AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, “İstanbul’un Kaybolan Yılları” konulu bir basın toplantısı düzenledi. Partinin il başkanlığı binasında saat 11.00’de başlayan toplantıda ilk olarak AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe söz aldı. Kabaktepe, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun verdiği vaatleri yerine getirmediğini, vatandaşların beklentilerinin karşılanmadığını ve AK Parti döneminde başlayan birçok projeyi kendisine mal ederek algı oyunları ve çeşitli reklam çalışmalarıyla halkı kandırdığını söyledi.
“Sayın İmamoğlu, gukuk kuşu siyaseti tanımlamasını hak etmiştir”
Kabaktepe, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kendi emeği olmayan projelere algı belediyeciliği ile kendisinin sahip çıktığını söyleyerek, “Şehir bir canlı organizmadır. Bu şehrin hayatiyetini devam ettirebilmesi için 10 yılı, 20 yılı, 30 yılı düşünerek hareket etmeniz lazım. Bu açıdan baktığımızda maalesef Sayın İmamoğlu, CHP'li İBB yönetimi İstanbul'da kalıcı bir eser üretememiş, bırakamamış ve yapamamıştır. Bununla beraber siyasete tanımlama olarak da ifade ettiğimiz guguk kuşu siyasetiyle ve tarzıyla rahmetli Kadir ağabeyin yaptığı projelerin bir kısmına, devam eden yüzde 5’i tamamlanmamış, yüzde 10’u tamamlanmamış işte Kurbağalıdere Projesi başta olmak üzere sanki yüzde 90’ını, yüzde 80’ini, yüzde 70’ini yapmış ya da kendisi başlatmış gibi de sahip çıkma durumunu gösterirken de Kadir ağabeyin başlattığı ve yüzde 90’ını tamamladığını söylemediğinden dolayı da gukuk kuşu siyaseti tanımlamasını hak etmiştir. Kendi emeği olmayan, kendi başlangıcı olmayan ama yapılan projelere de bir algı belediyeciliğiyle kendisi sahip çıkmıştır” şeklinde konuştu.
“İmamoğlu, ülke sathında mesajlar vererek popülaritesini artıracağına inandı”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun temel görevi olan belediye başkanlığı yerine siyasetin başka alanlarına yöneldiğini söyleyen Kabaktepe, bu çerçevede de ciddi eleştirilerde bulundu. Kabaktepe, “İBB Başkanı olduğundan beri yaptığı her konuşmada ülke sathında mesajlar verme derdine düşen, polemik ve gündem oluşturma alanında ülkede hemen hemen birçok kesime hakarete varan ifadelerle başkalarına sataşan Sayın İmamoğlu, böyle yaparak kendi popülaritesini artıracağına ve cumhurbaşkanı adayı olabileceğine birinci dönemde inandı. Ama gelin görün ki her türlü Ali Cengiz oyunu sahneye konulsa da Sayın İmamoğlu bir türlü potaya giremedi. Sayın İmamoğlu bu kez kalan süreyi mensubu olduğu siyasi partinin genel başkanlığı adaylığına, kavgasına tutuşarak kendi siyasi beklentileri peşinde geçirme kararı aldı” dedi.
“Eser ve hizmet siyaseti bir zihniyet meselesidir, her kişinin yapabileceği bir şey değildir”
Osman Nuri Kabaktepe, AK Parti’nin CHP’li belediyelerden en temel farkının eser ve hizmet siyasetini uygulama becerisi olduğunu belirterek, “Bugün İstanbul başta olmak üzere AK Parti’nin yönettiği bütün belediyelerde istisnasız yaptığımız şey eser ve hizmet siyasetidir. Eser ve hizmet siyaseti ‘Levazım Tüneli’ni kapatmak değil, yeni tüneller açarak İstanbul trafiğine nefes aldırma çabası göstermektir. Eser ve hizmet siyaseti yılları aşkın süredir ben yapıyorum, yaptım, çalışıyoruz diyerek metro ve inşaatlarının çevresini milimle sürekli ayda bir yenileyerek değil, diğer projelere de başlamak ve bitirmektir. Musluk açılışını büyük bir açılış gibi milletimizin önüne koymak değil, su ve temiz suya erişimle ilgili 100 yıllık, 50 yıllık, on yıllık planlar ve projeler üretebilmenizdir. Eser ve hizmet siyaseti, çalışmayan, açmadığın halk ekmek fabrikasını birtakım düzmece ve sahte açılışlarla çalışıyormuş gibi göstermek değil, milletin derdi ve sıkıntısına ortak olmaktır. Eser ve hizmet siyaseti temel atmama töreni yapıp kendini komik duruma düşürmek değil, her fırsatta yeni temeller atabilmek ve iş sürdürme gayretidir. Eser ve hizmet siyaseti bir zihniyet meselesidir, bir dert meselesidir. Bu yüzden eser ve hizmet siyasetinin herkesin yapabileceği bir şey olmadığını da dört yıllık CHP’li İBB yönetimi Sayın İmamoğlu’nun başkanlığında bize göstermiştir. CHP’nin belediyecilik anlayışıyla, AK Partimizin belediyecilik anlayışı arasındaki en temel farkın da bu yaklaşım olduğu kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.
“İstanbul 4 yılını kaybetmiştir”
CHP’li Ekrem İmamoğlu başkanlığındaki İBB’nin İstanbul’u büyük kayıplara uğrattığını söyleyen Kabaktepe, “İstanbul ne yazık ki 4 yılını kaybetmiştir. İstanbul bu 4 yılda yeni sorunlarla yüzleşmiştir. İstanbul’un sadece duraklarındaki yürüyen merdivenler yürümez halde değildir, İstanbul’un bütün olarak ulaşımı yürümez hale, durma eşiğine gelmiştir. İBB Belediyesini Sayın İmamoğlu 4 yıl içerisinde adeta servis dışı haline getirmiştir. İstanbullular aksayan ulaşımdan artık yorulmuştur. Sinek istilalarından, partizan yönetimlerden İstanbul yorulmuştur. Partizanca yönetimle işten çıkarılan on binler yorulmuştur. Partizanca ve ittifak partileri arasındaki paylaşımlarla işe alım tarzından İstanbullular yorulmuştur. Mukaddesat düşmanlığından, kültürlerine ve değerlerine aykırı olarak gösterilen davranışlardan İstanbullular yorulmuştur. Bizler bu dert ve sıkıntıları gördüğümüz, yaşadığımız için İstanbul’u yeniden ehil ellere, ehil kadrolara ve derdi sadece İstanbul olan İstanbul sevdalılarına bırakma vaktinin 2024 Mart ayı olduğunu düşünüyoruz. Kaosa dönüşen İstanbul yönetimini yeniden yaşanabilir hale getirmek olacaktır. İşte bu yüzden emin ve kararlı bir şekilde ‘Yeniden İstanbul’ diyor ve gelişimizi şimdiden muştuluyoruz” diye konuştu.
Tevfik Göksu “İstanbul’un kaybolan yılları”nı anlattı
Kabaktepe’nin ardından İBB AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu bir konuşma yaptı. Göksu, İmamoğlu başkanlığındaki İBB’yi eleştirerek, vatandaşa verilen vaatlerin yerine getirilmediğini gösteren sayfalarca uzunlukta bir sunum gerçekleştirdi. İmamoğlu’nun AK Parti döneminde başlayan birçok projeyi kendileri yapmış gibi gösterip, algı oyunları ve reklam çalışmalarıyla vatandaşın kandırıldığını söyleyen Göksu, İmamoğlu yönetimindeki İstanbul'un son 4 yılda nasıl yönetildiğine dair verilere dayalı teknik değerlendirmelerde bulundu. “Anlatacaklarımın tamamı belgelere dayalı, tamamı medya tarafından kayıt altına alınmış ve tamamı tüm İstanbulluların bizzat gördüğü ve yaşadığı konulardır” diyen Göksu, İmamoğlu’nun İstanbul’da sadece reklam yaptığını, İstanbulluya 4 yıl kaybettirdiğini ve kariyer planını sürekli değiştirdiğini belirterek, “Sayın İBB Başkanı’nın 4 yılına baktığımızda hiçbir konuda bir adanmışlık, sorumluk hissetme ve sözünde durma gibi tavırlar göremiyoruz. İBB Başkanı şehrin kendisine değer katması için sadece halkla ilişkiler ve reklam yaptı. Bu şehri bir kariyer basamağı olarak gören, cumhurbaşkanı yardımcılığı, CHP Genel Başkanlığı gibi pozisyonlara soyunan İBB Başkanı maalesef bu şehre 4 yıl kaybettirdi. Tabii ki kendisi de kaybetti. Bunu kendisi de çok iyi biliyor ve artık parti başkanlığı için web siteleri açmaya başladı. Kariyer planı sürekli değişen, part-time işleri değişen bir kişiden hiçbir kuruma ve şehre fayda gelmez, kendileri de bir yere gelemez” dedi.
İBB Başkanı İmamoğlu’nun inkar, iftira ve intihal siyaseti yaptığını söyleyen Göksu, “Büyük İstanbul, küçük ufukların yönetiminde 4 yıldır maalesef zaman, enerji, güç ve değer kaybetmiştir. Yaklaşık 4 yıldır kendisine ait özgün bir hizmet ortaya koyamayan Ekrem İmamoğlu, AK Parti dönemine ait ne kadar proje varsa ‘ben yaptım’ algısıyla bu açığını kapatma yolunu seçti. Bizim başlattığımız metro hatlarına bir metre bile yeni metro hattı ekleyemedi. Partizanlık yapıp yandaşlarını kolladı. Algı, şov ve reklam yaptı. Mazeretlerin arkasına sığınarak, engelleniyoruz diye yalan söyledi” diye konuştu.
Göksu, şehirle ilgili mali performans-bütçe, deprem ve kentsel dönüşüm meselesi, ulaşım-trafik, yeşil-çevre, yatırımlar, sosyal yardımlar konularındaki sayısal verileri de paylaştı. Göksu, “İBB’nin 4 senede harcamış olacağı bütçeyle yaklaşık 250 kilometre ilave metro hattı yapılabilirdi. Yaklaşık 300 bin konut inşa edilebilirdi. 4 yılda sadece reklam için harcadığı 3.8 milyar TL ile 2 bin 533 adet konut, 31 bin 276 araçlık otopark, 633 adet otobüs alınabilirdi” dedi.
"Yüreğin varsa İstanbul’a tekrar aday olursun"
İmamoğlu’na seslenen Göksu, “İstanbul’un kaybolan 4 senesinin, İstanbul’un algı ve yalanlarla kirletilen havasının, İstanbul’un kuruyan yeşil alanlarının, kirliliğe teslim olan denizlerinin, yapılmayan yatırımlarının, bozulan, yanan, çalışmayan otobüslerinin, duraklarda çaresizlik içinde bekletilen İstanbulluların, velhâsıl İstanbul’un tüketilen umudunun hesabını vermeden bir yere gidemezsiniz. Gitmemelisiniz. 2019’da ‘Her şey çok güzel olacak’ diye aldattığınız ve umutlarıyla oynadığınız İstanbulluların 2024’te size söyleyeceklerini duymadan hiçbir yere gitmeyin ve hatta yüreğiniz yetiyorsa çıkın İstanbullulara ‘Bir yere gitmiyorum, ben 2024’te İstanbul’a yeniden adayım’ deyin” şeklinde konuştu.
Bir saat süren sunumdan sonra Osman Nuri Kabaktepe ve Tevfik Göksu gazetecilerin sorularını yanıtladı. Soru-cevap bölümünün ardından basın toplantısı sona erdi.