Bağımsızlığımızın sembolü İstiklal Marşı 103 yaşında...12 Mart 1921'de şair Mehmet Akif Ersoy'un kaleme aldığı milli mücadele ruhunun işlendiği adanmışlık ruhuyla dizelere dökülen milli destan şiirinin marşa dönüştürüldüğü yıllar ve aradan geçen 103 yıl...
Günün anlam ve önemi açısından uzun süredir kaleme almak istediğim bir yaşam öyküsünün bir bölümünün bugünün anlamına ve önemine katkı sunacağını düşünerek yazmak istediğim bir biyografi...Adı H. Ömer Ekin 1952 doğumlu Diyarbakır'ın Bismil ilçesi Türkçe adıyla Üçtepe, Kürtçe adıyla Kerhakika köyünden...
1.90 boyunda buğday tenli ela gözlü , kendinden emin, bilgili, donanımlı, Türk ve Kürt tarihini iyi bilen aynı zamanda kendisini dinletebilen ve dinlerken de keyif alacağınız, benim de aile büyüklerinden sayılan değerli ve önemli bir ağabeyim.
5. Cumhurbaşkanı rahmetli Cevdet Sunay'ın görevde oldugu o dönemde (1970 yılında) askerliğini Ankara Anıtkabir'de tören mangası içinden seçilen 3 askerden biri olan H.Ömer Ekin. Askerler Hava, Kara ve Deniz olarak seçilir.
H.Ömer Ekin'de vatani görevini havacı asker olarak Anıtkabir'de İstiklal Marşı eşliğinde yapılan bayrak merasimi töreni görevlisi olarak tamamlamıştır.
Büyüklerimizin ve benim de yaş grubumun hatırlayacağını tahmin ettiğim, televizyonun ilk çıktığı yıllarda televizyonların siyah beyaz olduğu dönemlerde sabah televizyon programı başladığında ilk açtığımızda İstiklal Marşı eşliğinde Anıtkabir'de Ata'nın huzurunda tören, merasim ekibi görevli 3 asker tarafından göndere çekilen bayrak merasimi. Bu görüntü hem sabah TV yayına başladığı zaman hem de akşam yayın bittiği zaman gösterilirdi.
İşte O ASKERLERDEN Biriydi H.Ömer EKİN
Kendisiyle oturup sohbet ettik bize o anları anlatmasını rica ettik sağ olsun Allah ona uzun sağlıklı ömür nasip etsin bizlere anlatırken o anı yaşar gibi hala heyecanlıydı. Kolay degildi Ata'nın huzurunda Anıtkabir'de bayrak merasimi töreninde 3 askerden biri olmak
Aslanlı yolda protokol eşliğinde çelenklerle yürümek aynı zamanda tören mangasıyla birlikte ellerindeki teşhisatlarıyla hata yapmadan belirli kurallar çerçevesinde bayrağın başına geçip hatasız bir şekilde görevi tamamlamak.
Bizlere de bunu kendi ağzından dinlemek kısmet oldu. Emekliliğini doğup büyüdüğü bu topraklarda zamanının boşa geçmemesi adına verdiği mücadele ve çocuklarını torunlarını yetiştirip iş, güç, yuva sahibi yapmanın huzuruyla mutluluklar yaşamış ve mutluluğunu da o bizlere duvarlarında asılı duran o döneme ait fotoğrafları, çekildiği anları bizlere anlatarak huzur bulduğu bu yaşam biçiminde kendi halinde dini vecibelerini yerine getirerek devam ettiren naif güzel bir insan...
Bizlere detaylı bir şekilde anlatırken zaman zaman boğazının düğümlendiği, mimikleriyle el kol hareketleriyle çok büyük keyif aldığını ve keyif verdiğini hissediyoruz. Aile büyüğümüz olması münasebetiyle rabbim kendisine ve ailesine sağlıklı günler nasip etmesini diliyoruz ellerini öpüp ayrılıyoruz.
Birkez daha anlıyoruz ki vatan, millet,ve bayrak sevgisinin kimin nereli olduğu, hangi topraklarda yaşadığının öneminin olmadığı, bu sevginin insani duygulara bağlı yaşanmışlıkların temelini oluşturduğudur.
Şair Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı ile ilgili kaleme aldığı yazının sonunda belirttiği, "Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın" cümlesiyle noktalıyorum.
Sevgi ve saygılarımı sunuyor, HAYIRLI RAMAZANLAR DİLİYORUM...