HAK-İŞ, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısının katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesi ve bütün kamu çalışanlarının Kamu Çerçeve Protokolü'ne dahil edildiği bir modelin getirilmesi talebinde bulundu.
Konfederasyondan yapılan açıklamada, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları kapsamında hazırlanan bildirinin HAK-İŞ teşkilatına gönderildiği belirtildi.
Bildiride, Kamu Çerçeve Protokolü'nde yer alan taleplerin tam olarak karşılanması ve sürecin bir an önce tamamlanmasından, ekonomik büyümeden hak edilen payın alınmasına, sendikal örgütlülüğün teşvik edilmesinden, daha adil bir vergi sistemi getirilmesine, bireyi esas alan düzenli asgari gelir yardımı sisteminin kurulmasından, kadına yönelik şiddet ve tacizin son bulmasına, ILO C190 sayılı sözleşmenin onaylanmasından, afetlere hazırlık, müdahale ve yeniden inşa konusuna, deprem, sel, yangın gibi doğal afetlere karşı güvenli konutlar ve şehirler inşa edilmesine kadar ayrıntılı taleplere yer verildi.
Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlere baş sağlığı ve yaralılara şifa dileğinin yer aldığı bildiride, şu ifadelere yer verildi: "Emeğin, alın terinin, dayanışma ve yardımlaşmanın gücüne inanan Konfederasyonumuz, deprem bölgesindeki üyelerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımıza destek olmak için yardım çağrısını yinelemektedir. HAK-İŞ olarak Allah'ın izniyle bütün gücümüzle ve emeğimizle milletimizin yaralarını saracağız diyoruz. Depremzedelerin ve ülkemizin acılarını paylaşıyoruz, tüm yaşananlara rağmen umutla, yeniden ayağa kalkacağımıza ve mücadelemize devam edeceğimize inanıyoruz."
"Türkiye'nin geleceği için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz"
Ülkenin birliği, bütünlüğü ve emeğin geleceği için HAK-İŞ olarak mücadele verildiğinin vurgulandığı bildiride, "İşsizlik ve gelir endişesi olmayan onurlu bir hayat için birlik, dayanışma ve beraberlik ruhu ile meydanlarda sizlerin güçlü sesi olmaya devam edeceğiz." ifadesine yer verildi.
Bildiride, "HAK-İŞ olarak Türkiye'nin geleceği, istikrarı, huzur ve güveni için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz." vurgusu yapılarak, Türkiye için tarihi bir öneme sahip Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimlerinin hayırlara vesile olması temennisinde bulunuldu.
"Milli gelirden, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı almak istiyoruz"
Bütün çalışanları ve toplu sözleşme düzenini koruyacak, çalışanların aileleriyle insanca yaşamasına imkan tanıyacak ücret düzenlemelerinin yapılması talebinin yer aldığı bildiride, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısının katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesi istendi.
Bildiride, "Milli gelirden, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı almak, insanı merkeze alan daha adil ve sürdürülebilir bir ekonomi, bireyi esas alan düzenli asgari gelir yardımı sisteminin kurulmasını, emekli aylığı alt sınırının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini, tüm emekçilerin ücretlerinin enflasyona karşı korunmasını talep ediyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Vergi oranlarının düzenlenmesi ve kriz sürecinde tüm ücretlilerden alınan vergi oranının yüzde 10 olarak belirlenmesinin talep edildiği bildiride, aile yükümlülüklerini dikkate alan bir vergi sistemi, kapsam dışında kalan işçilerin kadroya alınabilmesine imkan sağlayacak bir düzenlemenin yapılması, kadroya geçen işçilerin tayin, becayiş haklarının verilmesi, bütün kamu çalışanlarının Kamu Çerçeve Protokolü'ne dahil edildiği bir model, 6772 sayılı kanun uyarınca ilave tediye alamayan belediye şirketlerinde çalışanların da kamu işçilerinin kapsamına dahil edilmesi talepleri yer aldı.
İş kazası ve meslek hastalıklarının yaşanmadığı bir çalışma hayatının, kayıt dışı istihdamın ve çocuk işçiliğinin önlenmesinin, işsizlik oranlarının düşürülmesinin ve 4857 Sayılı İş Kanunu'nun işgücünün değişen şartlarına uygun iş güvencesi ve sendikalaşmayı güçlendirecek şekilde güncellenmesi gerektiğine dikkat çekilen bildiride, esnek çalışmanın, insana yakışır iş çerçevesinde ele alınması, kıdem tazminatının şarta bağlı olmaksızın uygulanması, kıdem tazminatına erişimin kolaylaştırılması ve güvence sağlanması da istendi.
"Kadın, genç ve engellilerin istihdamının artırılmasını istiyoruz"
Kamuda çalışan geçici işçilerin daimi işçi kadrolarına geçirilmesi konusunda taleplerinin tam olarak gerçekleşmesi için mücadelelerini sürdürdükleri belirtilen bildiride, şunlar kaydedildi: "Mevsimlik kamu işçilerinin hizmet akitlerinin askıda olduğu sürelerde hak kayıplarının engellenmesine yönelik hukuki düzenlemelerin hayata geçirilmesini istiyoruz. Engelli ve yaşlı bireyler başta olmak üzere tüm kırılgan gruplar için güvenli ve erişilebilir şehirler istiyoruz. Kadın, genç ve engellilerin istihdamının artırılmasını istiyoruz. İşe giriş imkanlarının ve istihdamda kalıcılıklarının geliştirilmesini istiyoruz. Kadına yönelik şiddet ve tacizin son bulmasını istiyoruz. Çocuk istismarının ve çocuk işçiliğinin önlenmesini istiyoruz."
ILO'nun C190 sayılı sözleşmesinin Türkiye tarafından onaylanması talebinin de aktarıldığı bildiride, iş yerlerinde "Şiddete Sıfır Tolerans Belgesi" önerilerinin imzalanması ve uygulanması konusuna da yer verildi.
Bildiri, 1 Mayıs'ta meydanlarda okunacak
20 iş kolunun tamamında Sektörel Sosyal Diyalog Komitelerinin kurulması ve sosyal diyalog mekanizmalarının tam katılımcılık ilkesine uygun anlayışla yeniden yapılanması gerektiğinin belirtildiği bildiride, Ekonomik ve Sosyal Konsey, Üçlü Danışma Kurulu ve Çalışma Meclisinin yeniden aktif bir şekilde toplanması talebi yer aldı.
Bildiride, afetlere hazırlık, müdahale ve yeniden inşa konusunda politikalar oluşturulması gerektiğine de dikkat çekildi. Çalışma hayatının dijitalleşme ve yeşil dönüşüm süreçleri, mülteci ve göçmenler, zorlayıcı hallerde işsizlik ve kısa çalışma ödeneği imkanları ve sendikal örgütlenmenin önündeki engeller konularında da talepler aktarıldı.
Açıklamada, kamuoyuna duyurulan bildirinin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları kapsamında Kahramanmaraş ve İstanbul başta olmak üzere illerin meydanlarında da okunacağı kaydedildi.