bildirim yayımlanmıştır. Hal böyleyken 2002 yılında Öcalan ile yapılan görüşmede iradem dışında ismimin geçtiği iddiası ve suçlaması yapılıyor. Yazarım, herkes okuyabilir, görüş arz edebilir. Orada ismimin geçmiş olması, herhangi bir delil midir? Başka bir insanın isminin zikredilmesi, bu suçu mu yaratır? Hiçbir örgütle ilgim yoktur, bunu tamamen reddediyorum."

'Konser kaymakamlıkla işbirliği içindeydi'

Yazar kimliğiyle 40'tan fazla kitabı olduğunu belirten Özer, isminin 2002 yılında Abdullah Öcalan ile yapılan bir görüşmede geçtiği iddiasının delil olamayacağını vurguladı.

Ahmet Özer, ifadesine şöyle devam etti:

"Remzi Kartal da Vanlıdır, o Van milletvekiliydi. Aynı aşiret mensubuyuz, yurt dışına çıktıktan sonra irtibatım yoktur. Benzer bir ideoloji ve dünya görüşüne sahip değilim. Ailesini tanırım. Van'a gittiğimde kendilerine taziye dileklerimi sundum, neredeyse bundan da bir sonuç çıkarılacak. Bir konser yapmışız, bu konseri Esenyurt Kaymakamı ile düzenleyip açılışı birlikte yaptık. Onlarca sanatçı davet edildi. Rojda'yı hayatımda görmedim o sahne harici, sağda solda şarkı, türkü söyleyen biridir. Onlarca kişi davet edilmiş, ben davet etmedim. Oradaki memurlar bu işlerle ilgilendi. Festivale 450 bin kişi gelmiştir, gruplarda 3-5 kişi neyse Öcalan ile ilgili slogan atıldığı söylenmiştir. Duysaydım müdahale ederdik.''

Özer, M.K. isimli bir kişinin akrabalarının terör örgütü üyesi olduğunun söylendiğini, kendisinin bu şahsı tanımadığını ifade ederek, "Bu iddialar görevden alınmam için uyduruldu" dedi.

Esenyurt'taki bir festivalde meydana gelen olaylarla ilgili de, konserin düzenlendiği kaymakamlıkla iş birliği içinde olduğunu belirtti.

'Çağrılsaydım koşarak gelirdim'

Sabah saatlerinde düzenlenen operasyonda gözaltına alındığını belirten Özer, "Çağrılsaydım koşarak gelirdim" diyerek ifade vermeye hazır olduğunu dile getirdi.

Özer, makam odasının yüzlerce kişinin geldiği, yüzlerce derginin girdiği bir oda olduğunu ifade ederek, ''Oraya gelen bir dergiden niye sorumlu tutuluyorum? Dergide ne yazıyor, suç mu değil mi bilmiyorum'' dedi. Mersin Cumhuriyet Savcılığınca 2016 veya 2017'de ifadeye çağrıldığını kaydeden Özer, hakkındaki usulsüz dinlemede suç tespit edilemediğini savunarak, serbest bırakılmasını istedi.

İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği, Özer'in tutuklanmasına karar verirken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Meryem Gül Çiftci Binici, karar sonrası yaptığı açıklamada, "Hiçbir hukuki dayanağı olmayan sorularla belediye başkanımızı cezaevine götürdüler. Bu hukuksuzluğun karşısında durmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.