Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyeleri Fethi Pekin ve Can Gebetaş ile kulüp avukatı İrfan Coşkun, 4 Nisan 2015’te yaşanan takım otobüsünü kurşunlanması olayınnın yıldönümünde kulüp televizyonunda açıklamalarda bulundular.
Sürece dair gelişmelerin konuşulduğu programdan açıklamalar şu şekilde:
Yönetim Kurulu Üyesi Can Gebetaş: “Bugün bildiğiniz üzere 4 Nisan 2015 hain saldırının üzerinden 8 yıllık bir süreç geçti. 3 Temmuz Davası, 4 Nisan kurşunlanma davası, Şike Kumpası gibi davaların saha sonuçlarından bağımsız bir şekilde süreçlerinin de devam ettirilmesi gerçeği de tartışmaya kapalı. Nihayetinde bir tane 4 Nisan var. 365 günün içerisinde ve biz bu hain saldırının 8. yıl dönümünde özellikle dosya içerisinde bu denli çarpıklıklar varken ki birazdan Sevgili Fethi Pekin ev İrfan beyler detaylarıyla açıklayacaklar. Bu nedenle bizim bu günü pas geçmemiz, ertelememiz çok da mantıklı değildi. Elbette farkındayız, biliyoruz pazar günkü mağlubiyet bu işin etkisini belki beklediğimizden, umduğumuzdan çok daha aşağılara çekecek ama bunu da şuradan ifade etmem gerekiyor ki bugün 4 Nisan 2015 saldırısıyla ilgili yeni bir sürecin ilk adımıdır. Ateşi bugün yakıyoruz. Bunun devamı da gelecek. Başkanımız Ali Koç nezdinde de gelecek, devam ettireceğiz. Bunun bir ilk adım gibi düşünelim. Bugün biz burada süreci 3 ana çerçevede değerlendireceğiz. Birinci kısım, olayın olduğu andan gizlilik kararına kadar olan kısım; ikinci kısım gizlilik kararıyla takipsizlik kararı ki orada takipsizlik kararı tam anlamıyla bir hukuki garabettir, tam anlamıyla hukuki skandaldır. Gerekçelerinin ve sebeplerinin ne olduğunu birazdan çok net bir şekilde ifade edeceğiz; üçüncü kısım da takipsizlik kararı verilmesinden sonraki aşamalar. Yine kulübümüz tarafından yapılan itiraz ve süreçleri ve yapılacak olanları, yani süreci 3 ana konuya ayırdık. Bütün bu süreçlerle ilgili gerekli bilgileri ve detaylı bilgileri vermek zorundayız. Bu saha sonuçlarından bağımsız bir durumdur.”
Coşkun: “Gizlilik kararı oluşturuluyor, dosyaya erişim engelleniyor”
Bir olayın soruşturmasının nasıl yapılacağı hakkında bilgiler verdikten sonra 4 Nisan saldırının dosyasıyla ilgili bilgiler aktaran Avukat İrfan Coşkun, “Soruşturma savcılığı ve kolluk kuvvetleri olayın olduğu andan itibaren çok detaylı ve titiz bir çalışma gerçekleştirdiklerini görüyoruz. Dosya içerisinde soruşturma savcılığı ve kolluk kuvvetleri iki asli, üç adet de tali olarak değerlendirebileceğimiz şüpheli tespit ediyorlar. Bu şüphelilerin isimlerini, hangi aşamalarda eylemde bulunduklarını ve eylem içerisindeki görevlerini tespit ediyorlar. Bunları da HTS kayıtlarıyla ve yan delillerle birlikte dosyaya ekliyorlar. Bu başlangıç çalışmasından sonra 10 Nisan 2015 tarihinde soruşturma savcılığı ve kolluk kuvvetleri bir fezleke hazırlanıyor. Her olayda olduğu gibi. 4 Nisan akşamı olay oluyor, 10 Nisan’da fezleke hazırlanıyor ve soruşturma savcılığı bu fezlekede şüphelilerin tespit edildiği ve bu şüphelilerin adam öldürmeye teşebbüs suçunu işlediklerini tespit ediyor ve buna istinaden 2 asli şüpheli tutuklanma talebiyle Sulh ve Ceza Hakimliğine sevk ediliyor. Dosyaya müdahale bu aşamadan itibaren başlıyor. Bununla da kalmıyor dosyaya gizlilik kararı veriliyor. Suçtan zarar görenler, o anda otobüsün içinde bulunan şahıslar da dahil olmak üzere hiç kimse dosyadaki gelişmelerden haberdar olmayacak. Dosyaya giren delil ve belgelerden haberdar olmayacak. Ne zamana kadar, soruşturma sonuna kadar. Bizim dosyamızda da tutuklama talebinin reddi ile gizlilik kararı oluşturuluyor. Dosyaya erişim engelleniyor” dedi.
Fethi Pekin: “Tutuklama talebinin ret kararını veren hakim 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hapis cezası aldı”
Şüphelilerin tutuklama kararıyla ilgili bilgiler veren Fethi Pekin: “Tutuklama talebinin ret kararını veren ilgili Sulh ve Ceza Mahkemesi hakimi 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kanun hükmünde kararname ile ihraç edildiğini ve örgüt üyeliğinden tutuklanarak yargılama sonrasında hapis cezası aldığını ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
İrfan Coşkun: Gizlilik kararı ile birlikte dosyanın seyri değişmeye başlıyor
Fenerbahçe Avukatı İrfan Coşkun: “Gizlilik kararı sebebiyle Kulübümüz dosyaya müdahil olamamıştır. Dosyadaki gelişmelerden hiçbir şekilde haberdar edilmemiştir. Bu işin özü soruşturma savcılığı tarafından hazırlanan 10 Nisan tarihli fezleke. Bu fezlekede şüpheliler ve deliller tespit ediliyor. Şüpheliler ile mevcut delilerin HTS kayıtlarına uyumu tespit ediliyor ve bu kişiler hakkında kamu davası açılması isteniyor. Bundan tam 4 ay sonra bir başka savcının yazdığı yazıda fail veya faillere ait iz ve emare tespit edilemediğinden şüpheli şahıslarla ilgili soruşturmaya devam edildiği yazıyor. Aslında dosya içerisindeki çelişkinin hangi noktada başladığı, hangi noktadan sonra aslında dosyanın seyrinin değiştiğini burada anlayabiliyoruz. Gizlilik kararı ile birlikte dosyanın seyri değişmeye başlıyor. Takipsizlik kararından müdahil olduk. 2020 yılından sonra” dedi.
Can Gebetaş: “Takipsizlik kararı başlı başına skandal, hukuki bir garabettir”
Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Can Gebetaş: “Fenerbahçe Spor Kulübü takipsizlik kararıyla birlikte tamamıyla hukuki alanını daraltmaya, hatta bırakın daraltmayı tamamen hukuki alanını yok etmeye yönelik bir hamle gibi görüyorum, bu takipsizlik kararını. Gizlilik kararı olabilir. Emsallerde gizlilik kararı olan dosyalar var, olmayan var ama en azından beklenti gizlilik kararıyla birlikte iddianamenin hazırlanıp yargılama sürecine geçilmesiydi ama tamamıyla burada takipsizlik kararı Fenerbahçe Spor Kulübü’nün hukuki alanını yok etmeye yönelik, hukuken garabet bir karardır. Bunu bu şekilde engelleyemezler. Bunun devamını getireceğiz. Takipsizlik kararı başlı başına skandal, hukuki bir garabettir.”
İrfan Coşkun: “Şüphelilerin çelişkili ifadeleri, fezlekeyi doğruladığı halde maalasef takipsizlik kararı verilmiştir”
Fenerbahçe Avukatı İrfan Coşkun: “Biz takipsizlik kararıyla birlikte tekrar dosyaya müdahil olabildik ve dosyayı incelediğimiz zaman aslında ilk bir haftalık süreçten sonra dosya üzerinde hiçbir çalışma yapılmadı. Hiçbir yeni delil toplanmadı. Hiçbir yeni ifade alınmadı. Gizlilik kararı ile takipsizlik kararı arasında geçen 5.5 yıllık sürede hiçbir yeni işlemin yapılmadığını gözlemledik. Savcılık şüphelilerin lehine ya da aleyhine hiçbir yeni işlem yapmamış. Buna rağmen ilk fezlekenin tümüyle tersi bir karar vererek, takipsizlik kararı vermiştir. Olayda toplanan deliller, elde edilen veriler, HTS kayıtları, şüphelilerin çelişkili ifadeleri, fezlekeyi doğruladığı halde maalasef takipsizlik kararı verilmiştir.”
Can Gebetaş: “Şüphelilerin isimleri aslında dava dosyasında mevcut”
Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Can Gebetaş: “Burada iki tane şüpheli var. Bu şüphelilerin isimleri aslında dava dosyasında mevcut. Biz bugün bu isimleri hukuki bazı gerekçelerle isim olarak yayınlayamıyoruz, şüpheli 1 ve şüpheli 2 olarak kodluyoruz. Ama iki şüpheli var. Bunlardan bir tanesi Rizespor maçının ardından takım otobüsümüzün Rize’den Trabzon’a hareket ettiği an itibarıyla otobüsümüzü takip ettiğine dair HTS kayıtlarında güçlü emareler var. İkincisinin de olay yerinde beklediğine dair HTS kayıtlarında güçlü emareler var ve bu ikisi, bu yolculuk esnasında ki az önce ekrana gelen haritadaki uçlar arasındaki 35-40 dakikalık yolculuk sürecinde defalarca telefonla yaptıkları görüşmeler sabit bir şekilde görünüyor.”
Kulüp Avukatı İrfan Coşkun, iki şüpheliden birisinin takipte, birisinin olay yerinde beklemede olduğunu ve olaya iki dakika kala 22.16 civarında bu iki şüpheli arasında 3 ayrı görüşme olduğunu aktardı. Şüpheliler arasındaki görüşmenin olay yerine yakın bir yerde gerçekleştirildiğini aktaran Coşkun, baz istasyonundan alınan frekanslardan tespiti yapıldığını belirterek, “Tüfek konusuna geri dönecek olursak olayda kullanılan tüfek olay mahalline 200 metre mesafede bulunmuştu. Bu tüfekle ilgili de ilginç bir durum var. Şüphelilerden bir tanesinin daha önceki sosyal medya paylaşımlarında bu tüfeğe benzer bir tüfekle paylaşımlarının olduğu emniyet mensupları tarafından tespit ediliyor. 7 Nisan 2015 tarihli araştırma ve delil tespit tutanağının 4 numaralı maddesinde ‘Elinde bulunan av tüfeğinin 13 numaralı fotoğrafta olay yerinde ele geçirilen tüfeğin yapısıyla benzerlik gösterdiği anlaşılmıştır.’ şeklinde emniyetin delil ve araştırma tespit tutanağında tespit ediliyor. Ama savcılık ne hikmetse bunun üzerinde de bir araştırma yapmıyor. İfadeden öte bir tespit bu” sözlerini kullandı.
Avukat Coşkun, sözlerine şöyle devam etti: “2015 yılında çok iyi bir soruşturma başlıyor, hemen hemen tüm deliller o tarih itibarıyla tespit ediliyor, aradan geçen 5.5 yıllık sürede hiçbir işlem yapılmıyor, şüpheliler lehine herhangi bir delil dosyaya girmiyor, hiçbir tanık ifadesi alınmıyor ama bundan sonrasında böyle bir fezleke varken takipsizlik kararı veriliyor. Sürecin buraya gelmesi de başlangıçta söylediğimiz adli, idari ve sportif alandaki müdahalelerle gelinen noktayı gösteriyor. Çünkü biz bu ortaya koyduğumuz verileri biraz önce de ifade ettiğim gibi kendimi bulmadık ya da kendimiz oluşturmadık. Bunlar tümüyle kolluk kuvvetlerinin ve savcılık makamının dosyaya koyduğu delillerdir. Kendileri delilleri topluyorlar, sonra kendi topladıkları delilleri görmezden gelerek takipsizlik kararı veriyorlar. Takipsizlik kararına açıkça ve çok detaylı bir şekilde itiraz ediyoruz. İnceleme yapılmadan ret kararı veriliyor. Aslında bundan sonraki süreçte olacaklarla birlikte aydınlanmasını ümit ediyoruz.”