Ölen insanlar, hayvanlar ve ağaçlar. İnsanlığımıza çakmak çakıldı. Yanıyoruz. Yangın yakıyor, biz ise birbirimizi yiyoruz! Yazıklar olsun!
Yahu arkadaş bu nasıl bir şey, adeta birbirimizi yiyip bitiriyoruz. ‘Sen yandaşsın sorumlusun’, ‘sen muhalifsin Türkiye yansın istiyorsun’ suçlamaları almış başını gidiyor. Kimse demiyor ki arkadaş olağanüstü bir süreç, ülkemiz yanıyor bari böyle bir günde birlik olalım el ele verelim demiyor, diyemiyor. Lanet olsun böyle anlayışa böyle zihniyette.
Allah daha ne yapsın ki bize. Allah'ın gazabına ne hacet, biz bize yetiyoruz; laneti çekmekte, gazap ekmekte! Bu yaşadıklarımız az bile. Nasıl bir toplum olduk böyle. Bu fani dünyada resmen cehennemi yaşıyoruz yine de ders almıyor, kendimize çeki düzen vermiyoruz. Bir taraftan yangınlar diğer taraftan sel ve felaketler ve bu felaketler üzerinden devşirilen siyaset.
Siz boş verin yangını, yanan canı, ormanı…Siz çekişmeye, kavga çıkarmaya devam edin. Yangın, sel üzerinden kin ve nefret güdün. İnsanlar yanarak can veriyor, hayvanlar adeta kül oluyor, evler ateş alev ve sel suları altında siz kavgaya devam edin.
Kanada’da bile daha uzun süreli ve büyük yangınlar oldu. Hiç birbirine düşen tek bir Kanada vatandaşı gördünüz mü? Siz devam edin kavgaya. Biriniz düğüne gidin, diğeriniz teknede poz verin öbürleri de ‘Yandaş-Muhalif’ kavgasına devam etsin.
Yedi yabancı, ağlıyor, üzülüyor ve dua ediyor. Biz ise, ‘eloğlu’ kadar bile olamıyoruz; körüklüyoruz. Yangını söndürmek yerine almışız elimize benzini yangına gidiyor ve körüklüyoruz. Allah ıslah etsin diyeceğim ama bence artık Allah da ıslah etmeyecek!
İngiliz sürücü Hamilton bile ‘Türkiye yanıyor ve ben sönmesi için dua ediyorum’ diyor. Biz halen birbirimizi yangının yakmasından daha beter yiyip yakıyoruz, bitiriyoruz. Yabancılar seferber olmuş yardıma koşan koşana. Bizim halimize bakın! Allah sonumuzu hayır etsin!
Yeni Journal’da yayımlanan köşe yazıları, yazarların kendi görüşlerini yansıtmaktadır. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlara aittir.