İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremlerin ardından Türkiye genelinden bölgeye şu ana kadar 18 bin jandarma, 10 bine yakın polis sevk ettiklerini, 10 bin jandarmanın sevki için talimat verdiklerini bildirdi.

Bakan Soylu, Kahramanmaraş'taki incelemelerinin ardından İl Emniyet Müdürlüğünde oluşturulan Kriz Masasında deprem sonrası yürütülen son çalışmalara ilişkin bilgi aldı.

Toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Soylu, Türkiye tarihinin en büyük afetlerinden birisiyle karşı karşıya olduklarını, devletin bütün kurumlarıyla vatandaşlarının yanında olduğunu belirtti.

Kahramanmaraş'ta 941 binanın tamamen yıkıldığını, bütün arama kurtarma ekiplerinin enkaz altındaki vatandaşları canlı çıkarmak için çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren Soylu, beslenme, barınma, çadır ve konteyner kurulma aşamalarının eksiksiz yapılması için gayret sarf edildiğini söyledi.

Bakan Soylu, şöyle konuştu:

"Ama bir gerçeği şurada söylemek istiyorum. Yani yola çıkıp sadece Antep'le Maraş arasında hava koşulları münasebetiyle veya dönem dönem Kayseri'yle Maraş arasında hava koşulları münasebetiyle 8-10-12 saatlik bazen 16 saatlik beklemeler söz konusu olmuştur. Bu bize mevsimin sunduğu olumsuz şartlardır ama bütün arkadaşlarımızla beraber hem bu koordinasyon merkezinde hem de sahada tüm arkadaşlarımızla birlikte eksiklikleri giderebilmek, enkaz altındaki vatandaşlarımızı çıkarabilmek için, çok yaygın olan bu depremle ciddi bir mücadele içerisindeyiz. Burada hepimiz açısından onarıcı bir dile ihtiyaç var ve yardıma, desteğe ihtiyacı var, el birliğine, birliğe, beraberliğe ve bütünlüğe ihtiyaç var. Çünkü karşı karşıya kalınan olay küçük de olsa büyük de olsa, orta da olsa insan hayatının ve insanın imal ettiği her şeyin mevzubahis olduğu bir durumdur."

Kahramanmaraş'ta şu ana kadar 600 vatandaşın defnedildiğini kaydeden Soylu, "Bunlar kimliklendirme yapılarak, yakınlarına teşhis ettirilerek, parmak izleri alınarak... Bu işlemler de halen devam etmektedir. Yine bu esnada özellikle şu ana kadar yabancı ve yerli, Kahramanmaraş'ta 2 bin profesyonel arama kurtarma birimi, yaklaşık 96 ekip olarak çalışmaktadırlar. Tabii 941 binanın yıkıldığını, 2 bin arama kurtarma ekibinin de çalıştığını hesap ederseniz zamanla yarıştığımızı buradan aziz milletimize bir kez daha ifade etmek istiyorum. Çünkü bazı enkazlarda 10-12-20 saat ve hala bir enkazda uzun zamandan beri çalışan arama kurtarma ekiplerimiz şu anda çalışmalarına devam etmektedir." dedi.

Bakan Soylu, kentin her yerine ulaşmaya çalıştıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz aynı zamanda ikinci 7,6 büyüklüğündeki depremin de merkeziyiz. Elbistan'da, Göksun'da ve özellikle kuzey tarafındaki ilçelerimizde Ekinözü'nde herhangi bir hasar veya 1-2 ev yıkılmanın dışında bir önceki depremde herhangi bir hasar söz konusu değildi. İkinci bir depremle de doğal olarak uğraşmaya başladık ve böylece de ekiplerimizi oralara da kaydırmaya başladık. Elbistan'da aynı zamanda yoğun bir kar yağışı ve olumsuz hava şartları da var. Elbistan'a biraz daha ağırlık vermemiz gerekir, vermeye de devam ediyoruz. Buradan da ekip kaydırıyoruz, gelen ekipleri de oraya kaydırıyoruz. Şu ana kadar özellikle Kahramanmaraş'a 11 bin çadır sevk ettik. Bunun 5 bini aşan kısmı biz burada bu toplantıyı yaparken zannediyorum daha da fazla kuruldu. Burada jandarmamız, polisimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki kahraman Mehmetçiklerimiz el birliğiyle vatandaşımızın güveni için, arama kurtarmaya destek olabilmek için, diğer lojistik hizmetlerine destek olabilmek için ve çadır kurulumunu da gerçekleştirmek dahil birçok hizmet için el birliğiyle çaba sarf etmektedirler. Türkiye genelinden şu ana kadar 18 bin jandarma, 10 bine yakın polis sevk ettik, 10 bin jandarma talimatı daha verdik."

Devletin bütün imkanlarını tüm zorluklara rağmen vatandaşın yanında olmak için ortaya koyduğunu aktaran Soylu, "Hiçbir vatandaşımızın yalnız kalmaması için ve bu konuda vatandaşımızın her an yanında bulunabilmesini temin etmek ve olayların koordinasyonunu sağlaması için de 31 vali, 70'in üzerine kaymakam görevlendirilmiştir." dedi.

Aynı anda yüz kalem işi çözmek durumunda kaldıklarını, deprem sonrası vatandaşların çok daha güç şartları yaşadığını dile getiren Soylu, "Burada onarıcı bir dil kullanmak lazım ve aynı zamanda provokatif bir dilden de mümkün olduğunca uzak durmak gerekir." ifadelerini kullandı.

Soylu, özellikle enerji konusunda ilk 1,5 gün büyük zorluklar çektiklerini belirterek, "Şimdi hastanelerimize kısmi olarak enerji verilebiliyor. Bu arada bütün yakıt ihtiyaçlarını da burada karşılayabilmeye çalıştık. Yine birtakım kritik kurumlarımıza enerji verilebiliyor. Doğal gaz konusundaki problemimiz devam ediyor. Bu da doğal olarak ekmek üretimini ve birtakım üretimlerimizi etkiliyor. Bunun için şu anda dışarıdan gelen ve buranın da kendi yerel imkanlarıyla toplam şu saat itibarıyla tüm Kahramanmaraş çevresinde 75 bin öğün yemek çıkarmayı gerçekleştirebildik." diye konuştu.

Soylu, Kahramanmaraş merkezde 7 ayrı bölgede çadır kurulduğunu, 2 ayrı bölgede büyük bir konteyner kent oluşturulması için gerekli planlamaların, ilçelerin önemli bölümünde de çadır kurulumunun tamamlandığını anlattı.

İzmir'de su ve atık su tarifesine yüzde 26 zam! İzmir'de su ve atık su tarifesine yüzde 26 zam!

"Hiçbir afette milletimize mahcup olmadık"

Gece gündüz uyumadan vatandaşların bütün taleplerini ve isteklerini yerine getirmek için çabaladıklarını belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buradan tekrar, İçişleri Bakanı olarak söylüyorum, bazı yerlerde yağma haberleri gibi haberler söz konusu. Bir iki münferit olay tespit edildi, bunun dışında Türkiye'de böyle bir şey söz konusu değil. Yani böyle bir olay da söz konusu değildir. Ancak bütün bunları büyütmek yani bir yönetilemezlik duygusu ortaya koymak hele bu dönemde bize karşı değil, vatandaşımıza karşı yapılabilecek önemli bir yanlıştır ve burada desteğe ihtiyacımız var.

Hangi belediye, kuruluş olursa olsun siyasi partisine bakmadan AFAD'ın koordinasyonunda olabilecek her şeyi Türkiye'nin her tarafında gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar afet oldu ama hiçbir afette milletimize mahcup olmadık. Elbette ki afet planlanabilen bir şey değildir. Ölçüsü, büyüklüğü ve zamanı planlanabilen bir şey değildir. Biz büyük bir afetle karşı karşıya kaldık. Vatandaşımızın bu konudaki karşı karşıya kalmış olduğu sıkıntıyı ortadan kaldırabilmek için de yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Bunu herkes, özellikle vatandaşlarımızla ve afete maruz kalanlar da görüyor. Ama zamanla yarışıyoruz. Burada vatandaşımızın da bizim de desteğe ihtiyacımız var."

"En çok uğraştığımız yol meselesidir"

Bakan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a buradaki gelişmeleri anbean ilettiklerini aktararak, talimatlarını aldıklarını, istişareyle hızlı bir şekilde atılması gereken adımları attıklarını söyledi.

Gazetecilerin yardımların koordinasyonunun nasıl sağlandığı sorusu üzerine Soylu, şunları kaydetti:

"Elbette ki özellikle battaniye dahil su, gıda dahil olmak üzere bunlara özellikle depremin ilk zaman diliminde çok güçlü ihtiyaç var. Her depremle karşı karşıya kaldığımız bir meseledir bu. Diğer yardımlara da ihtiyaç var. Örneğin jeneratöründen tutun... Çünkü burada farklı bir durum var. Her afetin kendine ait farklı bir şartı söz konusudur. Yani jeneratöre ihtiyaç olmadığınız zaman dilimi vardır. Şimdi jeneratöre ihtiyaç olduğunuz zaman dilimi vardır. Özellikle buraya bu yardımların da akması lazım. Bu akmasının iki şart var. Birincisi AFAD koordinasyonunda akması lazım. Yani AFAD koordinasyonunda akmayacak her yardım hem toplumsal bir kargaşayı beraberinde getirir, Allah korusun, hem de neyin nereye gittiği konusunda bir bilgi sahibi olmazsak hakkaniyetli bir yardım dağıtmak da söz konusu olmaz. Daha işin başındayız. İkincisi ise özellikle deprem bölgeleri. Yani biz bir buçuk gündür buradayız, burada olduğumuz noktada en çok uğraştığımız yol meselesidir. Yani gerek Kayseri'den buraya akan yol, gerekse de Gaziantep'ten akan yol. İkincisi yakıt meselesidir. Çünkü eğer yollar birincil ölçekte ihtiyaç olmayan araç yoğunluğuyla karşı karşıya kalırsa biz hastanelerin yakıtını sağlayamayız. Biz özellikle burada arama kurtarma araçlarının yakıtlarını sağlayamayız."

"Çok kıymetli bir 48 saat"

Bakan Soylu, gıda ve diğer ihtiyaç malzemelerini taşımak dışında deprem bölgesine gelmek isteyenlerin 48 saat beklemesini istirham ettiklerini söyleyerek, şöyle konuştu:

"Bizim önümüzdeki 48 saatimiz çok kıymetli bir 48 saattir. Bu bölgeye özel araçlar, gıda hariç, ihtiyaç malzemeleri hariç, 48 saat buraya gelmezlerse diğer bütün araçların buraya iyi bir şekilde gelmeleri sağlanır. Çünkü havalimanımız daha yeni açıldı. Yani bizim havalimanımız da çalışmıyor idi. Bütün bunlara rağmen şu anda sahanın her yerine yayılmış, vatandaşımızın her noktasına ulaşmaya çalışan ekiplerimiz var. Muhakkak eksik kaldığımız yerler vardır."

AFAD'ın yardımları koordine etmeye mahir olduğuna işaret eden Soylu, bunun tüm resmi kurumların koordinasyonuyla gerçekleştirildiğini hatırlattı.

Bakan Soylu, AFAD koordinasyonunun yardımların esas sahibine ulaşması açısından da önemli olduğunu söyleyerek, "Ama vatandaş 'Ben geleceğim, yardım dağıtacağım.' dediği andan itibaren elbette ki bir provokasyonu da beraber getirecek sonuçlar oluşabilir. Çünkü bu alanlarda provoke etmeye çalışanlar var. Ve biz onları da güvenlik güçlerimizle sürekli olarak takip ediyoruz. Vatandaşımıza ricamız AFAD üzerinden, AFAD'ın koordinasyonunda bunun sağlaması elbette ki önemlidir." dedi.