Özel Haber
Begüm Sıla EREN- Türkiye’nin mega kenti olarak bilinen İstanbul’da nüfus her gün büyüyor. Nüfusun büyümesiyle, binalar sıklaşıyor, yaklaşan İstanbul depremi için insanlar endişe duyuyor.
Nüfus artışının yeni tehlikeler doğurduğu İstanbul’da, depremin yaklaşmasından endişe duyanlar, kalabalıktan bunalanlar Yeni Journal’a konuştu.
‘İstanbul zor bir şehir’’
Seda Şahin: İstanbul zor bir şehir her geçen gün artan nüfusu, mülteciler, yoksulluk her şeyi görmek mümkün. Burada sade yaşamak zor, her bir yana baktığında, başka hikayeler görüyorsun. Kalabalık beni çok yoruyor, karşı tarafa geçmem için saatlerce trafikte kalıyorum, bu da beni sinirlendiriyor. Bu kalabalık her anlamda yoruyor, bir yere çıkıp, alışveriş yapmanız gerektiğinde, toplu taşımada ya da trafikte her yerde. Diğer konuysa deprem gerçekten korkutuyor. Sürekli nüfus artışı çok sayıda yeni binalara ve yaşam alanına mal oldu. İstanbul’da büyüyen durum riskli binaların artmasına ve çaresiz insanların mecburiyetten bu yaşam alanlarını kabul etmesi de riski büyütüyor. Yanlış bir yapılaşma var ve bir depremin sonuçlarının kötü olacağını söylüyorlar. Bir sürü kayıp vereceğimizi söylüyorlar bu da tüm herkesi korkutuyor. İstanbul’u seviyorum gerçekten ama belli bir noktada Türk bulamıyorsunuz, çok fazla kültürle harmanlanıyor her yıl. Bazen biz yabancılaşıyoruz. Benim en rahatsız olduğum konu gerçekten trafik. Çünkü abartılı değil bir yerden bir yere ulaşmak zor. Şimdi de karşı tarafa geçmeyi deneyeceğim, gözümü korkutmuyor değil.
‘’Deprem insana endişe veriyor’’
Yağız Aydın: İstanbul’u çok seviyorum, gezmeye geldik, birazda işlerimiz vardı onları halletmek istedim. Gerçekten güzel bir şehir sadece yoğun ve yorucu ama dışarıdan birkaç günlüğüne gelince, o da sorun olmuyor. Geçirdiğin zamanın keyfini çıkarıyorsun. Ama yaşayan insanlar için çok yorucu, kalabalık, trafik, ses, gürültü kirliliği, bu anlamda zor gerçekten. Ben yürürken kalabalığın arasında, ilerlemekte zorlanıyorum ve hemen yoruluyorum. Buraya Danimarka’dan geldim. Konya tarafında da akrabalarım var. Depremin yakın olduğunu söylüyorlar, bu elbette endişe veriyor insana. Her an olabilirmiş insan zamanını bilemediği için tedirgin oluyor gerçekten. Burada olmasam da akrabalarım için, bir sürü insan için acı ve endişe duyarım.
‘’İstanbul her an deprem riski taşıyor’’
Ayda Hudayarova: Ben İstanbul’u ziyarete geldim ve çok güzel bir şehir her yerini ayrı ayrı geziyorum. Azerbaycanlıyım ve buraya gezmeye geldim. Çok seviyorum bu şehri, çok büyüleyici. Kalabalık bir şehir, benim gibi gezmeye gelen çok turist var aynı zamanda çok fazla göç etmiş insan var. Başka ülkelerden gelip yaşayanlar, burada yaşayanlar çok fazla. Şehir kalabalık ve ulaşım zor, diğer yandan insan bu kalabalıktan biraz yoruluyor. Bir de insanların deprem endişesi var bunu biliyorum. Ben de gelirken, tereddüt ettim ama tabi uzun zamandır bu durum varmış, bu sebeple yine de gezmeye geldim. Gerçekten zor her an deprem riski taşıyor ve insanın aklından ‘’ya şimdi olsa ne yaparım’’ diye düşünce geçiyor. Burada yaşayan insanlar için zor. Neden yaşamaya devam ettiklerini bilmiyorum. Ama sanırım ekonomi ve insan düzenini bozmak, bırakmak istemez. Yine de çok tehlikeli, diğer depremde de gördük binlerce insan hayatını kaybetti. Bir kısmın taşınma planı olduğunu biliyorum. Ama burası büyük bir şehir, kimse bırakıp, gidemez.
