Diyarbakır’da uzun süredir köftecilik yapan ve yıllardır paramotor ile uçan Abdulkadir Arslan, namı diğer ‘Uçan Köfteci’, filmi çekildikten sonra vizyona girmeden deprem gecesi ailesiyle birlikte enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Acı detayı yeğeni İHA muhabirine anlattı.
Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlerden sonra hayatını kaybedenlerin hikayeleri günler sonra acı detaylarla ortaya çıkıyor. 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremin etkisiyle Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesinde 89 kişinin ölümüne sebep olan Galeria İş Merkezi'nde ‘Uçan Köfteci’ olarak tanınan Abdulkadir Arslan ve ailesi de aralarındaydı. Arslan ve ailesinin acı detayına İhlas Haber Ajansı muhabiri ulaştı.
Diyarbakır’ın ‘Uçan Köfteci’si olarak tanınan Arslan, depremden yaklaşık 2,5 yıl önce ‘Uçan Köfteci’ adında film çekimlerine başladı. Sosyal medyada tanınan Arslan, film çekimlerini bitirdikten sonra deprem gecesi Galeria İş Merkezinde eşi, oğlu, iki kızı, anne ve babası ile birlikte hayatını kaybetti.
Dayısının sosyal aktivitelere gönül bağladığını belirten Seyfettin Ballı, kendisinin hem aile hem çevresi tarafından çok sevilen bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
“Yaşamayı seven bir insandı”
Küçük arabası ve ikinci el paraşüt ile sosyal aktivitelere başladığını ifade eden Ballı, “Dayım çok sosyal bir insandı. İnsanlarla ilişkileri çok iyiydi ve yaşamayı seven bir insandı. Diyarbakır’da birçok sosyal aktive gerçekleştirilen kulüplere kaydı vardı. Dayım sosyal aktiviteler içerisinde düşük imkanlarla ilk yamaç paraşütüne başladı. Küçük arabası ve ikinci el paraşüt ile bu aktiviteye gönül bağladı. Kendini geliştirdikten sonra sertifikalar almaya başladı. Bunların dışında yüzme, dans, ve bisiklet turlarına sürekli katılırdı. Aynı şekilde çocuklarını da öyle yetiştirdi. Hem ailesi hem çevresi tarafından çok sevilen bir insandı. Ben kendisiyle dayıdan çok arkadaş gibiydim. Yaşamayı seven bir insandı. Enkaz altında kalarak bizi bırakıp gitmeleri herkeste büyük bir üzüntü oluşturdu” dedi.
“Bir an çıkıp gelecekmiş gibi hissediyoruz”
Arslan’ın ‘Uçan Köfteci’ ismini hem köftecilik hem paraşüt ile uçmasından ötürü bağdaştırarak aldığını açıklayan Ballı, şunları kaydetti: “Uçan Köfteci’ ismi, kendi mesleğinin köftecilik olması ve uçmayı sevmesiyle bağdaştırılarak yan yana geldi. Kadir dayım işinden zaman buldukça sürekli uçmaya kaçardı. Kendini o şekilde özgür hissettiğini ve stresini attığını söylerdi. ‘Uçan Köfteci’ ismi de buradan geldi. İnsanlar bu olayı hem işine bağdaştırdı hem uçmasından dolayı ‘Uçan Köfteci’ ismini söyledi. Kimisi ‘Filozof Köfteci’ diye hitap ederdi. Çünkü kitap okumayı ve araştırmayı seven bir insandı. Hayatı boyunca kendini ailesine, spora ve işine adadı. Dayımın dükkanına gelip yemeğini yerken bir an çıkıp gelecekmiş gibi hissediyoruz. Bunu kabullenmek gerçekten çok zor. Hayat devam ediyor. Unutmayacağız ama alışmaya çalışacağız.”
Hayatı film konusu oldu, izleyemeden vefat etti
Arslan’ın hayat hikayesinin konu olduğu ‘Uçan Köfteci’ isimli filmi izleyemeden hayatını kaybettiğini söyleyen Ballı, “2 buçuk yıl önce çekimleri yapıldı. Dayım belli bir süre sonra sosyal medyada da yer almaya başladı. İlerleyen zamanlarda filmi de çıkacak. Çekimleri hepsi tamamlanmıştı. Hayatı film konusu olmuştu. Kendi arabası ve paraşütü ile çekimler yapıldı. Diyarbakır’ın Hevsel Bahçelerinde ve Dicle Üniversitesi tarafında uçuş çekimleri yapıldı. Yakın zamanda muhtemelen filmi de gösterime girer” ifadelerine yer verdi.
Köfteci dükkanında Arslan’ın 13 yıllık elemanı Gökhan Macar, “Rahmetli Kadir usta hayatını kaybettikten sonra tabelasının inmesini istemedik. Bu şekilde kendisi gitti, isminin gitmesini istemedik. Rahmetli çok iyi bir insandı. Patrondan ziyade abi, kardeş, arkadaş gibiydik” diye konuştu.