İmamoğlu, Haliç Kongre Merkezi'ndeki "İstanbul'a hizmette 4 yıl sunumu" programında İBB'nin faaliyetlerine ilişkin bilgi verdi.
Muhalefet bileşenleri olarak, 21 yıllık iktidarın en zayıf olduğu bir dönemde hem meclis hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettiklerini anlatan İmamoğlu, "Vatandaşın değişim talebine cevap veremedik, çare olamadık, iktidarı değiştirecek bir güven ve umut ortamını ne yazık ki oluşturamadık. Bugün içinde olduğumuz tablo, sadece bir seçim yenilgisi tablosu değildir." ifadelerini kullandı.
Muhalefetsiz rejimlerde vatandaşların iktidarların merhametine terk edildiğini anlatan İmamoğlu, toplumun muhalefetten esaslı bir çaba, değişim ve güçlü bir yolculuğu beklediğini ifade etti.
İmamoğlu, bu değişimi gerçekleştirmek zorunda olduklarını dile getirerek, bunu yapmazlarsa bulundukları mevzileri de koruyamayacaklarını söyledi.
"Bu tablo devam ederse önümüzdeki yerel seçimlerde de elde etmeyi arzu ettiğimiz o üstün başarıyı elde etmekte zorluk yaşarız" diyen İmamoğlu, Türkiye muhalefetini, hep birlikte buradan çıkartmak zorunda olduklarını kaydetti.
Ekrem İmamoğlu, bunu gerçekleştirmenin yine her zaman olduğu gibi CHP'nin göstereceği kararlı değişim iradesine bağlı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bir bütün olarak kendimizi, partimizi, muhalefeti hep birlikte güçlendirmek, yeniden inşa etmek ve kazanacak bir modeli hayata geçirmek zorundayız. En acil ve en hayati ihtiyaç budur. Sadece vitrinimizi ve söylemimizi değiştirmenin yetmeyeceğini hepimiz biliyoruz. İdeolojik politik hattımızı, sosyal demokrasinin evrensel ilkeleriyle toplumun bugünkü özgürlük, adalet ve eşitlik talepleriyle ve zamanın ihtiyaçlarıyla hep birlikte güncelleme mecburiyetimiz vardır. Parti içi demokrasi, vazgeçilmez prensibimiz olmalıdır. Değişmek zorundayız. Değişime direndiğimiz her dakika toplumla aramızdaki mesafeyi aştığımızı unutmamak zorundayız."
En şeffaf haliyle vatandaşı dinlemek, taleplerini almak ve onlarla beraber güçlenmek gerektiğini anlatan İmamoğlu, "Muhalefette yaşanacak yenilenmenin, yeni bir ittifak mimarisi kurulmasının da en güçlü anahtarı olduğunu herkesin bilmek zorunda olduğunu burada ifade etmek istiyorum. Toplumun, bizden çok güçlü ve esaslı bir değişim beklediğini ben birebir İstanbullu hemşehrilerim başta olmak üzere milletimizden duyuyorum. Bu değişimi gerçekleştiremezsek ne vatandaşların beklentilerini karşılayabilir ne de bunu sağlayabiliriz." değerlendirmesini yaptı.
- "Salı günkü grup toplantısı beklentilerimi karşılamamıştır"
İmamoğlu, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesi, yol haritasının ne olacağı ve CHP kurultayında aday olup olmayacağına yönelik soruları yanıtlayan İmamoğlu, görüşmede değişimle ilgili konuştuğunu ve bu haftayı çok önemsediğini aktardı.
Salı günü yapılan CHP grup toplantısıyla birlikte sürece dair bir tarif ya da değişimle ilgili bir gelişme beklendiğini anlatan İmamoğlu, "Bu şahsi bir mesele de değildir. Toplumsal bir beklentidir. O bakımdan beklentileri karşılayan bir grup toplantısı mı olmuştur ya da olmamıştır. O tabii halkın ya da CHP'lilerin takdiri ama benim beklentilerimi karşılamamıştır. Çok net." dedi.
İmamoğlu, CHP Genel Başkanlığına aday olma konusunun konuşulmadığını ifade ederek, "Hiçbir zaman kendime bu sürece dair yaptığım sohbetlerde bir makam biçmedim. Ayrıca şunu da söylemek isterim. Ben tamamen bir değişim sürecine talip olduğumu ve buna liderlik etmeye hazır olduğumu ifade ettiğim doğrudur ama bir süreç tarifidir, kişisel bir makam tarifi değildir." diye konuştu.
- CHP il başkanlarının ortak açıklaması
CHP'li 81 il başkanının ortak açıklamasıyla ilgili bir soru üzerine İmamoğlu, tüm il başkanlarının aynı fikirde olduklarını düşünmediği söyledi.
İmamoğlu, bu konuda kendisiyle görüşen il başkanlarının da olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"İçerik olarak makul tarifler de var. Ama bazı imalı ifadelerin Cumhuriyet Halk Partisi il başkanlarının topluca ortaya koyacağı bir açıklama metnine çok yakışır olduğunu düşünmüyorum. Yani değişimi, 'tılsımlı' vesaire gibi tarife oturtarak tabiri caizse biraz da imalı bir cümleye dönüştürerek hatta 'değişimden yana mıyız, örgüt değişim konusunda ne düşünüyor' diye anlamsız, ikili konuşur gibi metin yazılmaz. Hangi duyguyla yazıldı bilmiyorum. İkili konuşma duygusu. Bir kere örgütün il başkanı, fikri sorulacak kişi değil. Fikirlerin sorulacağı zemini hazırlayacak kişidir. Hangi il bu işi hazırlamışsa bilmiyorum. 4 il dediler bana. Örneğin İstanbul, Ankara, İzmir varsa, seçimden bu yana yaklaşık bir ay geçti. İlk seçimden bu yana 40 küsur gün geçti. Yarından sonra bayram havası var. Demek ki 2 aya yakın bir süre geçti. O zaman örgüt niye bir araya gelmedi? Bu konu niye tartışılmadı. Bu konuları kendileri sorgulayarak bir takvim açıklasalardı daha doğru olurdu. İl başkanlarının bu tarz cümleleri, imalı cümleleri içine katarak hazırladığı bu metni kişisel muhabbetmiş gibi aktarış usulünü çok doğru bulmuyorum. Bu düşünceye 81 il başkanınız tamamının da aynı fikirde olduğunu da düşünmüyorum."
İmamoğlu, ittifaklarla ilgili bir soru üzerine İYİ Parti'yi çok önemsediğini ve 2019'da İYİ Parti ittifakıyla İstanbul'u kazandıklarını belirtti.
Şu anda parti olarak ortaya koydukları iki konunun bulunduğunu dile getiren İmamoğlu, "Bir tanesi MYK değişimi, ikincisi de kurultay takvimi. Bu asla benim değişimle ilgili tariflediğim sürecin yüzde 5'i, 3'ü bile değil." dedi.
İmamoğlu, yarın "23 Haziran Demokrasi Şöleni" düzenleyeceklerini ifade ederek, Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener'i bu programa davet ettiklerini ancak gelip gelmeyecekleri konusunda net bir bilgisinin olmadığını anlattı.
İstanbul'da toplu ulaşım araçlarındaki arızalar, çalışmayan asansörler ve yürüyen merdivenlerdeki sorunlarla ilgili soru bir soru üzerine İmamoğlu, yürüyen merdiven meselesinin temelinde geçmişte yapılan imalat arızaları ve sıkıntılarının bulunduğunu aktardı.
- "Kazanmakta iddialı bir kişiyim"
İmamoğlu, değişim sağlanmazsa CHP'den ayrılma ihtimalinin olup olmadığına yönelik soruyu şöyle yanıtladı:
"Ben partimin bana verdiği görevi yapamamış olsam, başarısız olsam, bir seçimi kaybetmiş olsam o dediğinizi yaparım. Benim öyle bir şeyim yok. Ben seçim kaybetmedim, partimin bana verdiği görevi kötü yapmadım. Hatta genel başkana olan sorumluluklarım konusunda kötü bir görev yapma deneyimi yaşatmadım. Aynı şekilde İBB bünyesinde kamu malına zarar vermedim. Bu kadar büyük bir mekanizmayı yönetirken elbette hatalarımız olabilir ama hiçbir zaman yüz kızartıcı bir sürecin içinde olmadım. Dolayısıyla bunları yapmayan bir kişi olarak benim partiyi terk etmek gibi bir durumum söz konusu değil. Hani bunu yapanlar varsa onlar düşünsün. Benim öyle bir derdim yok."
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim ortamlarında iddialı biri olduğunu belirterek, "Parti içi seçimleri olsun yerel seçimler olsun genel seçimler olsun iddialı bir kişiyim. Kazanmakta da iddialı bir kişiyim. İçinde seçim de olsa uzlaşı da olsa, başka bir ortam da olsa ortaya geri durmam. Tekrar ifade ediyorum kendime makam biçmiyorum ama böylesi bir idealleri için mücadele eden Ekrem İmamoğlu kişiliği, böylesi bir süreçte sürece liderlik yapmaktan asla geri durmayacak ve güçlü bir şekilde yolunda koşacak." diye konuştu.
İmamoğlu, insanların bu fikre destek verdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Parti içinde de çok kıymetli insanlar beni arıyor ama ben özel gruplar, kulüpler, buluşmalar yapmıyorum. Çünkü bunu doğru da bulmuyorum. Çünkü ekipçiliği ya da bir parti içinde bir böyle bölünmeyi çok seven birisi değilim. Hiç bulunmadım, içinde olmadım. Öyle bir oluşumu da gerçekleştirmedim. Bu tabii ki seçimler çerçevesinde bu olabiliyor ama seçimlerden sonra hemen bütünleşen bir modeli arzulayan bir insanım. Bu bakımdan çokça benimle aynı fikri taşıyan insanlar var. CHP içinden de var. Siyasi olarak muhalefet düşüncesini, muhalif düşünceyi içinde hisseden insanlar da var. Zamanı geldiğinde güçlü birliktelik doğacaktır."
- CHP Genel Başkan Yardımcısı Kuşoğlu'na tepki
İmamoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu'nun kendisi hakkında "Siyasi yasak gelebilir" şeklindeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine "Partinin içinde böyle bir konunun 'Ama onun siyasi yasağı var' klişesiyle gündeme gelmesi çok acı. Ne yazık ki çok vasat açıklama. Bu vasat açıklamanın sahibinin muhatabı ben değilim. Muhatabı Sayın Genel Başkan. Sayın Genel Başkanımızın bu konuda gereğini yapacağına inanıyorum. Bu vasat açıklamaları birkaç kez aynı kişi anlamsız ve gereksiz zamanlarda dile getirmiştir." değerlendirmesini yaptı.