Geleceğin gazetecileri için tam ekipmana sahip olan okulda, öğrenciler asgari ücrete yenik düşmekten korkuyor. “Gelen, gideni aratıyor” diyen okul müdürü Mustafa Özgören ise, gençlerin telefona hapsolmasından fazlasıyla şikayetçi.
ÖZEL HABER
Begüm Sıla EREN/Meslek okullarına her yıl daha az sayıda öğrenci kayıt yaptırıyor. Öğrenciler, mezun olduktan sonra asgari ücretle çalışıp, işsiz kalmaktan korkuyor. Öğretmenler ise, bu liselerde meslek edinilmesinin fırsatlarından bahsediyor.
‘’Öğrenciler buradan ek gelir elde edebiliyor’’
Batıkent Şevket Evliyagil Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmenlerinden Asiltan Doğruer, “Öğretmenlik hayatımda 32’nci yılımı bitiriyorum. Okulumuzda Sigorta, Büro, Grafik, Gazetecilik, Bilişim ve Muhasebe bölümleri olmak üzere toplamda 6 farklı meslek alanı var. Okulumuzda bir döner sermaye var, özellikle gazetecilik alanı süper çalışıyor. Bütün il ve ilçe çekimlerini bizim okul yapıyor. Ayrıca kurumların çekimlerini de ücret karşılığı yapıyor. Drone çekimlerimiz var. Profesyonel dronlarımız var. Artık prodüksiyon yapabiliyoruz. Öğrenciler buradan ek gelir elde edebiliyor. Saat başı olarak, çekime gittikleri yerden para alabiliyorlar. Bu da öğrencilerimiz için ciddi bir teşvik oluyor’’ dedi.
‘’Ara eleman yetiştirmek benim için çok önemli’’
Gençlerin meslek sahibi olabilmeleri için, ellerinden gelen tüm çabayı sarf ettiklerini belirten Doğruer, şöyle dedi: “Ara eleman yetiştirmek, buradaki bireylerin aldıkları eğitimle birer iş sahibi olmaları, bizler için çok önemli. Öğrencilerimiz arasında üniversiteyi kazanıp çok iyi yerlere gelenler var. Neredeyse hepsiyle ilişkimiz devam ediyor. Okulumuz malzeme açısından Ankara’daki en zengin okullardan birisidir. Özellikle Gazetecilik alanında gerekli tüm ekipmanlar mevcut. 11 tane laboratuvar, 250’den fazla bilgisayar var. Bunların yanı sıra gazetecilik bölümüne özel, 4 adet profesyonel kamera, stüdyo, fotoğraf makinesi, ses kayıt cihazları ve daha gerekli olan tüm ekipmanlar öğrencilerin kullanımına sunuluyor.”
‘’Tecrübe eğitimden daha önemli’’
‘Tecrübe mi, eğitim mi?’ sorusunu cevaplayan Doğruer, ‘’Tecrübe, eğitimden daha önemli. Ama elbette eğitim olmadığında bir birikim ve tecrübe olmuyor. İkisinin bir arada gitmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz öğrencilerin tamamına elimizden gelen bu yeterliliği vermek istiyoruz. Ancak öğrencide bir istek ve heves olmadığı sürece bizim yaptığımız her şey havada kalıyor” ifadelerini kullandı.
‘’Üniversite sayılarının artması mantıklı değil’’
Meslek grupları ve liselerin avantajlarından bahseden Doğruer, sözlerine şöyle devam etti: ‘’Meslek liselerinin bir avantajı aslında aileler bunu bilemiyor ama burada ustalık belgesi alıp, çıkıyorlar artık. Ustalık belgesi ciddi bir belge. İş yeri açma belgesi de alıyorlar. Ama bunun kıymetini bilmiyorlar. Ara eleman olabilmek için ciddi bir belge. Ancak meslek liselerine talepler her yıl azalıyor. Üniversite sayılarının artması çok mantıklı değil. İşsizlik 4-5 yıl daha ertelenmiş oluyor.‘’
‘’Bir istihdam yaratılması gerekiyor’’
Türkiye’deki gençlerin istihdamı konusunda endişelerini dile getiren Doğruer, “Türkiye’deki öğrencilerin yurtdışına gitmemesi, başka ülkeyi tercih etmemesi için yeni istihdam alanları ve imkanlar sunulması gerekiyor. 13 yaşındaki çocukları gelecek kaygısı sardı. Ekonomik problemler zaman zaman yaşanabilir fakat ülkemizin hiçbir bireyinin “Ben okuyorum ama ne olacağım” endişesine kapılmaması lazım” diye konuştu.
Özgören müjdeyi verdi!
Gazetecilik bölümü öğrencileri için planlanan çekim projelerinden bahseden Okul müdürü Mustafa Özgören, ‘’Bakanlığın, ilçelerin özellikle Yenimahalle ilçesinin çekim işlerini yapıyoruz. Bakanlıkla birlikte ortak bir projeyi hayata geçirmek üzereyiz. Bu Ankara’da bir tane olacak bir proje. Hem biz hem de öğrencilerimiz fazlasıyla heyecanlıyız” İfadelerini kullandı.
‘’Eski öğrencilerimizi yenilerde arıyoruz’’
‘Gelen gideni aratıyor’ diyen okul müdür Özgören, şöyle konuştu: ‘’30 yılı aşkın öğretmenlik hayatımda birçok öğrenci profili gördük. Eski öğrencilerimizi yenilerde arıyoruz. Bunun değişkenlik gösterme sebebinin sanal ortam olduğunu düşünüyorum. Yeni öğrenciler gelecek planı kurmuyor, “İleride ne yaparım’’ demiyor. Ama umut bitmiyor düzelirler diye düşünüyoruz. Gelen gideni aratır derler ya, inanın biz eski öğrencilerimizi hep arıyoruz. Eski öğrencilerimiz daha duyarlı, daha bilinçliydi. Aile saygısı ve çevreye saygıları daha başkaydı. Ama nesil gün geçtikçe değişiyor. Elbette umut bitmiyor, düzelir diye düşünüyoruz.’’
‘’Mesleki yeterlilik bir noktada hayatımızı kurtaramayabilir’’
Gelecekle ilgili endişelerini dile getiren öğrenciler ise, ‘’Açıkçası gelecekle ilgili çok planım yok. Özellikle asgari ücret alma durumu korkutuyor. Mesleki yeterlilik bir noktada hayatımızı kurtaramayabilir, daha fazla gelir elde edeceğimiz meslekler bizi daha fazla çekiyor. Bu süreçte stajımıza az bir süre kalmasına rağmen, bir fikir ve yolumuz oluşmuyor. Hatta bir yandan okulu bırakıp, farklı alanlara atılmayı düşünmeye başladık. Kafamız gelecek için çok karışık’’ dedi.
‘’İletişimcilerin yeri ben de hep başkaydı’’
Mesleğine olan aşkı ve Edebiyat tutkusuyla bilinen Müdür Yardımcısı Bahtişen Kaya da, şunları ifade etti: ‘’Mesleki hayatımda birçok öğrenci gördüm, onlarla zaman geçirdim, onları eğittim. Zaman hızlı geçiyor, sürekli aynı yerdeyim. Geçenlerde eski bir öğrencim çocuğunu kaydettirmek için geldi. Oda benim öğrencim oldu. İşte o an fark ettim zaman çok hızlı geçiyor. Samimiyetle söylüyorum, bir sürü öğrenci tanıdım ama iletişim öğrencilerinin yeri benim için hep başkaydı.’’