MAGAZİN

Fransız dizisindeki rolüne gelen eleştirilere sessiz kalmadı!

2016 Fransız yapımı 'Le Bureau des Légendes' adlı dizide PYD/YPG'ye sızan bir ajanı oynadığı için eleştirilen oyuncu Melisa Sözen "Dizide herhangi bir terör örgütünün övgüsü yok. Hakkımda atılan iftiraları elbette kabul etmiyorum" dedi.

Rol aldığı her projedeki başarılı oyunculuğuyla adından söz ettiren Melisa Sözen, Fransa'nın popüler dizisi 'Le Bureau des Légendes'da terör örgütü PYD/ Ypg'ye sızan bir ajanı canlandırdı. 2016'dan beri yayınlanan ve Sözen'in üçüncü sezonda dahil olduğu dizi, oyuncunun görüntülerinin ortaya çıkmasıyla sosyal medyada tartışma konusu olurken Sözen'den cevap geldi.

"HAKKIMDAKİ İFTİRALARI KABUL ETMİYORUM"

Dizide terör örgütü PYD/ Ypg'nin arasına sızan Esrin isimli bir ajanı canlandırdığı için eleştirilerin hedefi olan Melisa Sözen, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"En anlaşılır haliyle:

1- Söz konusu dizi gizli saklı bir iş değil. 2015 çıkışlı Fransa'nın en ünlü polisiye dizisi.

2- Dizinin benim oynadığım sezonu 2017 yılında yayınlandı. DEAŞ'la (IŞİD) savaşan çift taraflı bir ajanı canlandırdım.

3- Dizide herhangi bir terör örgütünün övgüsü yok. Olsaydı, geçen yedi yıl içinde zaten çoktan duymuş olurdunuz.

Ben 25 yıldır oyunculuk yapıyorum. Kötü niyetli eleştiri, haksızlığa uğramak, hakaret, yalan haberler benim ne yazık ki büyürken alışık olmak zorunda kaldığım şeyler. Dolayısıyla bu internet zorbalığı ile derim kalınlaşmış bir dönemimde karşılaştım. Hakkımda atılan iftiraları elbette kabul etmiyorum."

"BİLGİNİN DOĞRULUĞUNU KONTROL ETMEDEN LİNÇ KÜLTÜRÜNÜN PARÇASI OLMAYIN"

"Ama yaşı küçük ve hayat tecrübesi az yahut duygusal olarak hassas bir dönemde olan insanların bu zorbalıkla baş etmesi neredeyse imkansız. Yukarıdaki üç madde çok yeterli olduğu halde bu satırları da zaten bununla başa çıkması güç insanlar için ekliyorum. Ne yazık ki bilginin doğruluğunu ve nereden geldiğini dahi düşünmeden, kontrol etmeden inanmak çağımızın kara deliklerinden biri. Linç kültürü de öyle. Bunun bir parçası olmayın, kendinizin ve etrafınızdaki insanların internet zorbalığı ile duygusal şiddet yaşamasına izin vermeyin. Ben vermeyeceğim. Kendi aklımızı, kendi bilgilerimizi kullanmayı, araştırmayı, doğru kaynakları kullanmayı ve önce bir durup düşünerek hareket etmeyi öğrenmemiz gerek. Bu tuhaf olaydan hep birlikte çıkaracağımız ders varsa bu olsun."