Kusovac, AA muhabirine, İsrail ile Hamas arasında çatışmalara verilmesi beklenen 4 günlük insani aranın muhtemel sonuçları hakkındaki görüşlerini aktardı.
İsrail ve Hamas'ın şu ana kadar askeri açıdan "beklenen şekilde" davrandığını belirten Kusovac, taraflar arasında henüz doğrudan bir muharebe yaşanmadığını ve iki tarafın da "taktik manevralar" yaptığını kaydetti.
Kusovac, hava saldırılarına ağırlık vererek sahada baskı kuran ancak "yer altında ilerleyemeyen" İsrail'in, sahada verdiği savaşa ek olarak yer altı tünellerinde de savaşması gerekeceğini bildirdi.
Hamas'ın "küçük ancak genellikle kuvvetli saldırılar" ile İsrail ordusunun "moralini bozduğunu ve askerlerini öldürdüğünü" söyleyen Kusovac, son günlerde İsrail ordusunun asker kayıplarındaki artışın "Hamas'ın büyük bir ön cephede değil pek çok farklı kanatta savaştığının kanıtı" olduğuna dikkati çekti.
- Tarafların gelecekte muhtemel askeri taktikleri
Kusovac, Hamas'ın yıkılmış binalar ve yeraltı tünellerinde kalarak her fırsatta saldırıya geçeceğini fakat zeminde hareket etmek için doğru ekipman ve eğitime sahip olmadığını kaydetti.
İsrail'in, karada ilerlemesinin yer altı muharebesini kolaylaştıracağına inandığını belirten Kusovac, karada mümkün olduğunca çok tünel girişini imha edeceğini savundu.
Kusovac, şimdilik tünellere girmesi "oldukça zor" olan İsrail ordusunun, tünel girişlerini imha etmesi durumunda "savaşın en kanlı aşamasının tünellerde başlayacağını" öne sürdü.
- İnsani ara, İsrail için "askeri", Hamas için "politik" bir avantaj
İsrail ile Hamas arasında çatışmalara verilmesi beklenen 4 günlük insani aranın İsrail için "şüphesiz askeri avantaj" olduğunu belirten Kusovac, İsrail'in söz konusu arayı stratejik analiz, onarımı ve ikmal için kullanacağını ifade etti.
Kusovac, güvenilir kaynaklardan aldığı verilere göre, İsrail'in özellikle akıllı bomba donanımının bitmek üzere olduğunu kaydetti.
İnsani aranın Hamas'a "politik avantaj" sağladığının altını çizen Kusovac, "İnsanlar, terörist nitelemesi yapılan bir organizasyonun, İsrail, ABD ve Katar ile aynı düzeyde anlaşma yaptığını henüz fark etmiyor." dedi.
Kusovac, "(7 Ekim'de başlayan) saldırılar sonrasında herkes bir daha Hamas'la konuşmayacağını, Hamas'ı yok edeceğini söylüyordu. Şimdi ise uluslararası yasalar çerçevesinde bağlayıcı olan bir uluslararası anlaşma imzaladılar. Yani Hamas aniden bir muhataba dönüştü." ifadesini kullandı.
- İsrail-Hamas arasındaki çatışmalar aylar sürecek
İsrail'in Hamas'ı Gazze'den silme hedefini değerlendiren Kusovac, "Bu hala İsrail'in savaştaki resmi nihai amacı olabilir fakat tabi bu hedefe henüz ulaşılmadı ve yakın bir gelecekte de ulaşılamaz." dedi.
Eski CIA Başkanı emekli general David Petraeus'un konuya ilişkin yorumlarını alıntılayan Kusovac, İsrail-Hamas arasındaki çatışmaların aylar süreceğini savundu.
Kusovac, "Her çatışma bir başarıyla biter. Çatışmaların pek azı, son dönemde Dağlık Karabağ'da olduğu gibi, taraflardan birinin tam zaferi ve diğerinin tam mağlubiyeti ile sonuçlanır. Ancak çatışmaların çoğunda bir uzlaşı ve ödün verme söz konusudur ki bu da gelecek çatışmaların önünü açar." ifadesini kullandı.
İsrail'in Gazze'yi tamamen işgal etmesinin mümkün olmadığını savunan Kusovac, bunun yerine İsrail'in Gazze Şeridi'ni ikiye bölerek kuzeyden sivilleri çıkardığını işaret etti.
Kusovac, "Kuzeydeki sivillerin en az yüzde 80'i güneye kaçtı. İsrail askeri anlamda Gazze kentini kuşattı ve şimdi de yavaşça kentin içine işliyor. İsrail ancak uzun süre ve yoğun baskı sonucunda her şeyin kontrolünü alırsa Hamas'ın karada hareketliliğini kısıtlayabilir veya Hamas, büyük bir risk alarak karada hareket edebilir." dedi.
Bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda Hamas'ın Gazze'deki operasyonlarını yürütemeyeceğini, Han Yunus kenti ve diğer bölgelerde varlığını sürdüreceğini kaydeden Kusovac, "Diğer ihtimal ise (Hamas'ın) güneye kaçması. Şimdi bile güneye yönelebilirler." değerlendirmesinde bulundu.
Kusovac, an itibariyle İsrail'in, hem Gazze kentini kuşatmaya devam edecek hem de güneye hareket edecek yeterli askeri olmadığını ve "Hizbullah'ın topyekun saldıracağını kestiremediği için kuzeyde ciddi bir ordu varlığına ihtiyaç duyduğunu" belirtti.
