İsrail güçlerinin Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskın, Ankara'da İsrail Büyükelçiliği Rezidansı önüne siyah çelenk bırakılarak protesto edildi.
Hak-İş Konfederasyonu tarafından düzenlenen eylem, Çankaya’daki İsrail Büyükelçiliği Rezidansı önünde gerçekleştirildi. Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve beraberindekilerin katılımıyla yapılan protestoda, "Kudüs kırmızı çizgimizdir, Kudüs için ayaktayız, Filistin halkının yanındayız", "Kudüs bizlerle var olacak, İsrail bizlerle kahrolacak", "Kudüs için ayaktayız, Filistin için buradayız" yazılı pankartlar taşındı.
"Filistin halkı yalnız değildir", "Filistin'e selam direnişe devam", "Aksa’ya uzanan eller kırılsın", "Kahrolsun İsrail" sloganlarıyla İsrail’i yuhalayan topluluk adına Arslan tarafından açıklama yapıldı.
Hak İş Konfederasyonunun Filistin davasını uluslararası duyarlılığın kaybolduğu bir dönemde gündeme daha fazla getirdiklerini söyleyen Arslan, Filistinlilerin tarihi direnişinin yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini vurguladı.
Arslan, “Başta Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi olmak üzere Avrupa Birliği, Arap Birliği ve pek çok uluslararası kuruluş bu konuda sınıfta kalmıştır. Onlara yazıklar olsun. Bu işgalin, bu emperyalist saldırıların, bu insanlık dışı uygulamaların bir ırkçı, faşist yaklaşımın karşısında sessiz kalanları lanetliyoruz" dedi.
"Filistin'i Türkiye'den ayrı düşünemeyiz"
Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın kendilerince sıradan bir ifade olmadığını dile getiren Arslan, "Filistin’de yaşananları bizim için ülkemizden ayrı düşünemeyiz. Filistin'i Türkiye'den ayrı düşünemeyiz. Kudüs'ü İstanbul'dan, Ankara’dan, Konya'dan, Bursa'dan ayrı düşünemeyiz. Aksa bizim ilk kıblemizdir. Aksa'yı Cenabıhak Kur'an-ı Kerim'inde mübarek kılmıştır. Bizim kutsalımızdır. Aksa'ya saldırılara karşı sessiz kalmak, inançlarımızı yok saymak demektir" ifadelerini kullandı.
Arslan, her gün en az bir Filistinlinin şehit edildiğini hatırlatarak, 90 günlük süreçte doksandan fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğine dikkati çekti.
İsrail’in yaptıklarıyla Filistin’de bir soykırım uygulamak istediğini belirten Arslan, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa karşısındaki tavırlarının provokasyon olduğunu kaydederek, "Bilerek bir provokasyon yaparak Filistinlilere katliam uygulamak istenmektedir. Onun için Mescidi Aksa'ya giren ve orada kirli ayaklarıyla mescidimizi kirleten alçaklara karşı sessiz kalamayız. Onların uygulamalarına susamayız. Biz sussak tarih susmaz. Tarih sussa vicdanlar susmaz" diye konuştu.
"'İnsanlık suçu, insan hakları' diyenlerin sesi çıkmıyor"
"Hala Mescid-i Aksa'nın etrafında Süleyman Tapınağı'nı arayan faşist İsrail, terörist İsrail devletini bir kez daha lanetliyoruz" diyerek Mescid-i Aksa’ya uzanan ellerin kırılması gerektiğini söyleyen Arslan, şöyle devam etti: "İnşallah bugün uzak değil, yakındır. Adım adım zaten işgal ettikleri Filistin topraklarını daha da fazla işgal etmek istiyorlar. Her gün yerleşimci İsrailli faşistler, Filistinlilerin topraklarını işgal etmektedir. Doğu Kudüs'ü adım adım kendi topraklarına katmak istiyorlar. Gazze’yi büyük bir hapishaneye çevirdiler. Batı Şeria’da katliamlar devam ediyor. İsrail hapishaneleri Filistinli esirlerle dolup taşıyor. Ama ‘insanlık suçu, insan hakları’ diyenler, teröristlerin arkasında duran alçaklar, emperyalist güçlerin sesi çıkmıyor. Batı emperyalizmi, Amerikan emperyalizmi ne yazık ki Filistin'de olup bitenleri görmüyor, görmezden geliyorlar. Bu çifte standardı lanetliyoruz. Bu çifte standardı uygulayanlara kahrolsun diyoruz."
Türkiye'deki bütün kesimlerin Filistin davasında ortaklaşmasının büyük bir kazanç olduğunu aktaran Arslan, "Her şeye rağmen, siyonist devletin bütün baskılarına rağmen, bütün katliamlarına rağmen her gün verdiğiniz şehitlerimize rağmen, yüzlerce yaralımız, gazimize rağmen umutsuz değiliz. Elbet bir gün başkenti Kudüs olan bağımsız ve özgür Filistin Devleti'nin kurulmasına kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu terörist devlete teslim olmak yok. Bunların yaptığı katliamlara karşı susmak yok. Elbette zafer bizimdir ve zafer yakındır" açıklamasını yaptı.
"Filistinlilere duyarsız kalanlar tarih önünde hesap verecektir"
Arslan, halen Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın etrafında Osmanlı tapuları olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sonlandırdı: "O topraklara ilgisiz kalamayız. Tarih bize sorumluluk yüklüyor, inançlarımız bize sorumluluk yüklüyor. Çünkü ilk kıblemiz Aksa'dır. Aksa'ya uzanan eller kırılamazsa bizim ellerimiz kırılır. Onun için bu vebali asla unutmayalım. Başta Arap Birliği olmak üzere Körfez ilçelerinin Suudi Arabistan'dan tutun Mısır'a kadar, İsrail'in zulmüne sessiz kalanlar, katliamlarına ses çıkarmayanlar emperyalist güçlerin kuyruğuna takılıp o ülkedeki Filistinlilere duyarsız kalanlar tarih önünde hesap verecektir. Unutmasınlar. Amerika'yla anlaşarak, İsrail'le anlaşarak Filistinlilere karşı kurulan komplolar elbet bir gün sona erecek. İnanıyoruz ki bir asır önce terk ettiğimiz, terk etmek zorunda kaldığımız, emperyalist İngiltere'nin işgal ettiği Kudüs'e dönme vakti gelmiştir. Bize Kudüslü kardeşlerimizden selam var. Ne zaman geleceksiniz diyorlar. İnşallah vakit yakındır. Kudüs'ün ve Filistin'in bağımsızlığı ve özgürlüğü yakındır."
Arslan’ın açıklaması sonrası rezidans duvarına, "Siyonist İsrail'in işgalini lanetliyoruz" yazılı siyah çelenk bırakan topluluk, destek ve taziye ziyaretinde bulunmak üzere protesto sonrası Filistin'in Ankara Büyükelçiliğine hareket etti.