Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta basın toplantısı düzenleyen Hamdan, şu ifadeleri kullandı:

"Hareket anlaşmaya giden yolu açan esnekliği sağladı. Anlaşma için gerekli olduğunu düşündüğümüz ilke ve temeller doğrultusunda kapsamlı bir görüş sunuldu. Saldırıların durdurulması, yerinden edilenlerin geri dönmesi ve yardımların girişinin yoğunlaştırılması konularında halkın ve direnişin önceliklerinin yerine getirilmesi gerekiyor."

Hamas'ın esir değişimi dosyasına ilişkin tutumunu da ortaya koyduğuna işaret eden Hamdan, "Hareket bu konuda büyük bir pozitiflik ve esneklik gösterdi, anlaşmanın önündeki engelleri aşma konusunda kararlıydı. Savunmasız sivillerimize yönelik katliamları ve soykırım savaşını durdurmak için süreyi kısaltma girişiminde bulunduk." dedi.

Hamas'ın arabulucuların taleplerine yanıt vererek anlaşmaya giden yolu açacak esnekliği sağladığını, topun artık İsrail'de olduğunu vurgulayan Hamdan, şunları kaydetti:

"İşgalcinin, fırsatı yakalaması, oyalama ve zaman kazanmaya çalışmaktan, kaosu yaymaktan, yardımların ulaşmasını sağlayan güvenlik personelini, polisi ve sivil komiteleri hedef almaktan ve Refah kentini işgal etme tehdidinde bulunmaktan vazgeçmesi bekleniyor."

Hamdan, Hamas'ın arabuluculara sunduğu teklife İsrail'in verdiği yanıtın genel olarak olumsuz olduğunu hatırlatarak "Halkımızın ve direnişin taleplerine yanıt vermedikleri gibi daha önce arabulucular aracılığıyla bize iletilen onayladıkları konulardan da vazgeçtiler." diye konuştu.

Hamas'ın daha önce üç aşamalı bir anlaşma fırsatından bahsettiğini kaydeden Hamdan, bu fırsatların sekteye uğraması ve sabote edilmesinin nedenlerinin "İsrail hükümetinin uzlaşmazlığı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kibri ve ordusunun savaşı tırmandırması" olduğunu vurguladı.

Hamdan, "(İsrail) İşgalciler, hastane içinde ve çevresinde 50'den fazla Filistinliyi infaz ettiklerini, başta Al Jazeera basın ekibi olmak üzere basın mensuplarının da aralarında bulunduğu 200 kişiyi alıkoyduklarını ve uydu yayın ekipmanlarını imha ettiklerini itiraf etti. Uluslararası hukukun gücüyle korunan bir hastaneyi hedef alarak, tüm dünyanın önünde ilan edilen iğrenç bir savaş suçu." ifadelerini kullandı.

"İsrail'in Gazze Şeridi'nde sürekli ve geniş çapta gerçekleştirdiği infazların tamamen bir savaş suçu olduğunu" belirten Hamdan, "İsrail ordusunun silahlarla ve açık ABD desteğiyle gerçekleştirdiği katliamların sorumlusu ABD Başkanı Joe Biden'ın yönetimidir." dedi.

Hamdan, uluslararası topluma, "bu soykırımın durdurulması için acilen harekete geçme, yardımların kara sınır kapıları aracılığıyla ulaştırılması için her türlü tedbiri alma, işgalcilerin isteklerine ve faşist politikalarına boyun eğmeme" çağrısında bulundu.

Mısır, Katar ve ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hamas arasında ateşkes ve esir takası anlaşmasına ulaşmak için Katar'ın başkenti Doha'da dolaylı müzakereler devam ediyor.

- Hamas ile İsrail arasında ateşkes ve esir takası için dolaylı müzakere

Mossad Başkanı David Barnea liderliğindeki İsrail heyeti, esirlerin serbest bırakılmasına ilişkin müzakerelerin yeni turu için 19 Mart'ta Katar'ın başkenti Doha'ya gitmişti.

İsrail basını, Mossad Başkanı liderliğindeki İsrail heyetinin Doha'ya ulaşmasıyla birlikte Hamas ile Tel Aviv arasında esir takası müzakerelerinin resmen başladığını duyurmuştu.

Gazze'de can kaybı 44 bin 211'e yükseldi Gazze'de can kaybı 44 bin 211'e yükseldi

İsrail heyetinde, İç Güvenlik Teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar ve İsrail ordusunda kaçırılan ve kayıp kişiler dosyasının sorumlusu Nitzan Alon'un de yer aldığı belirtilmişti.

Haaretz gazetesi, İsrail'in ateşkes ve esir takasına ilişkin müzakereleri arabulucular olmaksızın doğrudan Hamas'ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar ile yapacağını öne sürmüştü.

İsrail'in Kanal 12 televizyonunun haberinde, müzakerelerin yaklaşık iki hafta sürebileceği kaydedilmişti.

İsrail basınında Tel Aviv heyetine başkanlık eden Mossad Başkanı David Barnea'nın aynı gün ülkesine döndüğü haberleri yer almıştı.