Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çeşitli programlara katılmak ve temaslarda bulunmak üzere bulunduğu Kilis'te AK Parti Teşkilatı ile buluştu. Tunç, AK Parti Kilis İl Başkanlığında düzenlenen programda önemli açıklamalarda bulundu.

"AK Parti bir millet hareketi"


Partililerle buluşmasında AK Parti'nin millet için neden önemli olduğuna dair konuşan Bakan Tunç, "AK Parti il başkanımızın da ifade ettiği gibi AK Parti bir millet hareketi. AK Partimiz 2001 yılında kurulduğunda bir masa etrafında toplanan birkaç kişinin siyaset mühendisliği neticesinde kurulmuş bir partideyiz. Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının hadi bir parti kuralım millete gidelim, oy isteyelim şeklinde kurulmuş bir parti değil. AK Parti milletin adeta zorlamasıyla hadi Erdoğan sen bir parti kur da şu parlamenter sistemin 90’lı yılların sıkıntılarından bu ülkeyi sen kurtarırsın, bu problemleri sen çözersin, bu demokrasi standartlarını sen yükseltirsin, temel hak ve özgürlükleri sen genişletirsin, bu ülkeyi sen kalkındırırsın, bu ülkeye adaleti sen getirirsin düşüncesiyle milletin talebiyle kurulmuş bir parti ve milletin kalemiyle kurulan bu partide kurulduğundan 14 ay gibi kısa bir süre sonra tek başına iktidara geldi. Millet kendi kurduğu partiyi hemen kısa süre içerisinde tek başına iktidara getirdi ve 21 yıldan bu yana da şimdi artık 22 yıla geçiyoruz. 22 yıldan bu yana iktidardan düşürmedi. Neden düşürmedi, neden AK Parti'den, neden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan bu millet vazgeçmedi? Onun önüne konulan engellerin aşılması noktasında milletimiz büyük bir mücadele verdi. Bu istikrar hamlesinin, bu kalkınma hamlesinin kesintiye uğramaması için milletimiz gerçekten hem her önüne konulan sandıkta hem de önüne konulan her engelde AK Partinin Cumhurbaşkanımızın önünü açtı ve açmaya da devam ediyor. Neden vazgeçmiyor? Çünkü 21 yılda, 22 yılda ülkemizin her alanda, 81 vilayetinin her bir köşesinde AK Parti'nin eserleri var. Cumhurbaşkanımızın hepimizin teşkilatımızın eserleri var. Nereden nereye geldiğimiz ortada. Her alanda insanımızı güçlendirmek için çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Biz hep önce insan dedik, insanı yücelt ki, devlet yücelsin, insanı yaşat ki devlet yaşasın. Bunu biz parti programımıza ilk cümlelerine koyduk ama hep uygulamalarımızda insanı öne aldık, insanı güçlendirmek için çalıştık. Eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan bütün diğer alanlara varıncaya kadar her alanda güçlü insan dedik. Güçlü insan, güçlü aileyi oluştursun, güçlü aile, güçlü toplumu oluştursun dedik ve bundan sonra da inşallah insanımızı güçlendirme, onun refahını arttırmaya onun yaşadığı şehirleri daha müreffeh hale getirmeye çalışacağız inşallah. İstikrarlı kalkınma hamlelerinden vazgeçmeden yolumuza devam edeceğiz. Enerjide bağımsız savunma sanayinde tam bağımsız güçlü bir Türkiye" ifadelerine yer verdi.

"40 günden bu yana Filistin'de bir insanlık suçu işleniyor"

Konuşmasında, Gazze'de ve Filistin'de yaşanan İsrail zulmüne tepki gösteren Bakan Tunç, "İşte şu içinde bulunduğumuz ortamda güçlü Türkiye'ye ne kadar çok ihtiyaç olduğunu hepimiz görüyoruz değil mi? Dünyada adaleti savunmaya devam edeceğiz, hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde mazlumun yanında olacağız. Hep hakkaniyetin yanında olacağız. Hep dünyada barışı, huzuru, adaleti savunmaya devam edeceğiz işte. Bugün Filistin'de görüyorsunuz. 40 günden bu yana Filistin'de bir insanlık suçu işleniyor. Gazze'de katliam var, çocuklar katlediliyor, 12 bin Filistinli şehit edildi, bunun 5 bine yakını çocuklardan oluşuyor. Bunun bine yakını bir yaşın altındaki bebekler, maalesef küvözdeki bebekler, insanlığın önünde can veriyor ve şehit edilenlerin yüzde 70’i de kadın ve çocuklardan oluşuyor. Maalesef mazlumların masum sivillerin üzerine bombalar yardırılıyor. Uluslararası sistem o devletler o büyük dediğimiz devletlerin devlet başkanları, hükümet başkanları mazlumun yanında değil, masumun yanında değil, o bombaları atanların yanında saf tutuyor maalesef. İşte Cumhurbaşkanımız dünya 5’ten büyüktür derken bu günlere bu sorunlara işaret ediyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin huzuruna getirilen ateşkes önergeleri, bir üyenin vetosuyla reddedildi. Dünya savaşına devam diyor. Böyle bir düzen olabilir mi? İnsani yardım önergeleri bile reddedilmişti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Genel Kurulunda 121 ülke ateşkes olsun diyor. 14 ülke ateşkes olmasın, savaş olsun diyor. İşte biz buna itiraz ediyoruz. Hiçbir yaptırımı olmayan bir genel kurul kararı, birleşmiş milletlerin diğer kuruluşları da var. Uluslararası hukukun diğer kuruluşları da var. Maalesef uluslararası sistemin insanlığın sorunlarına cevap vermediğini hep beraber şu Filistin meselesinde de görmüş oluyoruz. İşte o nedenle biz dünya 5’ten büyüktür demeye devam edeceğiz. Dünyada hakkaniyeti, adaleti savunmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Filistinli kardeşlerimizin destekçisi olmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız gerek İslam İşbirliği Teşkilatı toplantılarında gerek Türk Devletleri Teşkilatı toplantılarında, Astana'da ve Riyad'daki toplantılarda güçlü bir şekilde ve en son grup toplantısında da mesajlarını bütün dünyaya verdi ve orada akan kanın durması noktasındaki mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. İnşallah akan kan bir an önce durur ama sonrasında ve orada o savaş suçunu işleyenler soykırım yapanlar, bebekleri, çocukları katledenler, insanlık huzurunda Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde soykırım suçundan elbet bir gün yargılanacaklar ve insanlık da bunu görecek. Kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, saldırganları da tekrar lanetliyorum, şiddetle kınıyorum" dedi.

"Vesayetçi, darbeci anlayışı milletimizin desteğiyle kırmayı başardık"

Yenidoğan davası ertelendi Yenidoğan davası ertelendi


21 yıllık AK Parti iktidarında vesayetçi anlayışla da mücadele ettiklerini söyleyen Bakan Tunç, "Türkiye olarak dış politikada Türkiye eksenini oluşturarak artık Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Türkiye inşası yolunda hız kesmeden devam edeceğiz. Türkiye'nin demokrasisini demokratik standartları 21 yılda yükselttik, yükseltmeye devam edeceğiz. Temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırdık. Engel koymak isteyenlerle yine mücadelemize devam edeceğiz. Geçtiğimiz bu iktidardaki 21 yıllık geçen süre içerisinde milletimize hizmet yolunda icraat üstüne icraat yaparken, dünya projeleriyle milletimizi tanıştırırken vesayetçi darbeci anlayışını da hep direnişiyle karşı karşıya kaldık. Ama bu direnişleri milletimizin desteğiyle kırmayı başardık, işte gezi olaylarında sokaklara ateşe vermek isteyenler başarılı olamadılar ve ardından 17-25 yargı ve emniyet darbesiyle hükümeti değiştirmek isteyenler başarılı olamadılar. Ardından terörü azdırmak isteyenler, ardından 15 Temmuz hain FETÖ darbe kalkışmasıyla bu ülkenin kutlu yürüyüşünü durduracaklarını zanneden hainler başarılı olamadılar. Hepsi milletimizin desteği ile oldu. Biz milletimizin bu desteğini şükran boşluyoruz. Biz millete borcumuz var. Bu borcu yerine getirmek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz inşallah. Hep beraber bunu yapacağız. Teşkilatlarımızla, kabinemizle, meclis grubumuzla, cumhur ittifakıyla hep beraber milletimizin emrinde Türkiye'yi daha güçlü yapmak, Türkiye yüzyılının inşasını çocuklarımızın, gençlerimizin huzurlu bir Türkiye'de yaşayabilmesi noktasındaki çalışmalarımızı tavizsiz sürdürmeye devam edeceğiz inşallah" ifadelerini kullandı.